Yanındayım traduction Français
2,419 traduction parallèle
Jake'in yanındayım, onu bulamıyoruz.
Je suis avec Jake, nous ne l'avons pas trouvé
Ben senin yanındayım. Ne olursa olsun.
Je suis là pour toi peu importe ce qui arrive.
Senin yanındayım, değil mi?
Je suis dedans, non?
Aslında... Bu defa ortağımın yanındayım.
À vrai dire, je suis de l'avis de ma partenaire.
Senin yanındayım.
Je suis à tes côtés, à présent.
Yanındayım, iyileşeceksin.
Je te tiens. Ça va aller.
Yanındayım ufaklık.
Je suis là pour toi, petit copain.
Ne olursa olsun, neye ihtiyacın olursa ben yanındayım.
Quel que soit le problème, sache que je suis là.
- Her zaman yanındayım.
- Je suis votre point de repère.
Charlie, ben yanındayım tamam mı?
Charlie, je suis là, ok?
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa ben yanındayım.
Tu sais, si jamais tu as... besoin de quelque chose... je suis là.
- Yanındayım canım.
Holly! Je suis juste ici pour toi, chérie.
Şunu bilmeni isterim ki Metro Capital'le ilgili ne olursa olsun, tamamen senin yanındayım.
Hé, uh, hé, Marty, écoute, je.. je veux juste que tu saches que quoi qu'il arrive avec Metro Capital tu as tout mon soutien.
Yanındayım bebeğim, seni asla bırakmam.
Je te tiens, bébé, et je ne te laisserai jamais partir.
Ben yanındayım, daima.
Je serai toujours là. Mais tu dois savoir la vérité.
Hayır Charlotte, ben senin yanındayım.
Bien sûr que non.
Ama... Ben yanındayım.
Mais... je suis là maintenant.
Yanındayım.
Je suis avec toi.
Yanındayım ben.
Je suis là, avec toi.
Tam da çıkışın yanındayım.
P'tit cookie.
Ben yanındayım, her zaman.
Et bien, je suis là, toujours.
Sadece farklı iki taraftayız. Ben, Bayan Ellie yerine büyükbabamın yanındayım.
On est juste sur deux bords différents... celui de mon grand-père et celui de miss Ellie.
İşte bu yüzden yanındayım, değil mi?
C'est pourquoi je suis ici, huh?
- Dert etme. Yanındayım.
Ça ira, je suis là.
Kate gitti, lakin artık ben yanındayım.
Kate est partie mais je suis là maintenant.
Seni buldum! Yanındayım!
Je te tiens, je te tiens, je te tiens.
Lars, ne zaman yardıma ihtiyacım olsa sen hep yanındayım.
Lars, quand tu as besoin de mon aide, ce qui, apparemment, a été le cas, sollicite-moi tout de suite.
Ne olursa olsun, yanındayım.
Peu importe ce qui arrive, je suis là pour toi.
Valinin yanındayım.
Une conversation avec le Gouverneur.
Silver, yanındayım.
Je suis là pour toi.
Ona nazikçe şu an ev arkadaşlarımın yanındayım,... yarın işte görüşürüz de, yeter.
Dites lui juste gentiment que vous traînez avec vos colocs, et que vous le verrez au boulot.
Kate gitti, lakin artık ben yanındayım.
Kate est partie. Mais moi je suis ici maintenant.
Yok yok çoğu zaman ben de orada, onun yanındayım zaten.
Je suis à ses côtés la plupart du temps.
Sorun yok, yanındayım ben.
C'est bon, je suis là pour vous.
17 yaşından beri Bay Pope'un yanındayım. Bu sana bir fikir verir herhalde.
Je suis avec Monsieur Pope depuis que j'ai 17 ans, si ça te dit quelque chose.
Ben yanındayım, bebeğim.
Je suis là, bébé.
Yanındayım.
Je t'ai, toi.
Yanındayım, tamam mı?
Je suis là, d'accord?
- Hastanede Juliette'in yanındayım.
Je suis à l'hôpital avec Juliette.
Ben yanındayım.
Je serais la avec toi.
Buradayım, yanındayım.
Je suis là. Je suis là.
Tam yanındayım.
Ok, je suis là.
Bir dakikaya yanındayım Sarah.
Je suis là dans une minute, Sarah.
Ben yanındayım senin.
Je... Je suis là.
Ben yanındayım.
Je suis là
Yanındayım.
Je suis là.
O hastanede... üç hafta boyunca her gün yanıbaşındayım. Bana gerçeği söylemeliydin, Clay.
A l'hôpital... chaque jour... durant 3 semaines.
Bak, benim bebeğim 23 haftalıkken dünyaya geldi. Korkutucu bir durum olduğunun farkındayım ama yanında olacağım. Hepimiz yanında olacağız.
Mon bébé est né à 23 semaines, c'est terrifiant, je sais, mais nous serons tous là.
Vardiyam bitti. Mide bulantısı olduklarından beri, onların yanındayım. Hayır.
Non, pas ce soir.
Ama yine burada, evinde, ailemizin yanındayım.
- Et pourtant, je suis dans ta maison en famille.
Ne lazımsa, yanındayım.
Quoique tu aies besoin, je suis là.