English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yaz

Yaz traduction Français

73,340 traduction parallèle
Ama aynadan tersten okuyunca "İttib" mi yazıyordu?
Dans la glace, j'ai lu "Eterrano".
Ama etikette "burayı imzala" yazıyor. Ok şeklinde.
Mais le post-it en forme de flèche dit "signer là".
Basın için mevcut yazıları hazırla Rebecca Ingram'ı soranları bana yönlendir.
Faites parvenir les transcriptions à la presse et si quelqu'un questionne sur l'absence de Rebecca Ingram, envoyez-les moi.
Selam Tom. - Nasılsın? - Ketih bilgilendirmeyi bu defa yazılı olarak sunmadı istedi.
- Keith m'a demandé de te dire d'envoyer ton rapport par écrit cette fois.
Ne yazık ki, bu karar senin değil Andy.
Heureusement, ce n'est pas de votre fait, Andy.
Gemi bilgilerinde ; "Ash Shihr'den CG17" yazıyor.
La note en marge : "LS 17 de Ash Shihr."
Hayır, burada Elm sokağının tutulacağı yazıyor.
Non, on doit prendre Elm pour...
CTU'nun baş yazılımcısı, Andy Shalowitz.
Le meilleur programmeur de la CAT, Andy Shalowitz.
Kaybettiğimiz her saniye Jadalla'ya saldırı gerçekleştirmek için artı olarak yazılıyor.
Chaque seconde de perdue fait gagner du temps à Jadalla - pour qu'il puisse lancer ses attaques. - D'accord, qu'est-ce que vous proposez?
Otuz dör yaşında, evlenmemiş, Zürih merkezli Teradyne adlı yazılım şirketinde çalışıyor.
34 ans, non mariée, elle travaille pour une compagnie de logiciel basée à Zurich appelée Teradyne.
Burada yazılanlara göre, CTU'ya katılmak için aylar önceden Rebecca ile görüşmeye başlamışsın.
Ce que je lis, tu étais en contact avec Rebecca depuis des mois pour rejoindre la CAT.
Evet, ne yazık ki.
Oui, malheureusement.
Çok yazık.
C'est dommage.
Geçici bir yükleme yapıyorsun, ismini yazıyorsun... ve senin için işlemi yapıyor mu?
- Tu télécharges un modèle, tu rentres le nom du défunt et boum, ça l'écrit pour toi.
Firma antetinde "I.F.G.F" yazıyor.
En-tête du papier à lettres : "IFGF".
Alt yazı çevirmeni :
Sous-titres :
Yazık.
Dommage.
Alt yazı çevirmeni : Gizem Evcin
Sous-titres :
- Ne yazık ki eve gitmeliyiz.
Mais nous devons rentrer.
Bak Yaz Galası.
Le gala de charité Bak.
-... senin için yazılmış.
- C'est pour toi.
Hayır. Bu senin için yazılmış.
Non, ce film est fait pour toi.
İnternet'e gir, YouTube'u aç ve Lito Rodriguez São Paulo Yürüyüşü yaz.
Va sur le Net, clique YouTube, cherche : "Lito Rodriguez, São Paulo Gay Pride."
- Çok yazık.
- C'est dommage.
Olayların farklı sonuçlanmaması çok yazık.
Dommage que ça ait fini ainsi.
Yazım Herald'da yayınlandığından beri Beyaz Saray basın toplantısı yapmadı.
La Maison-Blanche ne s'est pas exprimée depuis la parution de mon article.
Eskiden Washington Herald'ı açtığımda gözlerim ilk Tom Hammerschmidt'in yazısını arardı.
Autrefois, vos articles étaient la première chose que je cherchais dans le Washington Herald.
Yazım elimde.
J'ai mon texte.
Açıkça yazıyor.
C'est écrit là.
Hayır, hepsi özledim kara yazılarının malıdır.
Ils appartenaient à Mme Black.
- Bu ne yazık ki...
- C'est bien dommage.
Şimdi kelimeleri yazıldığı gibi okuyacaksın.
Vous allez lire ce texte mot pour mot.
Akılda kalıcı bir tweet yazıp videomuzu yayınlarsan sana bardağımı veririm.
Trouvez un tweet accrocheur, balancez notre vidéo, vous aurez mon gobelet.
Şimdi lütfen biri ellerimi çözsün de yazı yazıp kendi aletimi tutabileyim.
Pouvez-vous me détacher les mains, que je puisse taper et me tenir la bite?
Sibirya'da yaz mevsimi gibi.
Comme la Sibérie en été.
Ne yazık ki, de Lucca'nın yetkisine ihtiyacımız olmayacak.
Malheureusement, on se passera de celle de DeLucca.
Çok yazık, bana olmazlar.
Dommage, c'est pas ma pointure.
Yaz.
Ecris.
İstersen cevap yaz ama yazmazsan anlarım.
Réponds-moi si tu le souhaites.
Alt yazı çevirmeni : Denizsu Nihan Nurata
Sous-titres :
Gerçekten yaşamadan hayatla alakalı yazıyorsun.
Tu écris sur la vie sans vraiment la vivre.
Londra Gazetesi için yazıyorum.
J'écris pour le journal La Gazette de Londres.
Bu benim el yazım.
C'est mon écriture.
Kimliğimi hiç bulamadıkları yazıyor burada.
Il est dit que je n'ai jamais été identifié.
- Ne yazıyorsunuz?
Qu'écrivez-vous?
- Böyle konuşmanıza gerek yok. - Adım yazıyor bu benim.
- Vérifiez le nom, c'est à moi.
"Soyunun" yazıyor, evlat.
C'est... "progéniture", mon garçon.
Ne yazıyor peki?
Et ça dit quoi?
Son sınıftan önceki yaz... NETFLIX ORİJİNAL FİLMİ... şans yüzüme güldü.
l'été avant mon entrée en terminale, j'ai eu beaucoup de chance.
Ne yazık ki hayır.
- Anthropologue, non malheureusement.
Adresi yaz.
Voici l'adresse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]