Ölebilirdim traduction Français
190 traduction parallèle
Ölebilirdim, biliyorsun.
Méchante fille!
Nişanlıyken nasıl ölebilirdim? Nişanı bozar mıyım sandın?
Rompre nos fiançailles?
Bir yatakta ölebilirdim.
- Je pourrais mourir dans un lit.
Kalp krizi geçirip ölebilirdim.
Je pourrais avoir une attaque et mourir.
Orada ölebilirdim de.
Et j'aurais pu me faire tuer aussi.
Oh, O kadar utanıyordum ki, Ölebilirdim.
Oh, j'ai si honte que je voudrais mourir.
Ama, ölebilirdim.
Je ne l'aurais pas fait si ça ne s'était pas présenté ainsi.
Bak, donanmadayken, savaş sırasında bana kötü bir şey olabileceği düşüncesine alışmıştım. Belki de ölebilirdim.
Vous savez, pendant la guerre, lorsque je naviguais, je m'étais fait à l'idée que je pouvais ne pas avoir la veine de m'en tirer.
Sadece birkaç gün önce, aklımdaki tek şey Anna'nın ölmüş olabileceğiydi ve ben de ölebilirdim diye düşünüyordum.
En pensant qu'Anna était morte, j'ai cru mourir aussi.
- Seni aptal, ölebilirdim.
- Quel primaire! J'en mourrai.
İstediğim gibi konuşup patronumun kıçına tekmeyi basabilecek olsam, huzur içinde ölebilirdim.
Je pourrais mourir en paix si je pouvais donner mon avis et un bon coup de pied au cul du patron.
- Acıma mı? - O rayların üstünde ölebilirdim.
J'aurais pu mourir sur le chemin de fer.
Onun için... ölebilirdim.
Moi, qui serais morte pour lui.
Bu sofrada açlıktan ölebilirdim ve kimse yemeyi bırakmazdı.
C'est la fin. Je mourrais de faim á cette table... et tout le monde continuerait á manger.
Orada ölebilirdim ama bir yabancı gelip beni kurtardı.
J'aurais pu mourir là, mais un étranger est arrivé et m'a sauvé.
Korkudan ölebilirdim!
J'aurais pu mourir d'une crise cardiaque!
Bir kaç ay önce pervanem düşmek üzereydi, ve ölebilirdim.
Il y a deux mois, rien ne m'aurait fait faire demi-tour.
Muffy Rogers, Brad'in iğnesini takmıştı Ölebilirdim Teşekkür ederiz, ancak tüm günü size ayıramayız.
Hier, pendant queje dansais, j'ai reçu l'estocade
Kate, mutlu bir adam olarak ölebilirdim.
Kate, j'aurais pu mourir heureux.
Korkudan ölebilirdim.
Mourir de peur.
Ölebilirdim.
Ça aurait pu arriver.
Ölebilirdim.
J'aurais pu me tuer.
Ölebilirdim Arnie ve sen yardım bile etmedin.
J'aurais pu y passer, Arnie, et tu ne m'as même pas aidée.
İyi ki spor arabam var. Yoksa ölebilirdim.
Heureusement que c'est une sportive.
- Ölebilirdim.
- J'aurais pu mourir.
Ölebilirdim.
J'aurais pu être tué.
! Senin yüzünden ölebilirdim!
- T'aurais pu me tuer.
Ölebilirdim.
J'aurais pu mourir.
Senin için ölebilirdim Harley.
J'aurais tout fait pour toi.
Ölebilirdim, Peg.
J'aurais pu mourir.
Ölebilirdim.
J'aurais pu y rester.
Artık iyisin. - Hayır, değilim. Ölebilirdim.
Tu as bien compris, alors viens m'aider.
- Ben ölebilirdim de.
- J'aurais pu mourir.
Hastaneye gitmeliydim! Kan kaybından ölebilirdim!
J'ai été hospitalisée, je saignais à mort!
Tuvaletten boğazıma su kaçsaydı, ölebilirdim.
Si j'avais bu dans la cuvette... je serais mort.
Allah biliyor, ölebilirdim. Ama görüyorumki bu senin umurunda değil.
J'aurais pu me tuer mais je vois que tu t'en fiches.
Burada ölebilirdim, seni piç kurusu!
J'aurais pu mourir, là-dedans!
İyi bir yemek için ölebilirdim!
Six mois à bouffer de la merde, j'en crevais!
Ben gidonu deli gibi tutuyordum! Ölebilirdim!
J'ai basculé par-dessus le guidon, j'aurais pu y passer!
Ölebilirdim.
J'ai failli mourir.
Masa başı işi için ölebilirdim.
Si j'en avais un!
Ölebilirdim.
Pourtant j'aurais pu.
Elimde silah, kucağımda tatlı bir kız. Anlarsın ya, şuracıkta ölebilirdim.
Un pistolet à la main, une jolie fille sur les genoux.
- Ölebilirdim!
- Excuse-moi!
Onu çok sevmiştim, aşkından ölebilirdim ya da delirebilirdim!
Je les aurais trop aimé, je serais mort d'amour... ou devenu fou, non, non!
- İçeri girmekte tereddüt ettim, vereme yakalanıp ölebilirdim ve...
J'ai hésité à entrer. J'aurai pu attraper la tuberculose et ne jamais aller en Amérique.
Ama sızıntı bensem aptal olurdum, yanında ölebilirdim.
Si j'étais un traître, je serais restée pour être tuée à vos côtés?
Yoksa ölebilirdim de.
Autrement, je serais peut-être mort.
Bu akşam ölebilirdim.
J'ai failli mourir.
Ölebilirdim de.
J'aurais pu me tuer.
Philsey, fark ettin mi bilmiyorum ama orada ölebilirdim?
J'aurais pu me faire tuer là-haut!