Çok yakında traduction Français
3,562 traduction parallèle
Öyle olsa bile dayanıyordur... Çok yakında gitmiş olur.
Même s'il s'accroche, il va bientà ´ t partir.
O zaman çok yakında görüşürüz.
A très bientôt, alors.
Ye ye... sürekli ye... Çok yakında hepiniz öleceksiniz.
Mangez... encore plus... et vous allez tous en mourir.
Sadece çok yakında ameliyat için gitti.
Je suis retourné à la chirurgie trop tôt.
Çok yakında sen de öğreneceksin, değil mi?
Mm.Eh bien... tu le découvriras bien assez tôt, n'est ce pas?
- Peki. - Çok yakında yine rastlaşacağımıza eminim.
Je suis sûr qu'on se reverra très bientôt.
Ama çok yakında yine temasa geçeceğiz.
Mais je vais vous appeler sous peu.
Çok yakında o bile olmayacak.
Bientôt, il n'aura même plus cela.
Çok yakında bunu çözecekler.
Bientôt ils résoudront cette situation.
Çok yakında göreceksin.
Tu le verras bien assez tôt. Oh, ouais?
Bahse girerim, seni yakalayacağım çok yakında
♪ Betcha getcha, ♪ very soon
Çok yakında tüm ada parçalarına ayrılacak.
Bientôt, l'île entière va s'effondrer.
Çok yakında bütün dünya Mike'ın parmak uçlarında olacak.
Mike aura bientôt le monde du divertissement au bout des doigts. Merci de m'aider à lui offrir une belle St-Valentin.
Çok yakında bir daha o insanların yanında çalışman gerekmeyecek.
Très bientôt, vous n'aurez plus besoin de travailler de nouveau pour aucune de ses personnes.
Çok yakında kendini daha iyi hissedeceksin.
Très bientôt, vous vous sentirez beaucoup mieux.
Dalgalar şimdi seni yeniden bana getiriyor ve çok yakında bir gün yeniden bir araya geleceğiz tıpkı eskisi gibi
Les vagues te ramènent maintenant à moi et très bientôt nous serons à nouveau côte à côte tout comme avant
Çene kemiğinizi kırıp sizin için yaptığım bu güzel titanyum menteşeleri koyduktan sonra çok yakında yeniden hamburger yiyebileceksiniz.
Après avoir brisé votre mâchoire { \ pos ( 192,220 ) } et inséré ces charnières de titane que j'ai réalisées pour vous, vous mangerez bientôt des hamburgers.
Nedeni çok yakında ortaya çıkacak.
Cette cause le révélera bien assez tôt.
Çok yakında buradan gideceğiz ve bizi ne maceralar bekliyor göreceğiz.
Bientôt, nous partirons vers d'autres aventures.
Herkese olan şey çok yakında.
Ce qui arrive à tout le monde... lui est arrivé.
Şimdi ise içimde ölü bir istek var ve çok yakında... -... içimdeki ölmüş isteğin cesedi kokmaya başlayacak.
Maintenant, j'ai une chanson morte dans le coeur, et très bientôt, le corps de cette chanson morte dans mon coeur va commencer à puer.
Ve çok yakında.
et c'est proche.
Çok yakında sistemde fazla kalacak ve ben de maskesini düşüreceğim.
Très bientôt il va rester trop longtemps et je vais lui botter le cul.
Hala ulaşmaya çalıştığım bir sürü ara yüzü dosyası var ama bazı testler yapıyorum. Bu bebek çok yakında çalışır hale gelir.
J'essaie d'accéder a beaucoup de fichiers sur l'interface, mais je fais des tests.
Mitsuru da çok yakında uslanır.
Mitsuru va murir, ne t'inquiète pas.
Ailen çok yakında tahliye edilecek. Kendi iradeleriyle burayı terk etmeliler.
S'il doit partir tôt ou tard, il vaut mieux que ce soit de sa propre volonté.
[Gülüşmeler] Onunla tanıştın, ve sana aşık olduğunu söyledi ve ilk seferinde nasıl hissedeceğinden, emin değilken, çok yakında onun şu ana kadar tanıştığın kişilerin en iyisi olduğunu fark ettin?
Et puis tu as appris à le connaître, il t'a dit qu'il t'aimait et bien que tu ne sois pas sûre de ce que tu ressentais au début, tu as vite réalisé qu'il était le meilleur gars que tu ais rencontré?
Eğer uzun bir süredir kürek görmemişsem, çok yakında göreceğim demektir.
Si je revois jamais de pelle, il sera trop tôt.
Ve Beyaz Saray'a gelen ve giden aramalar hakkında çok yakından bilgisi olduğundan "İsveçriyelilerin" aramalarına geri dönülmediği...
Et comme elle est au courant de tout les appels de la maison blanche C'est une source crédible pour savoir si oui ou non les suèdois ont eu une réponse à leur message. "
Çok yakında ikisi de benimle olmak isteyecek.
Et bientôt, les deux voudront coucher avec moi.
Çok yakında her şey bitecek ve sana söz verdiğim her şeye kavuşacaksın.
Bientôt, ce sera fini, vous aurez tout ce qui vous a été promis.
Çok yakında eve döneceksin, tamam mı?
Je vais te ramener à la maison bientôt, ok?
Çok yakında bütün kasaba açlıktan ölecek.
Bientôt, toute la ville va mourir de faim
Çok yakında kendi evime geçeceğim.
J'aurai bientôt un chez-moi.
- Çok yakında.
- Bientôt.
Hanna, sadece şu son bir saati kafamdan bir daha geçirdim kilise sırasında sürünmeye çok yakındım.
Hanna, je me suis repassé la dernière heure dans ma tête, et je suis à deux doigts de ramper sous un banc.
Çok yakındı. Yakında değildim, kazandım. Ama en önemli şeyi unuttun.
Ooh, tu étais si proche je n'étais pas proche, j'ai gagné mais tu a oublié de prendre en compte la plus importante variable
Bu çok yakın. Muhtemelen "dört" anlamında söyledi.
Elle pourrait tout aussi bien dire : "plan à quatre." [Rires]
Aslında Klein ve ben çok yakındık.
En faite, Les Kleins et moi étions très proche
Bunadığında, ki çok yakındır, benim ilgileneceğim bir yatırım imkanı söylüyordum.
C'était un investissement et une opportunité de choix pour vos vieux jours, qui, soyons honnêtes, arrivent à leur fin.
Çok yakında, sanıyorum.
Il va avouer?
Aslında QT'de Bay David Sarnoff'a çok yakın büyüleyici bir bayan tanıyorum.
Seulement sur QT, je connais une jeune fille charmante qui est très proche de M. David Sarnoff lui-même.
Yakışıklı, uzun boylu çok zeki ve derisi de hafif renksiz, balmumu kıvamında.
Il est beau, il est élancé, il est brillant. Sa peau est pâle comme de la cire.
Donanma doktorları çok iyi. Yakında iyileşirim.
Les medecins de la marine sont très bien.
- Sanırım çok yakında duyacaksınız.
Ça va venir.
Bu arada küçük izler var, sıçramış su gibi duruyor ama aslında ben pisuara çok yakın durduğum için oradan sıçrayanları görüyorsun.
Au fait, les petites marques qui ressemblent à des traces d'eau, j'ai tendance à me tenir trop près de l'urinoir, alors... Ce sont des éclaboussures.
Yakında elime çok para geçecek.
J'ai la chance d'avoir un tas d'argent obtenu à ma façon.
- Mecburen. Görünüşe göre Angie'nin yemeklerinin kokusu çok etnikmiş ve kesinlikle ailemin yakınında olmam.
Il s'avère que la cuisine d'Angie a une odeur très ethnique, et je ne peux décidemment pas rester près de ma famille.
Penisinin fotoğrafını istemiyorum çünkü yakınında oturuyorum ve çok bakmamı istersen gelir kendim bakarım.
Et aussi, je ne veux pas de photo de ta bite parce que je vis très près de chez toi, donc si tu veux que je regarde ta bite, je pourrais juste venir et regarder ta bite.
Diğer bir haberimiz ise, yakında efsanevi bir hikaye durumuna gelecek çok zengin bir milyarderin oğlunun hepinizin bildiği kazazede hikayesiyle ilgili.
Et dans les autres nouvelles, des détails quand à l'histoire du naufragé que vous avez tous entendu... le fils d'un très riche milliardaire va bientôt devenir une histoire légendaire.
- Cd koleksiyonumun nesi varmış? O kızlara daha iyi müzikler dinletmezsen yakında isyan çıkarırlar. Çok kötü.
- Qu'est-ce qui ne va pas avec ma collection de cd?
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakında bitecek 16
yakında burada olur 18
yakında öğrenirsin 19
yakında mı 21
yakında hava kararacak 20
yakında öğreniriz 28
yakında ölecek 18
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakında bitecek 16
yakında burada olur 18
yakında öğrenirsin 19
yakında mı 21
yakında hava kararacak 20
yakında öğreniriz 28
yakında ölecek 18
yakından bak 36
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yavaş 62
çok yorgunsun 23
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yüksek 70
çok yakınız 26
çok yorgun 38
çok yavaş 62
çok yorgunsun 23
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yüksek 70
çok yakınız 26