Vücüt traduction Français
18 traduction parallèle
Sırada... Bayan Vücüt Geliştiriciler!
Dans un instant, le culturisme féminin.
Vücüt asitliği anormal yüksekti. Bu bir işaret.
Son taux d'acidité était anormalement élevé et ça c'est un signe.
Seni kendi kanımdan yarattım, senin için mükemmel bir vücüt buldum.
Tu es née de mon propre sang. Je t'ai trouvé un corps parfait,
Adamda B.O var diyorsun. Vücüt kokusu, kötü nefes.
Vous me dites que ce type sent mauvais?
Vücüt hareketleri saldırıyormuş gibi gözükmüyor.
Les gestes ne sont pas agressifs!
Bu vücüt tipi 4, minyon ve çok küçük göğüs ölçülerinde.
Voici le type de corps 4, qui est mince avec une toute petite poitrine.
Ya eğer güzel bir yüz ve ateşli bir vücüt gözlerini kör ettiyse?
S'il était juste aveuglé par un beau visage et un corps sexy?
Son oğul vücüt bularak canlanacağına söz vermişti..... Eğer Nocktress'in son oğlu öldürmede başarılı olursa.
Le fils du forgeron a été promis un relâchement de l'incarnation si il est arrivé à tuer le dernier fils du Nocktress.
Ölüm aninda, vücüt idrari tutamaz, bu yüzden...
Au moment de la mort, le corps devient incontinent, alors...
Vücüt dili çok korumacı, çok kapalı.
Son langage corporel est très protecteur, très dissimulateur.
Vücüt dili Veronica, Charlie ve Rose arasında çok aşikâr bir biçimde bir duygusal bir bağ olduğunu gösteriyor.
Les gestes montrent de l'affection entre Veronica, Charlie et Rose.
Sonrasında vücüt bilincimi kazanıyorum.
Après je pense plus qu'à ça.
Vücüt dili çok korumacı, çok kapalı.
Son langage corporel est très protecteur, très secret.
- Vücüt falan mı çalışıyorsun?
Vous travaillez dessus, ou?
Vücüt kan kaybediyor ve beyin fonksiyonları yavaşlıyor. Geriye ne kaldıysa artık.
On a failli perdre trop de sang et de fonctions cérébrales.
Ama Condé tek vücüt halinde daha çok işimize yarar.
Mais Condé à plus de valeur pour ce pays en un seul morceau.
Çoklu kişilik bozukluğu olan hastalar, düşünceleriyle vücüt kimyasını değiştirdi.
Les patients souffrant du T.D.I. ont changé la chimie de leur corps avec leurs pensées.
Bu vücüt verimli bir mekan, tamam mı?
Ce corps est un espace fertile, hein?