Yoruldun traduction Français
497 traduction parallèle
- Çok yoruldun, değil mi Jane?
- Jane, tu es épuisée.
- Yoruldun mu Jane?
- Tu es fatiguée?
Akşam yoruldun mu? - Birazcık, hanımefendi.
Tu étais fatiguée, hier soir?
Hayatım, çok yoruldun.
Tu es fatigué, mon chéri.
- Yoruldun mu evlat?
- T'es fatigué?
Çok yoruldun, çocuğum, değil mi? - Evet, öyle.
- Vous êtes épuisée, n'est-ce pas?
- Yoruldun mu?
- Dure journée.
Smithy, gel otur. Çok yoruldun.
Smithy, asseyez-vous.
Biraz fazla yoruldun, sanırım.
Ce soir vous êtes fatiguée.
Hadi git artık, çok yoruldun zaten.
- Va, tu es épuisée.
- Yoruldun mu? - Hayır.
- Tu n'en veux plus?
- Yoruldun mu?
- Pas fatigué?
yoruldun mu?
Tu es fatigué?
- Yoruldun mu Noriko? - Hayır, fazla değil.
Fatiguée, Noriko?
Yoruldun mu?
Fatiguée?
- Evet hanımefendi. - Sen de yoruldun. Deneyimsiz biri için kostümcülük zor olmalı.
Votre travail aussi est fatigant et ingrat, mais vous vous en tirez bien.
- Yoruldun mu?
- Fatiguée?
Zavallı Tax, hayattaki tek dostum, şimdiden yoruldun.
Pauvre Tax, tu es mon seul ami au monde et tu es déjà fatigué.
Yoruldun mu?
Tu n'es pas fatigué?
Yoruldun.
Tu es fatigué, repose-toi.
Yoruldun mu?
Tu es fatigué?
Yoruldun. Benim kullanmamı ister misin?
Tu veux que je prenne le volant?
Yoruldun mu baba?
Tu es fatigué?
Yoruldun mu?
Vous êtes fatiguée?
Yoruldun mu hayatım? Sen beni merak etme.
Ne t'inquiète pas pour moi.
Yoruldun mu?
Fatigué?
Şimdiden mi yoruldun?
Alors? Deja fatigue?
Ayrıca dinlenmeye ihtiyacın var. Yoruldun.
De plus... tu as besoin de te reposer, tu es fatiguée.
başkasına ver, yoruldun.
Passez le relais, vous êtes fatigué.
Lucy'nin bakıcılığını yaptığından beri, sürekli onun hayatını harabeye çevirmekten yoruldun.
depuis que tu es le tuteur de Lucy, tu as essayé de ruiner sa vie.
Yoruldun mu?
Êtes-vous fatiguée?
Pekala, sen yoruldun.
Très bien, alors vous êtes fatiguée.
Yoruldun mu? Ellerin mi ağrıdı?
Tu sens pas qu'elles puent l'écurie?
- Yoruldun mu?
- Pourquoi, tu es fatigué?
- Yoruldun mu?
- Fatigué? Tu es fatigué?
Şimdiden yoruldun mu?
- T'as le coup de pompe?
Çabuk yoruldun.
vite endormi.
- Yoruldun mu?
- Tu es vidé?
Aslında pezo da değildin geceleri halde çalışıyordun. Çünkü istediğinde para vermeden sevişebileceğin kız arkadaşınla..... sevişebilmek için 500 frank kazanmak zorundaydın. Ama kazandığın parayı sana vermesi için, lrma'ya vermek üzere Lort X'e vermekten çok yoruldun.
Mais tu n'étais pas mac, tu travaillais au marché pour gagner de quoi coucher avec ta propre poule, avec tu aurais pu coucher gratis, si tu ne t'étais pas tué à gagner l'argent de lord X, pour Irma, qui te le rendait.
- Yoruldun mu Fester Amca?
- Tu en as assez, oncle Fétide?
Giuliana, yoruldun mu?
Giuliana, êtes-vous fatiguée?
Sadece çok yoruldun.
Tu n'en peux plus.
- Yoruldun mu?
Fatiguée?
Yoruldun mu?
Non, madame.
Yoruldun, öyle mi? Sonrasındaysa ondan nasıl kurtulmam gerektiğine yönelik problemle karşılaştım.
Je me demandais comment m'en débarrasser.
Burası yeterince uzak. - Yoruldun mu?
- Ça va comme ça.
- Yoruldun mu?
Salut.
Yoruldun mu?
Qu'y a-t-il? T'es fatigué?
Çok yoruldun, bence sen biraz dinlen.
Tu as voyagé loin. Rafraîchis-toi.
Yemekten sonra, " Yoruldun mu?
Et ensuite...
Yoruldun.
Vous êtes fatiguée.