English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Ya onlar

Ya onlar traduction Français

4,238 traduction parallèle
Ama ya onlar adına bedel öderiz ya da onlar uğruna.
L'un comme l'autre, on paie le prix.
ya onlar? Bruce aileyi tekrar bir araya getirmek için her şeyi denedi.
Bruce a tout essayé pour réunir de nouveau sa famille.
Ya onları yakalayamazsak?
Et si on ne les arrête pas?
Ben kontrol edemem ya onları!
Je ne les contrôle pas!
Peki ya onlar olmazsa? Benim hâlâ süper gücüm var.
J'ai toujours une force surhumaine.
Sen de Cicero'ya onları dağıt.
Tu pourras en vendre à Cicero.
Fransa'ya ait bütün malzemelerini incelemeye başladım. Fransa'daki fotoğraflarına bakmaya başladım. Küçük kasabalara, kilise kulelerine ve onların nasıl göründüklerine baktım.
J'ai cherché tout ce qu'elle avait de France, ses photos de là-bas, en examinant les villages, les clochers d'églises, pour essayer de les identifier.
Ya sandığı benim için açarsınız ya da onlar için açarsınız.
Vous pouvez ouvrir cette malle pour moi, ou bien pour eux.
Bak Rayna, ya bu çocuklar seni ciddiye almıyor ya da onları seçmekle hata yaptın ama başka bir toplantım daha var.
- -- Ecoute, Rayna, je ne sais pas si ces deux personnes te prennent au sérieux, ou si tu as juste fait le mauvais choix en les sélectionnant. Mais j'ai un autre rendez-vous
Ama az önce bahsettiğim Ruslar var ya onu öldürenin onlar olduğuna emin sayılırım.
Mais les Russes dont je parle Je suis quasi sûre que ce sont ceux qui l'ont tué.
Onları Ottawa'ya götürüp Mesken'le irtibata geçeceğim.
Je les emmène à Ottawa et j'appelle la Rezidentura.
Böylece siz ya da bir hizmetkâr onları izleyebilir.
Pour que vous ou une servante puissiez continuer à regarder.
Senin başın ya da kıçın konusunda endişeli değilim. Onlar bu bölgede.
C'est pas ta tête qui m'inquiète, mais cette zone-là.
- Siz onlara gitmişken onlar da kendilerini suçlayacak ya da sizi aklayacak delilleri yok edeceklerdir tabii önce biz o delillere ulaşmazsak.
À moins que nous n'allions chercher ces preuves.
Evet, ya şirketlerin onlar için sağladığı iş kamplarında kalıyorlar ya da oda kiralıyorlar.
Ils vivent dans des camps de travail fournis par les entreprises ou ils louent des chambres.
Onların ilgilerini kazanmak için bir hastalığı olabilir, ya da rol yapıyordur.
Elle peut avoir une maladie ou en feindre une pour avoir leur compassion.
Zanlının ya acelesi vardı ya da onları ayırmak için vakit kaybetmedi.
La suspecte était pressée ou n'a pas fait l'effort de les disperser comme elle l'avait déjà fait.
Birisinin içkisine dökmek ya da hapın güvenli olduğuna onları ikna etmek zor değildir.
Cela n'aurait pas été difficile de glisser quelque chose dans leurs verres ou de les convaincre que la pilule qu'ils prennent est sans danger.
Ya iki kurban da gerçeği saklamakta iyiler ya da zanlı onları başka sebepten öldürdü.
Soit les victimes sont douées pour cacher la vérité soit il les a tuées pour une autre raison.
Bakın, ben bu şehir için çok çalıştım elimden gelenin en iyisini yaptım ve benim için en önemlisi, insanlar öyle düşünsün ya da düşünmesin onların geçen seneden daha iyi bir durumda olmalarıdır.
Je travaille dur pour cette ville, du mieux que je peux, et ce qui compte c'est de savoir si votre situation s'est améliorée depuis un an.
Onları Ohio'ya ya da aptal kız kardeşleri nereliyse oraya göndermenize izin veremem.
Tu ne les enverras pas en Ohio ou n'importe d'où ses stupides soeurs viennent.
Her dediklerini dinleyebilir ya da onları öldürebilirsin.
Écouter tout ce qu'ils disent, ou les tuer.
Benim için. Muirfield'ın kısa bir süre için saldırıya açık olduğunu ve onları yok etmek için ihtiyacım olan her şeyi Meyve Bahçesi'nde bulabileceğimi söylüyordu.
Il disait que Muirfield serait vulnérable pendant un court instant et que je pourrais trouver tout ce dont j'ai besoin pour en finir avec eux au "Verger".
Ya da onların eylemlerini hiç umursamadığımı mı?
Ou que je me soucie de leurs actes?
Eğer rüzgâr doğru yönden esiyorsa kurtlar üç kilometre uzaklıktaki bir kokunun izini sürebilirler. Bu sayede onları kendimize ya da bir tuzağa çekebiliriz.
Si le vent est avec eux, les loups peuvent sentir une odeur à plus de 3 km, on peut donc les attirer vers nous ou dans un piège.
Oraya tek başına giriyorsun. Ya sen onları öldürürsün ya da onlar seni.
Si tu y vas seul, soit tu vas les tuer, soit ils vont te tuer.
Adamları yetiştirip, onları Manga'ya kaptırmaktan yoruldun.
Tu es fatigué de dénicher des talents, les entraîner, juste pour qu'ils soient récupérés par l'escouade.
Ya bana istediğim şeyi verirsiniz ya da onlar ölür.
Tu ferais mieux de me donner ce que je veux ou ils meurent.
Leroy seneler boyunca bir şeyler ödünç aldı ama hiç getirmedi. Eğer İngiliz anahtarı seti bulursanız ya da bir çift eski hokey pateni. Onları geri almayı çok isterim.
Écoutez, Leroy a emprunté un paquet de trucs au fil des années et ne les a jamais rendus, donc si vous tombez par hasard sur un ensemble de clé plate ou, euh, une paire de vieux patins de hockey, euh, j'aimerais beaucoup les récupérer.
Belki de onların Amanda'ya ihtiyacı vardır.
Peut-être qu'ils ont besoin d'elle.
Ya da zengin insanlar ne yapıyorsa onları yapacaktınız.
et chasserez les gens pour le sport avec Tommy Hilfiger ou ce que les gens riches sont censés faire.
Onları fazla büyümüş çocuklar olarak görmelisin, harhangi bir neden, sağduyu ya da hijyen taahhütü olmadan.
Ils sont comme des grands enfants sans conscience, jugeote, et sans hygiène.
Onları gece boyu tutarım, sonra birileri kefaletlerini öder, ya da onları sizin gözetiminizde serbest bırakırım.
Je les garde toute la nuit, quelqu'un paye leur caution, ou je les libère de leur détention
Ya da iptal etme onları sen.
En fait non, ne les annule pas.
Ve onları zincirlenmiş bir şekilde bize, Roma'ya getirmen için mi?
Et de les amener, enchaînés à Rome?
O zaman hacılardan Roma'ya geçişleri için ağır bir ücret talep edeceğiz ya da onlar hiç bir ücret ödemeden bizim kefenimizi görebilecekler.
Donc on inflige aux pèlerins d'importantes taxes pour entrer à Rome, ou, ils peuvent voir notre linceul gratuitement.
Onları Roma'ya gönderin.
Envoyez les à Rome.
Carrion benim sihirli dokunuşum olmadan çalışmaz bu da demek oluyor ki beni buradan ya sen çıkarırsın ya da onlar çıkarır.
Carrion peut opérer sans ma touche de magie, ce qui signifie que soit tu me sors de là, soit ils le feront.
Hani Meksika'ya geri gönderirsek kartel onları hapisten çıkarırdı?
Je pense qu'ils auront peur que si on les extrade vers le Mexique le cartel sorte votre suspect de prison à coup de pot-de-vin.
Onları yazıya dökün.
Couchez-le sur le papier.
Onları kandırsak ya?
Si on les roulait?
Liber8 ile fazla yakın. Er ya da geç bizi onların merkezine ulaştıracağından şüphem yok.
Il est étroitement lié à Liber8, je n'en doute pas il nous conduira à leur chef tôt ou tard.
C4'le kesin bir şok dalgası yaratacaksanız yolun üstünde yada yan tarafında olması önemli değildir. tek yapacağınız onları yukarıya doğru fırlatmaktır.
Si vous vous assurez que l'onde de choc de votre C4 ne peut pas se diriger vers le bas ou sur les cotés, la seule voie où elle peut aller, c'est vers le haut.
Onlar ne demektir, iyi görünümlü ya da 'Önemli değil çünkü.
Ils n'auront pas l'air bien portant ou non, car ça n'a pas d'importance.
O ana kadar hiç şansları yoktu ve birden şansları açıldı. Kıllarla kaplı büyük yaratık orada dikiliyordu onlardan uzaklaşmaya başladı. Eğer onu filme alabilirlerse ödül onların olacaktı.
= = et il ya ce grand cheveux couverts créature debout, commence à marcher loin d'eux et ils savaient à droite, puis ils avaient remporté le prix, vous le savez, si elles pouvaient l'obtenir sur le film
Demek ki onlar yaptı. Ya da onlardan biri.
Elles l'ont donc fait ensemble ou au moins l'une d'entre elles.
Yerçekimi onları Dünya'ya doğru çekiyor, Dünya da alt taraftan dönmelerini sağlıyor.
La gravité les attire vers la Terre, mais la planète continue de tourner sous ces objets.
Peki ya yaparlarsa? Onları durduracak mısın?
Tu vas les arrêter?
Bence Ana'ya para verdiğini bilmek onları çok ilgilendirecek.
Je pense qu'elles seraient très intéressées de savoir que tu as donné de l'argent à Ana.
Ya kanlarında olan bir şey onların o gün farklı davranmasına neden olduysa?
Et si quelque chose dans son sang l'avait fait agir différemment?
Onu aldatan ya da reddeden bir kadının vekilii olarak görüyor belki de onları.
Peut-être qu'il les voit comme les substituts d'une femme qui l'a trompé ou rejeté.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]