Çalışacağım traduction Français
5,523 traduction parallèle
Önce güzellikle anahtar karşılığı nakit anlaşmasını kabul ettirmeye çalışacağım.
D'abord, je vais leur faire une belle offre de comptant pour les clés.
Hikaye fikirleri üzerinde çalışacağım.
Je vais aller travailler sur des idées d'histoires.
Teslim olması için ikna etmeye çalışacağım.
Je vais tenter de l'amener à se rendre.
Seni tekrar görmek için gelmeye çalışacağım tamam mı?
Je vais essayer de revenir pour te revoir, ok?
Yılın babası balosu için çalışacağım.
Je vais juste à l'élection du meilleur père de l'année.
Hemen buradayım. Seni bulmaya çalışacağım.
J'arrive, je vais te trouver.
Bayan DiLaurentis için emlak ofisinde çalışacağım.
- Ecoute, on s'en fiche, ok? J'ai enfin une piste. C'est le Hart and Huntsman.
Bu kapı açıldığında, kafamı yastığa koyana kadar çalışacağım. Kendimle bağlantıya geçip kafamı toparlamak için bu zamana ihtiyacım var.
Une fois ces portes ouvertes, je cesse de bouger jusqu'à ce que ma tête touche l'oreiller et j'ai besoin de ce moment pour me controler et remettre mes idées en place.
Bu ideal ve amaçları daima gerçekleştirmeye çalışacağıma kendimi mesleğime, kanun uygulamaya adayacağıma Tanrı'nın huzurunda yemin ediyorum. "
Je m'efforcerai d'atteindre ces objectifs et idéaux, dévouée à Dieu, dans le métier que j'ai choisi, les forces de l'ordre. "
Ben Mr. Burns için sonsuza dek çalışacağım.
Je travaillerai pour Mr Burns pour toujours.
Bu kahrolası geceyi uyuyarak geçirmeye çalışacağım.
Je vais essayer de dormir pendant cette fête infernale.
Birkaç saat daha çalışacağım.
Encore quelques heures.
- İnan bana, üstünde çalışacağım. - Ne kadar erken olursa o kadar iyi.
Et croyez moi, j'irai droit au but.
Artık daha fazla öldürmeden yeni dönemi meydana getirmeye çalışanların zarar görmesini elgellemeye çalışacağım.
Sans tuer à nouveau, je vais essayer de protéger ceux qui cherchent à réaliser la nouvelle ère.
Eğlenceli insanlar benle çalışmak istiyor bu yüzden onlara bu zevki tattıracağım ve onlarla çalışacağım.
Les gens chics veulent travailler avec moi, donc je vais leur faire ce plaisir et travailler avec eux.
Sanırım ben bir süreliğine evden çalışacağım.
Je crois que c'est mieux si... Je pense que je vais bosser de chez moi pendant quelque temps.
Bayan DiLaurentis için çalışacağım.
Je vais travailler pour Mme Dilaurentis.
Karanlık Hado'yu ele geçirmek için onunla tek vücut olana dek Satsui no Hado çalışacağım.
Pour maitriser le Hado noir... J'accèderai à un stade où je ne ferai plus qu'un avec lui.
Şimdi izin verirseniz kendi teorim üzerinde çalışacağım.
Maintenant, je m'occupe de ma théorie.
Burada başka bir tuhaf Kanadalı bulmaya çalışacağım ama- -
Je vais essayer de trouver un autre excentrique.
Oraya gidip onunla konuşmaya çalışacağım.
Je vais aller vers là-bas et essayer de lui parler.
Eğer sorun olmazsa yarın da ölmemeye çalışacağım.
Je vais essayer de ne pas mourir demain non plus.
Gerçek şu ki... Aranıza ilk katılığımda sizin ve kocanızın adına çalışacağımı sanmıştım.
En vérité, quand je suis arrivé ici, je pensais que c'était pour travailler pour vous et votre mari.
Beni yanlış anlamayın, sizin adınıza çalışmak büyük bir onur ama Seth ile çalışacağımı hiç düşünmemiştim.
Ne vous méprenez pas, c'est un honneur d'avoir travaillé pour vous, mais je n'avais pas envisagé de devoir travailler avec Seth.
Sorun değil. Sen ileri gitmeden önce burada çalışacağımı sana söylemeliydim.
J'aurais dû te parler du boulot avant que tu ailles trop loin.
Söz veriyorum, yarın 2 saat fazladan ders çalışacağım... Kapa çeneni!
Je travaillerai 2h de plus demain...
Önümüzdeki 3 gün boyunca çekimler var. Sonra evdekilerle konuşup onları eve gelmen için... ikna etmeye çalışacağım. Tamam mı?
Après mon tournage, on essayera de parler à tout le monde pour voir si tu peux venir, ok?
Yarın oldukça zor bir sınavım var, gidip ders çalışacağım.
J'ai un gros contrôle, demain, je vais réviser.
Evi elimden geldiğince tamir etmeye çalışacağım.
Je vais essayer de remettre cette maison sur pied du mieux que je peux.
Kolonilerin yanına gidiyorum. Oraya gidip çalışacağım.
Je vais dans les colonies, j'ai travaillé pour ça!
- Senin için mi çalışacağım?
Pour toi?
Bunu bulmaya çalışacağım.
C'est ce que je veux découvrir.
Dinle bugün bir iki saat çalışacağım, burası aşırı durgun hafta sonları.
Écoute. Je vais travailler au bureau pour quelques heures aujourd'hui. Parce que c'est calme le week-end.
Mümkün olduğunca çabuk bir şekilde ve morfin bulup geri dönmeye çalışacağım.
Je reviendrai vite avec de la morphine.
Telsizden yardım çağırmaya çalışacağım, tamam mı?
Je vais essayer de demander de l'aide.
Buradan çalışacağım. - Ne?
Je vais travailler ici.
Tam burada, bu odada beraber çalışacağımıza anlaştık. Sözümüzün eri olarak anlaştık.
Nous sommes tombés d'accord ici même pour travailler ensemble.
Sıkı dur, onları püskürtmeye çalışacağım.
Tu restes planqué là. Je vais les repousser.
Pekala, tamam. Olabildiğince hızlı bir şekilde oraya gelmeye çalışacağım.
J'arrives dès que possible.
Bunu aklımda tutmaya çalışacağım.
Oui, j'essaierai de m'en rappeler.
Aort üzerinde çalışacağım.
C'est une opération de l'aorte.
Hayır, onu incitmemeye çalışacağımı söylemiştim.
Non, j'ai dit que j'essaierais.
En kısa sürede orada olmaya çalışacağım tamam mı?
Je serai là le plus tôt possible, ok?
Gece çalışacağım ben.
Je dois aller travailler.
Bu yüzden de onunla konuşup, Loretta'nın tipi olmadığına ikna etmeye çalışacağım.
Il peut à peine pisser plus loin que ses chaussures. C'est pour ça que j'allais aller lui parler, pour voir si je pouvais le convaincre qu'il n'est pas le genre de Loretta.
Teşekkürler Jesse. Ama ben kalıp birkaç saat daha çalışacağım.
Merci, Jesse, mais je vais rester travailler quelques heures de plus.
Ben Wylie ile çalışacağım.
Je mets Wylie dessus.
Şimdi içindekileri görmeden Ajan Lisbon'ın elinde tuttuğu objeleri teşhis etmeye çalışacağım.
Maintenant, sans voir, je vais tenter d'identifier chaque objet que l'agent Lisbon tiendra dans sa main.
Bizimle çalışacağına dair Mendoza'nın onayını aldın mı?
Vous nous garantissez la coopération de Mendoza?
- Mutfakta da çalışacağımıza göre bu bir problem, değil mi? - Evet, sadece mutfakta ama.
Et bien oui.
Geri kalmamaya çalışacağım.
Je sais que je vais pouvoir rattraper le retard.
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18
çalışıyoruz 40
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18