English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yoksa sen

Yoksa sen traduction Français

2,713 traduction parallèle
Yoksa sen... Alex White bugün 8 tane ürünün tasarımını gösterecek. Dikiş safhasında yardım gerek.
Dis-tu... qu'Alex White présente huit tenues aujourd'hui, et que j'ai besoin de quelqu'un pour repasser les coutures?
Elena, durumu ben mi açıklayayım yoksa sen mi açıklarsın?
À ce sujet... Tu veux que je lui explique?
Yalnız girebilir miyim, yoksa sen de- -
J'y vais seul, ou vous allez me suivre...
Hey, yoksa sen Higashi'nin torunu musun?
Hé, tu es la petite-fille de Higashi?
Yoksa sen...?
Tu as...
Orada duran eski fotoğraf mı? Yoksa sen ve benim öyle bir fotoğraf çektiremiyor olmamız mı?
Cette vieille photo, ou le fait que toi et moi, on ne peut en prendre une ainsi?
Yoksa sen bize- -
- Attends, tu ne penses pas...
Yoksa sen de ölülerden biri olursun.
Ou tu feras parti des morts.
İnsanları mı yoksa sen söyle natürmort mu?
Des gens, comment on dit... des natures mortes?
Tanrım, burası çok mu sıcak yoksa sen mi kızıştırıyorsun Sally?
Il fait chaud ici, ou c'est vous, Sally?
Öyle mi yoksa sen nereye gidersen kaos da oraya mı geliyor?
Tu crois? Le chaos te suit partout!
Dün gece ben rüyamı görüyordum yoksa sen bağırıyor muydun?
J'ai rêvé ou il y a eu des cris cette nuit?
Öyle mi? Yoksa sen biraz fazla mı hassassın?
Où tu es juste un peu trop sensible?
Eğer işin yoksa sen de gelebilirsin.
Si tu ne fais rien tu pourrais venir.
Yoksa sen...
Euh?
Yoksa sen...
Chef de garde Atlas. Tu serais...
Yoksa sen...
Peut-être, parce que...
Yoksa sen de mi tarihte kötüsün?
Ou tu échoues aussi en histoire?
Hadi küçük kukla. Babama ben mi söylemeliyim yoksa sen mi? Hayır, elbette sen söylemelisin.
Allez viens ma petite marionnette... Est-ce que je le dis à papa...
Sen onunla mısın, yoksa benimle mi?
T'es avec lui, ou avec moi?
Evet ama sen sahiden mi evlisin yani tek eşli gibi yoksa?
Mais t'es mariée-mariée, du genre mariée monogame ou...?
Sen mi söyledin yoksa -
Tu l'as dit tout haut, ou j'ai lu dans tes pensées?
Kıtır daha iyi bir isim ve biliyorum ki sen de buna katılıyorsun yoksa buraya gelip ismi kendine saklamaya çalışmazdın.
Crisp est meilleur. Et tu le sais. Sinon, t'essaierais pas de le garder pour toi.
- Sen cevap vermek ister misin, yoksa ben vereyim mi?
- Vous voulez répondre?
Sen gerçek misin, yoksa bu avatarın falan mı?
T'es réelle ou c'est ton avatar?
Sen bir sanatçı mısın, yoksa öyleymiş gibi mi davranıyorsun?
Tu es un artiste ou un imposteur?
Evet, benim de planlarım var. Annem, Harvard'a mı, yoksa Stanford'a gideceğime hâlâ karar vermedi. Sen nereye başvuruyorsun?
Mon nom est Britanny S. Pierce, et je sais enfin ce que Jésus ressent dans sa maison au Pôle Nord parce que je suis au sommet.
Ben mi yoksa konuştuğu güvenlik görevlisinin kanı suratına bulaşmış olan sen mi?
Moi, ou bien le gars qui parle à un Flic-de-location couvert de sang?
Sen de inanıyor olmalısın, yoksa burada onun için dua ediyor olmazdın.
Vous y croyez aussi, sinon vous ne prieriez pas pour elle.
Babam öldüğüne göre sen hâlâ cadı üvey annem mi oluyorsun yoksa yalnızca cadı yönetici ortak mısın?
Vu que papa est mort, tu es encore ma belle-mère démoniaque ou juste l'associée principale?
Yoksa yedi yıldır bu konuda hiç çaba sarf etmediğin için sen mi istedin?
Tu n'as fait rien fait pour arranger les choses, en 7 ans.
Sen kendini kıza mı yoksa onun babasına mı tanıtıyorsun?
Vous vous présentez à son père.. .. ou vous exprimez vos sentiments à la fille?
Sen Çinli misin yoksa değil misin?
Vous êtes Chinois ou pas?
Sen onu ölürmek zorundamı kaldın yoksa daha ötesimi?
T'avais besoin de le buter ou t'avais d'autres raisons?
Sen gerçek mi yoksa sahte mi Çingenesin?
T'es un vrai gitan?
Bak, onunla sen konuş. Bana kızıyor mu yoksa beni korkutuyor mu, anlamıyorum hâlâ.
Tu fais la conversation, moi je sais pas s'il me gonfle, ou s'il me fait peur.
- Sen mi sakladın yoksa?
Tu l'as cachée?
Nereden ısıracağına O mu karar versin yoksa sen mi seçeceksin?
Tu laisses Susucre te mordre où il veut ou tu choisis?
Sadece beni istemedi. Sen de bir Tanrıya,... ya da birine inanıyor olmalısın. Yoksa sana da kapıyı gösterirdi.
Ils ne voulaient pas que moi, donc vous croyez en un dieu ou en quelqu'un, sinon vous auriez vu la sortie aussi.
Diğer yanını fark ettikleri için mi yoksa Caveman sen olduğun için mi bu kadınları öldürdüğünü bilmek istiyoruz.
On doit savoir si vous les avez tuées car elles ont découvert votre trafic ou que vous étiez le Caveman.
Sen kuaför müsün yoksa filozof mu?
Alors, toi. Tu es une coiffeuse et une philosophe?
Salak mısın sen yoksa sağır mısın?
T'es con ou t'es sourd?
Soruma cevap vereceksin yoksa Corcovado Dağı'na gömülen sen olursun. Peki.
- Dis-moi la vérité, sinon c'est toi que j'irai enterrer sur le mont Corcovado.
Tanrım, sen mi gideceksin yoksa ben mi gideyim?
Bon sang. Tu y vas ou j'y vais?
Önce sen bilgisayarı bırak Bartowski. Yoksa modası geçmiş beynine kurşunu yersin.
Repose d'abord l'ordinateur, Bartowski, ou je tire une balle dans ce cerveau obsolète.
Sen hukuk mu okuyorsun yoksa...
T'es en fac de droit...
Ona sen mi gazete okudun yoksa o mu sana okudu?
C'est toi qui lis pour lui ou lui pour toi?
Peki, babana sen mi söyledin? Yoksa o mu duydu?
Tu lui as dit ou il l'a entendu?
Peki, bu toplantılarda sen direk meseleye mi girerdin yoksa havadan sudan konuşup sonra...
{ \ pos ( 192,220 ) } Pour ces réunions, est-ce que... Tu attaques direct ou tu commences par bavarder?
Sen grupta falan mısın yoksa?
Alors quoi, t'es dans un groupe? Hein?
Kaoru sen gittikçe küçülüyor musun yoksa?
Tu as l'air tout courbé, Kaoru!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]