Üstüne alınma traduction Français
83 traduction parallèle
Sakın üstüne alınma.
Ça n'a rien de personnel.
- Sen üstüne alınma, evlat. Ama bu güne kadar bu kasabanın dışından birini vurduğunu duymadım. Senin borun burada öter.
- Ne le prends pas mal mais tu n'as jamais tué personne en dehors du comté.
- Hemen üstüne alınma. Haydi Stephanie!
Rien de personnel, on a dit.
Sen üstüne alınma Delikanlı!
Ne t'en fais pas.
Seni kastetmiyorum, üstüne alınma.
Sans vouloir vous offenser, non.
Nancy, bunu üstüne alınma!
Arrête, Nancy!
Sen üstüne alınma.
Je ne disais pas ça pour vous.
Yani üstüne alınma ama, sen nasıl bir doktorsun böyle?
Mais p * * * n - je peux dire p * * * n ici? je suppose que vous pouvez.
Sakın üstüne alınma.
En privé. Sans vouloir vous offenser.
Sen üstüne alınma.
T'en fais pas.
Lütfen üstüne alınma.
Ne te vexe pas.
Rehabilitasyon saçmalık, üstüne alınma.
Désolé, mais c'est de la connerie.
Tony'e sadece şunu söylemek istiyorum, üstüne alınma.
Je veux juste dire à Tony de ne pas le prendre trop mal.
Annenin şeker hastası babanın kel olduğunu öğrenince üstüne alınma şef bütün soyunun kaydını çıkarırlar.
Pardon, Chef... Ils auront votre empreinte génétique complète.
Özellikle göçmenler, üstüne alınma, evlerini sıkça arıyorlar.
C'est surtout pour les immigrés, te vexe pas. Ils appellent tout le temps chez eux.
- Sakın üstüne alınma
Ne vous vexez pas, Olinda.
Bana bir iyilik yap ve üstüne alınma.
Fais-moi plaisir, ne te sens pas visé.
Her şeyi üstüne alınma.
ne fais pas attention.
Sakın üstüne alınma.
Ne le prends pas mal, c'est juste moi...
Lütfen üstüne alınma ama ben aidiyet istemiyorum,
Sans vouloir vous froisser, je ne veux appartenir à rien.
Ne zaman ki bilgisayarın biri yerini bir parkmetre memuruna bırakır üstüne alınma Ya da şişman olduğu için kendini öldürür işte o zaman yapay zekâya inanırım.
Quand un ordi pétera les plombs à cause d'un parc-mètre - ne le prends pas mal - ou se suicidera parce qu'il pense être devenu trop gros, là je croirai en l'intelligence artificielle.
Her şeyi üstüne alınma.
J'aimerais pouvoir me défouler un peu en rentrant sans que tu le prennes mal.
Yeterince, üstüne alınma.
Assez pour dire que c'est pas personnel.
Dinle, üstüne alınma senin gibilerle burada pek karşılaşmayız.
Ne le prends pas mal, mais des gens comme toi, on n'en voit pas souvent ici.
Dük, üstüne alınma.
Duke, n'en fais pas une affaire personnelle. C'est les affaires.
Bunu üstüne alınma. Yıllardır kavgalı olduklarını kendin söyledin.
Arrête de prendre ça pour toi.
John, üstüne alınma. Bence dünyayı kurtarmak için tek başına hareket etmen iyi bir fikir değil.
Sans te vexer, je trouve pas que ce soit une bonne idée que tu partes en solo.
Sen üstüne alınma hiç.
Non, ne le prenez pas personnellement.
Sakın üstüne alınma sen.
Tu ne dois pas le prendre personnellement.
Bunu üstüne alınma, Johnny.
Le prend pas pour toi, Johnny.
Ama mesele şu ki canım, şimdi üstüne alınma ama büyükanne olmayı seviyorum.
Et ne le prends pas mal, mais... J'aime jouer les grands mère, mais pas à plein temps.
Özür dilerim. Ama sakın üstüne alınma.
Hier, j'ai rencontré un type qui dit qu'on s'est vus 29 fois.
Sakın üstüne alınma.
- Le prenez pas mal.
Ne zaman birileri canlı yayına çıksa... doğruluğu kanıtlanmamış aynen böyle birşeyle - üstüne alınma - alınmadım.
On voit souvent des histoires loufoques sans la moindre preuve, sans vouloir vous offenser. - Pas de problème.
Bak, üstüne alınma ama artık bu konuyu halletmemiz lazım
Écoute, sans vouloir t'offenser, il faut arrêter ça.
Evet, üstüne alınma ama kız arkadaşının ciddi sorunları var, Amazonvari şekilde attığı tekmeyi hesaba bile katmıyorum.
Sans vouloir te froisser, ta copine a des problémes. Et je ne te parle pas de son crochet du gauche.
Onları kendi oyunlarıyla alt edebileceğini düşündüğünü biliyorum Mohinder, üstüne alınma ama sen bir profesörsün, casus değil.
Je sais que tu penses pouvoir les battre à leur propre jeu, mais Mohinder, ne le prends pas mal, tu es professeur. Pas 007.
Hey, üstüne alınma, Barin, ama neden senden korksun ki?
Sans t'offenser Barin, pourquoi aurait-il peur de toi?
Bu kadar üstüne alınma.
Tu ne dois pas prendre ceci personnellement
Lütfen üstüne alınma ; ama böyle bir şey bana göre değil.
Sans vouloir vous vexer, c'est pas mon truc.
Şu anda ne durumda olduğumu bilmiyorsun diyorsam, üstüne alınma.
Alors ne le prenez pas mal quand je vous dis que vous n'avez aucune idée d'où j'en suis en ce moment.
Tekrar, üstüne alınma, ahbap.
Encore une fois, ne le prends pas mal.
Hayatımın en yorucu günü olmuş olabilir, sırtım beni öldürüyor sen üstüne alınma ve bir ameliyathane bile görmedim bilmiyorum ne kadardır ama ama aferini aldım.
"Brave garçon." C'est le jour le plus épuisant de ma vie, mon dos me tue, sans vouloir te vexer, et je ne suis pas entré dans un bloc depuis Je ne sais plus depuis quand, mais j'ai reçu un "Brave garçon".
Hem üstüne alınma ama Kriptonlular kesinlikle kolay bulunur tipler değil.
Et, sans vouloir te vexer, les kryptoniens ne sont pas faciles à vivre.
Sakın üstüne alınma.
Ne vous faites pas d'illusions.
Uzaklardan gelen yardım. Hey, üstüne alınma ama.
- L'aide venue de loin...
Seni öldüreceğini söylerse, üstüne alınma, mecazi anlamda söylüyordur.
Si elle dit qu'elle va te tuer, ne crois pas que c'est une métaphore.
Ama lütfen üstüne alınma ne de olsa benim atalarım
Ne le prends pas trop à cœur.
Sakın bunu üstüne alınma şerif.
Et ça n'a rien de personnel, Marshal.
Sakın üstüne alınma.
On a rien contre vous, mais...
Bak üstüne alınma dostum. Kişisel birşey değil.
Rien de personnel.
alınma 41
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
üstünde 26
üstüne 19
üstüne üstlük 16
üstünü ört 16
üstünü değiştir 20
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
üstünde 26
üstüne 19
üstüne üstlük 16
üstünü ört 16
üstünü değiştir 20