Çıkıyoruz traduction Français
4,561 traduction parallèle
Yola çıkıyoruz. Tüm birliklere bildir!
Nous ne sommes pas d'accord, major Erwin.
Yola çıkıyoruz.
On prend la route.
Sorunsuzca dışarı çıkıyoruz!
Nous sortons de manière pacifique!
30 saniye sonra çıkıyoruz.
Plus que 30 secondes.
- 10 saniye içinde çıkıyoruz.
Plus que 10 secondes. Okay.
Biz çıkıyoruz.
On sort ensemble!
Kristina, 10 dolardan 25 dolar seviyesine çıkıyoruz.
Kristina, on est bons au niveau des 10 $, 25 $.
Sapaktan çıkıyoruz!
Sautez!
-... ve hiçbir yere varamayız. - Pekala, o halde hipnoz yok, sadece kulüpte bir geziye çıkıyoruz.
- D'accord donc pas de l'hypnose, on l'emmènera au club.
Gezintiye çıkıyoruz.
On va faire un petit tour.
Yalnızca bir kaç aydır çıkıyoruz yani yıldönümü filan unutmadığımı biliyorum.
On ne se fréquente que depuis quelques mois, donc j'ai pas manqué un anniversaire.
Yola çıkıyoruz.
On s'y rend.
Kimsenin profilimize cevap vereceğini düşünmemiştim ama şimdi internetten tanıştığımız adamlarla çıkıyoruz.
Je n'aurais pas pensé que quelqu'un puisse nous répondre. Et maintenant on fait des rencontres sur internet.
Gezintiye çıkıyoruz.
On va aller faire un tour.
Bir davanın sizi evinizden bir saat uzağa götürmesi her gün yaşanmaz, yani- - 20 dakika içinde yola çıkıyoruz.
Ce n'est pas tous les jours que ces affaires vous mènent à 1 heure de route de la maison, alors... On part dans 20 minutes.
Tek başına eve çıkamıyor. O yüzden beraber çıkıyoruz.
Il n'a pas les moyens de louer seul, on en a donc pris un ensemble.
Sabahları koşuya çıkıyoruz. Katılmak ister misin?
Nous allons jogger dans la matinée.
Bagajdan şampanyayla müzik çaları alayım, yola çıkıyoruz.
Je vais prendre le champagne et la musique dans le coffre, on va embarquer!
Çıkıyoruz.
On décolle.
Josie, biz çıkıyoruz.
Josie, on s'en va!
Dışarı çıkıyoruz.
Dehors.
Dışarı çıkıyoruz.
On sort.
Bugün buradan çıkıyoruz.
C'est aujourd'hui que nous sortons d'ici.
- Bir yolculuğa çıkıyoruz.
- On va faire un tour. - Où ça?
Cha Eun Sang ile çıkıyoruz.
Cha Eun Sang et moi sortons ensemble.
Ben ve Bay McGee ufak bir kokteyl içmek için yola çıkıyoruz.
Mr McGee et moi on allait partir prendre un petit cocktail.
Tamam. Çıkıyoruz.
On s'en va.
Yarın erkenden yola çıkıyoruz.
Nous partons demain à la première heure.
Goldenfold, dışarı çıkıyoruz!
Goldenfold, on va sortir!
10 dakikaya çıkıyoruz.
On part dans dix minutes.
Turneye çıkıyoruz, Lois.
On part en tournée, Lois.
Çıkıyoruz.
Je sors avec lui.
- Yeter bu kadar. Yürü, dışarıya çıkıyoruz.
Toi, tu veux régler ça dehors?
İş çıkışı dışarı çıkıyoruz, konuşup kahve içiyoruz.
Après le boulot, on va prendre un café et on parle.
Sisli zaman tünelinde bir yolculuğa çıkıyoruz ve kendimizi Dundee'de buluyoruz. Sene bin dokuz yüz yetmiş dokuz. Candice buralarda mı?
Alors, voyageons dans le brouillard du temps qui tourbillonne, et nous nous retrouvons à Dundee, dans l'année 19 79
Yola çıkıyoruz!
C'est l'heure du départ!
Karanlık olan her şeyin yaratıcısı seni çağırıyoruz, ölüm ve kederin babası,
Nous appelons le créateur de tout ce qui est sombre, le parrain de la mort et du désespoir,
Bunu ilk kez yaşıyoruz. Nasıl oldu da böyle tıkandık?
C'est une première, comment est-ce possible qu'on ai pas la moindre idée?
Artık çıkmıyoruz.
- Hmm-mm. - Ça n'arrivera pas.
Ah, biz hala çıkış noktası için arıyoruz.
On cherche toujours le point d'origine.
Yani artık olay bir cinayet davası ve biz bakıyoruz.
Bref, maintenant c'est un meurtre et on s'en occupe.
Pekala, o zaman önümüze bakıyoruz, pişmanlık ve geri dönmek yok. Ve Artie sana katılıyorum.
Je dois admettre, le twerk était sympa mais c'était pas totalement notre truc.
Şimdi, Neden odamıza çıkmıyoruz ve birbirimize saygıyla saygısızlık yapmıyoruz?
Maintenant, pourquoi n'irions nous pas dans notre chambre afin de respectueusement nous manquer de respect l'un l'autre?
Artık bu şekilde mi vücut çalışıyoruz?
C'est comme ça qu'on travaille maintenant? Je me repose un peu....
Ama bu eğlenceli bir geceydi o yüzden neden bunu imkanları kısıtlı Manhattan doktorları için bedava yapmıyoruz?
Mais c'était une soirée amusante, alors, on n'a qu'à dire que c'est une oeuvre de bienfaisance pour les docteurs défavorisés de Manhattan?
Bu akşam yemeğe çıkıyoruz.
Je dîne avec elle ce soir.
Sadece dolaşıyoruz. Sıkıcı Donanma işleri.
Juste battant le pavé, trucs ennuyeux de la Navy.
Nereye gidiyorsunuz bakalım? İspanya'ya mı? Yok, dışarı çıkıyoruz.
Bref, peux-tu me dire où une divorcée au début de la soixantaine pourrait-elle aller pour obtenir...
Neden odadan çıkıyoruz?
Nous devons infuser cette pièce avec de l'énergie positive. Énergie... positive...
İyi akşamlar. Öğrenci topluluğu, gönüllülük sınavına hoş geldiniz. Bu sene prostat kanserine farkındalık kalplerinize hassaslık yaratmak için burada toplanıyoruz.
Bonsoir et bienvenue au quiz de charité de l'union étudiante, qui cette année récolte des fonds contre le cancer de la prostate, une cause proche de nos cœurs, enfin pas littéralement.
Çünkü tek lokmalık oyun taşlarını Maw Maw abur cuburları zannetmesin diye oraya saklıyoruz.
C'est où l'on range toutes les pièces de jeu. Comme ca MawMaw ne les confond pas avec des bonbons.