Yaklaş traduction Français
25,337 traduction parallèle
Konteynıra yaklaşıyorlar.
Ils sont à l'entrée.
Dayanak noktalarına yaklaşıyorlar.
Ils arrachent les gonds.
Biraz daha yumuşak bir şekilde, sonra yaklaşıyoruz.
Et puis, tout contre.
Evliliğe karşı daha nazik ve hoşgörülü bir yaklaşımı.
Une attitude plus bienveillante et tolérante envers le mariage.
Yaklaşık 1.900 megahertz civarında.
Environ 1900 mégahertz.
Peki sizi bu, nasıl desek, "alışılmışın dışındaki" yaklaşıma götüren şey de neydi?
Qu'est-ce qui a pu t'inspirer d'avoir eu... Comment je pourrais appeler ça... Une approche peu orthodoxe?
Sınavlar yaklaşıyor bu yüzden stressliyim.
Les examens arrivent donc je suis stressé.
Son 72 saatte bir sürü görüşme yapmış, aramalar yaklaşık 720 kilometre uzağınızdan yani İstanbul içi ve çevresinden yapılmış.
Dans les dernières 72 heures, il y a eu un flux régulier d'appels sortants et entrants entre des antennes téléphoniques dans les 450 miles autour de vous...
Ama Jack, eğer Emma çok yaklaşırsa onu vurmak zorunda kalırlar. Ama Jack, eğer Emma çok yaklaşırsa onu vurmak zorunda kalırlar. İsteyeceğimiz son şey bu.
Mais, Jack, si Emma se rapproche trop, ils n'auront pas d'autre choix que de tirer.
Bu oylarla daha kazanmamız garantilenmedi ama yaklaşıyoruz.
On se rapproche.
Yaklaşık 10 dakikadır orada bulunuyorlar ve İHO meselesini konuştukları tahmin ediliyor.
Ils discutent de l'OCI depuis 10 minutes.
Kurultay ziyafeti yaklaşıyor.
Le Kurultai approche à grands pas.
Yükseliş yaklaşıyor.
Le soulèvement est proche.
"Yaklaşık 50 yıl önce..."
"Il y a un peu plus de 50 ans..."
Yaklaşık 50 yıl önce Nairobi vahşi bir bölgeydi. Vahşi hayvanların yaşadığı ve nadiren uğrayan göçmen çobanların dışında yerleşimin olmadığı bir yerdi.
Il y a un peu plus de 50 ans, Nairobi était un lieu sauvage, abritant une faune sauvage, et largement inhabité, si ce n'est par quelques rares tribus nomades.
Oyların yaklaşık % 7'si diyebilir miyiz?
Ça fait dans les 7 %?
-... ama yaklaşımı bu konuda işe yarayabilir.
- ça pourrait marcher.
Gittikçe yaklaşıyoruz ve sizi bulacağız.
On se rapproche, on vous trouvera.
Dini bir şey olabilir. Pat Robertson'ın mahşer günü yaklaşıyor demesi gibi.
Les télévangélistes redisent que la fin est proche.
Yaklaşık iki ay önce, bazı çalışanlarımız Tetra-Bit'in sistemlerine solucan yerleştirdi.
Il y a deux mois, nos ingénieurs se sont introduits dans le système de Tetra-Bit.
Silahlı hedef doğu camına yaklaşıyor.
Cible armée près de la fenêtre à l'est.
Scarsdale'deki aile şirketinde muhasebeci olarak çalışan, yaklaşık ki yılını İsrail Savunma Ordusunda geçiren, Quantico'da, şiddet nedeniyle atılmadan önce eğitim gören kişi...
A travaillé comme comptable pour le business de ta famille à Scarsdale, a passé presque deux ans au service de la Force de Défense d'Israel, s'est entrainé à Quantico avant d'être viré pour violences envers un collège NAT.
Uyku düzenime bakarsak, kabaca tahminim 7 ay, 13 gün, 9 saat. saat de yaklaşık 16 : 00?
En jugeant d'après les schémas de sommeil j'estimerais environ 7 mois, 13 jours et 9 heures.
Yaklaşık beş yıl önce Batı yakasındaymış.
Arrivé sur la coté ouest il y a 5 ans.
Hayır, daha yok. Çünkü yaklaşık 10 saatimiz kadı.
Non, pas encore.
Bu kitaplardan her biri yaklaşık 2,5 kg. ağırlığında.
Chacun de ses livres pèse environ cinq livres.
Yaklaşık yarım saat önce kapandılar, sabah 9'a kadar da açılmazlar.
Ils ont fermé il y a une heure et demi. Ils n'ouvrent pas avant 9h du matin.
Yaklaşıyorum.
Je m'en rapproche.
Trenle yaklaşık bir saat.
C'est à environ une heure en train.
Burada ne kadar zaman harcıyorsak, Hodge da Valentine'a o kadar yaklaşıyor.
Chaque seconde que nous gaspillons ici, Hodge se rapproche de Valentine.
Ben... Yaklaşıyor muyum?
Est-ce que je... chauffe?
Gördüğün gibi, Robyn'nin bütün kıyafetleri yaklaşık 50 dolar değerindeydi.
La tenue entière de Robyn valait environ 50 $.
Ama kullandığın şal, Hermes şal'ı ve onun değeri yaklaşık 2 bin dolar.
Mais le foulard que vous avez utilisé, c'était un Hermes, et il vaut environ 2 milles dollars.
Sen yaklaşık 2 yaşındaydın. Onunla oynarken kanatlarından bir tanesini kırmıştın.
Quand tu avais deux ans environ, tu l'as trouvé, et tu as cassé l'une des ailes.
Onarmak için sıcak tutkal tabancasıyla yaklaşık bir saat geçirdim.
J'ai passé une heure avec un pistolet à colle à essayer de le réparer.
Kütüphanelerarası kiralar yaklaşık dört haftada işleme girer.
les prêts entre bibiliothèques prennent en général 2 à 4 semaines. Vous rigolez?
Bu turizme temkinli yaklaşıyoruz.
Nous sommes inquiets concernant le tourisme.
Yaklaşık 3 kilometre mesafe var.
de quelqu'un prenant un coup à moi. Call It 3.300 yards.
Bilmiyordun ama FBI tarafından yaklaşık 20 sene boyunca dinlendin.
Vous ne le saviez pas, mais vous avez été tapé fil près de 20 ans par le FBI.
Yazmayı kesmesinden itibaren güvenlik ekranının profilimi kilitlemesinden önce yaklaşık 30 saniyem var.
De l'instant où il cesse d'écrire, J'ai environ 30 secondes avant que l'écran de sécurité n'arrive et me vérouille.
Kadının boynuna yaklaşık 135 kiloluk basınç uygulamış.
il a appliqué environ 150 Kg de pression sur sa nuque
NZT almamıştım, bu yüzden oraya varmadan yaklaşık bir saat önce Everywhere'deki hacker dostlarıma servisi devre dışı bırakan bir virüsü Alman Ağırlama Derneğinin sunucularına yüklettim ve böylece Wi-Fi'larını göçertip dışarıdan teknik yardım almalarını sağladım.
Alors que je n'étais plus sous NZT, donc environ une heure avant mon arrivée, j'ai demandé a mes potes hackers d'Everywhere d'envoyer une attaque par Deni-de-Service sur le serveur de la German Hospitality League pour saborder leur Wi-Fi, les obligeant a contacter un technicien externe.
Üç farklı sitede yaklaşık 20.000 gönderin var.
Vous avez posté environ 20 000 messages sur trois sites différents.
Ama yaklaşık üç gün içinde girmiştik.
Mais en trois jours, nous y étions.
Yani işteki haftam yaklaşık olarak böyleydi işte...
Voilà en gros ma semaine de retour au travail...
Tamam Gordon Roper'ın transplantı yaklaşık bir ay önce Kosta Rica'da oldu değil mi?
Alors, la greffe de Roper a eu lieu il y a un mois au Costa Rica, c'est juste?
Her zaman Machiavellian yaklaşımı da var.
Il y a toujours l'approche machiavélique.
Saate en son ne zaman baktın bilmiyorum ama yaklaşık bir saat önce balkabağına dönüştüm sayılır.
Je ne sais pas quand tu as regardé ta montre pour la dernière fois, mais je suis redevenu
# Sanan lazım yaklaşık 20 tane #
♪ Il vous en faut à peu près 20 ♪
Son 72 saatte bir sürü görüşme yapmış, aramalar yaklaşık 720 kilometre uzağınızdan yani İstanbul içi ve çevresinden yapılmış.
dans et aux alentours d'Istanbul.
Yaklaş Aram.
Approchez, Aram.
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaşma 142
yaklaştık 32
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaştın 55
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaşma 142
yaklaştık 32
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaştın 55