English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yok oldular

Yok oldular traduction Français

154 traduction parallèle
Yok oldular!
Disparus!
Yolda o, IKaptan Jacoby ve sahin... ortadan tamamen yok oldular.
Ils nous ont filé entre les doigts.
Bataklıktaymış gibi yok oldular.
Il y a un survivant. Emportés par les sables mouvants.
Olağanüstü rüzgarlar, aynen ortaya çıkışları gibi, aniden yok oldular.
"Les vents sont tombés aussi vite qu'ils s'étaient levés."
- 1 944'de yok oldular.
- Disparu en 1 944.
Yok oldular sanki.
À croire qu'ils ont disparu.
İki kumandanla bir çok subay. - Hepsi savaşta yok oldular.
- Ils ont tous péri dans cette guerre.
İki karakol üstünde bulundukları göktaşıyla beraber yok oldular toz oldular.
Les avant-postes et l'astéroïde sur lequel ils étaient établis ont été... pulvérisés.
- Aniden yok oldular. - Kimse aniden yok olmaz.
- Ils ont tout simplement disparu.
Büyük ihtimalle doğru. Bizi bu yolculuğa gönderen herkes çoktan öldüler ve yok oldular.
Ce qui est sans doute vrai, est que les hommes qui nous envoyés faire ce voyage sont morts depuis longtemps.
Ama yavaş yavaş yok oldular.
Mais plus je me forçais, plus elles s'effaçaient de ma mémoire.
Kaptan, Teğmen Uhura ve Chekov... Ortadan yok oldular.
Le capitaine, le lieutenant Uhura et Chekov... ils ont disparu.
Işınlama platformunun üstüne gittiler ve birden bire yok oldular.
Ils sont montés sur la plate-forme de téléportation avant de disparaître.
Işınlama ile bir ilgisi olmadan mı ortadan yok oldular diyorsun?
Vous voulez dire d'une autre manière que par téléportation?
Yine de yok oldular. Tüm bunları yapmış olamayabilirler.
Peut-être qu'ils n'ont pas fait tout ça.
Ormanın içine doğru, yarım mil boyunca ayak izlerini takip ettik, sonra yok oldular.
Nous avons suivi ses traces pendant une demi-lieue dans la jungle.
Tek tek, eski dostlar yok oldular.
Un à un, nos vieux amis nous ont quittés :
İzlerini bulup peşlerine düştük. Ama ortadan yok oldular.
Nous avons retrouvé leurs traces, mais ils ont disparu.
Büyükbaba ve Daniel seytansi ve kanli bir pislik tarafindan öldürüldüler. Böylece yok oldular.
Papa et Daniel sont morts... aux mains de ces ordures du diable... qui les ont tués.
Tamamen yok oldular.
Ils sont complètement détruits.
Yok oldular.
Elles disparaissent.
Fakat altıncı yüzyıldan sonra bir iz bırakmadan yok oldular.
Mais depuis le Vlème siècle, on ne sait plus rien d'elle.
- Tamamen yok oldular.
- Il a été complètement détruit.
- Yok oldular.
- Elles ont disparues.
- Ne demek yok oldular?
- Comment ça?
Ve alevlerin arasında yok oldular.
Et ont péri dans les flammes.
Yok oldular!
Ils ont disparu!
Dinozorlar, milyonlarca yıl boyunca gezegenimize hakim oldular... ama birdenbire yok oldular.
Les dinosaures ont habité notre planéte pendant des millions d'années, et ils se sont éteints soudainement.
- Yok oldular birden!
- Ils ont disparu!
Babil İstasyonları sabote edildiler ve yok oldular.
Babylons 1, 2 et 3, ont été sabotés et détruits.
Tüm Hanoli sistemi ile birlikte yok oldular.
Ils ont été détruits, en même temps que le système de Hanoli.
Yavaş yavaş, bir milyon yılda, İlkler yok oldular.
Lentement, en un million d'années, les Premiers sont partis.
Bu mahlukların hepsi deden gibi sorumsuz gerizekalılar yüzünden yok oldular.
Si ces bêtes ont disparu, c'est à cause des fous de la gâchette
Yok oldular.
Ils se sont... évanouis.
Gizemli bir şekilde ortadan yok oldular.
Ils ont mystérieusement disparu.
Ortadan yok oldular, çevirmeli telefon gibi.
Vous voulez dire "enleve".
Yok oldular. Çok sonra duyduk ki İstanbul'a gitmiş.
Il a pris l'or et Keje.
Adam hapisteydi. Kaçmış hapisten. Birlikte yok oldular.
Idiot, je ne parle pas de toi!
60'lı yıllarda yok oldular..... ama 70'li yıllarda yine geri döndüler.
Ils ont un peu disparu à la fin des années 60.
Sonra da yok oldular.
Et soudain, ils ont disparu.
İz bırakmadan yok oldular. Şimdiye kadar.
Sans laisser de traces, jusqu'à maintenant.
Ama tabii onlar 500 sene önce yok oldular.
Bien sûr, ils ont été décimés il y a 500 ans.
Bir anda yok oldular.
- Ils ont disparu.
Ormanda bizim olduğumuz yöne doğru kaçtılar ve birliğimizin yok olmasına neden oldular.
Les Américains nous ont pourchassés et finalement massacrés.
Saygı duyulan tüccar aileni yok etmek için birlik oldular.
Ils ruinèrent ton père, Matsuuraya, un commerçant respecté de tous.
Hem Mr. Spock hem de Dr. McCoy gönüllü olarak uzay mekiğiyle hücrenin içine girmeye, onu yok etmeye ve gemiyi kurtarmaya gönüllü oldular.
M. Spock et le Dr McCoy se sont portés volontaires pour partir en navette, pénétrer dans la cellule, la détruire et libérer le vaisseau.
Belki de beraber yok oldular.
Avec lui, peut-être.
Tanrı'nın gazabıyla, yok oldular.
Par le feu de Dieu, ils périrent!
Ama Gölgeler mağlup oldular, yok olmadılar.
Les Ombres ont été vaincues mais pas détruites.
Ve sonuçta onlar, bize düşman oldular. Düşmanı yok etmeye programlandık. Hayatta kalabilmemiz için bu gerekli.
La destruction de l'ennemi est nécessaire à notre survie.
Bir an içinde sonsuza dek yok oldular.
ils étaient morts.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]