000 feet traduction Portugais
115 traduction parallèle
Bir Vulcan ile 45,000 feet de uçacaksınız, uçakta MOS tipi iki atom bombası olacak.
Vão pilotar um Vulcan a 45.000 pés, apetrechado com duas bombas atómicas, do tipo MOS.
10,000 feet yükseklikten dalsam hızım ne olur?
Quanto alcançarei se mergulhar de 3.000 metros?
Sanırım 7.000 feet'teydik. Bu yakıt için en uygun irtifadır. Her yer kapkaranlıktı.
Penso que estaríamos a voar a cerca de 7 mil pés, a melhor altitude para poupar combustível, e estava escuro como o diabo e não se ouvia nada, só a nós próprios, só os gritos... não diria gritos,
İlk üç saat birbirimizden ayrı uçacak ve saat sabah 6'da, Iwo Jima üzerinde, 8.000 feet'te buluşacaktık.
Durante as primeiras três horas, íamos voar em separado e encontrávamo-nos a 8 mil pés sobre Iwo Jima às 6h da manhã.
6 Ağustos sabah saat 8 : 15'te 32.000 feet'te uçan Enola Gay, Hiroşima'ya bombayı bıraktı.
Às 8h15 da manhã de 6 de Agosto, o Enola Gay, a 32 mil pés, largou a bomba sobre Hiroshima.
O sıralar 33.000 feet'teydik ve bulut oraya dek yükselmişti.
Estávamos a 33 mil pés.
Oraya zamanında varırsak uçakları kaldıramazlar, 12,000 feet den yaklaşacağız.
Fogo anti-aéreo ligeiro ou moderado. Aproximar-nos-emos aos 3600 m.
30.000 feet'te oksijen maskesi olmadan, ciğerlerinizi bu lastik eldivenden farksız hissedersiniz.
Sem máscara de oxigénio, a 10.000 metros, as entranhas parecem borracha.
Önemli olan 25.000 feet'te kendini kaybetmiş olması.
O que interessa é ele ter-se passado a 8.000 metros.
Kusura bakmayın bayanlar ama 10.000 feet olması gerekiyor.
Desculpem, rapazes, vai ser a dez mil pés.
Yani ikimiz, okyanusun 35.000 feet yukarısındaki bir uçakta silahlı altı adama karşı saldırı pozisyonunda olduğumuzu varsayacağız. Teoriyi uygulamaya geçireceğiz.
Portanto, nós os dois vamos assumir uma postura ofensiva contra seis tipos com armas, num avião, a dez mil metros acima do oceano.
Yoksa sana sormazdım. Yaklaşık 36.000 feet yükseklikte, saatte 540 mil hızla gidiyoruz ve sanırım güneyde Meksika üzerinde bir yerlerdeyiz.
Bem, estamos a cerca de 11 mil pés, a cerca de 850 km / h e penso que vamos para sul, algures por cima do México.
Günaydın baylar. 30.000 feet yukarıda jetteyim.
Bom dia, cavalheiros. Estou no avião a voar a 30.000 pés.
8,000 feet, aşağıya düşüyorsun!
8.000 pés, e estás a cair em direcção para baixo!
7,000 feet, 6,000 feet.
7.000 pés, 6.000 pés.
5000 feet yükseklikte uçan bir uçaktan atlamak istiyorsan, bunu yapabilirsin.
Se saltar de um avião a 5.000 pés... É importante para ti, devias faze-lo.
5.000 feet mi?
5.000 pés?
Az sonra 10,000 feet'e çıkacağız.
A altitude mínima será 10 000 pés.
10,000 feet'in altına kaçmaya çalışıyor.
Ele vai para a altitude mínima.
- 10,000 feet'in altı sayılmaz.
- Abaixo da altitude mínima não conta.
Uçuşun alt sınırı 10,000 feet idi.
A altitude mínima para este voo era 10 000 pés.
15,000 feet'teler, mesafe 10 mil.
Estão a 15 000 pés, a 10 milhas.
Bu adamın 600,000 feet filmini çektim. Hayatın güzelliklerinden bahsedip duruyordu.
Tenho milhares de rolos deste tipo... sempre a dizer como a vida é maravilhosa.
"Atlantik Okyanusu - Derinlik 16.000 Feet"
" "Oceano Atlântico - 4. 8768 Quilómetros de Profundidade" "
130. Denizden yükseklik 1,000 feet.
Altitude, 300 metros.
35.000 feet yükseklikte uçuyoruz.
Voamos a 35 mil pés de altitude.
Bunu atlatmak için 38,000 feet'e yükselmek zorundayız.
Vou subir para os 38.000 pés.
2.000 feet. Aç hadi!
Puxa-o!
20,000 feet yükseklikte bir uçaktan atlıyorsun paraşüt açılmazsa, haberlerim var :
Se se salta de um avião a 20 mil pés de altitude, e o pára-quedas não abre, digo-vos uma coisa.
Evlat. 30,000 feet yükseklikteyiz.
Amigo, estamos a 10 mil metros de altura.
Oh, Ottoia ailesi.Sanırım korkmaya başlıyorum 4,000 feet'te
Oh, a Ottoia. E eu que começava a ficar preocupado!
Ama 20,000 feet'te çok gelişmiş köpek balıklarını bile yerler
Mas as de 6000 metros são capazes de comer tubarões adultos.
Kız için deli oluyordum, Ve o Hoover barajını 3,000 feet yüksekten görmek istiyordu.
Eu estava doido por aquela rapariga, e ela queria ver a Hoover Dam a 3000 pés de altitude.
Bu hiper-hızlı kazık silahı gümüş kazığı saniyede 6000 feet ile fırlatıyor.
Esta arma de estacas de alta velocidade cospe estacas de prata a 6,000 pés por segundo.
1.000 feet yukarısındayız buranın, gidecek yer yok.
300 metros de altura.
Patlama basıncı, havayı şok dalgalarıyla saniyede 29.000 feet ile dışa doğru iter.
A pressão da explosão empurra o ar para fora numa onda de choque até 8900 metros por segundo.
20,000 feet yükseklikte camdan aşağı işeyecek miyim?
Mijar pela janela aos 18.000 m de altitude?
Başarılı dağcılar 21,000 feet yüksekliğinde olan ve hiç tırmanılmamış "Siula Grande" zirvesinin batı cephesini feth etmek istiyorlardı.
Montanhistas ambiciosos, o seu objectivo era o de conquistar a face Oeste do imponente pico de 6344 metros nunca antes escalado, "Siula Grande".
Cessna 47 Fox, 10.000 feet'e tırmanın, 0-8-9.
Cessna 47 Fox, suba para os 10.000 pés, 089.
Anlaşıldı. 0-8-9. 10.000 feet.
Entendido. 089. 10.000 pés.
Idle 1, 350 de trafik var, 6 mil ve 22.000 feet.
Idle 1, há tráfego aéreo 350 a 9,6 kilómetros, 22.000 pés de altitude.
1 1.000 feet'teyiz ve alçalmaya başlıyoruz.
"Com certeza". Estamos a 11 mil pés e começamos a baixar.
Sanırım olay gerçekleştiğinde 40,000 feet'teydik.
Devíamos estar a cerca de 40,000 pés quando tudo aconteceu.
3000 feet geçti.
Profundidade : 3.000 pés.
Konumunuzu 5.000 feet aşağı çekin.
Procedimento de descida. Mantenham-se em 5 mil metros.
Bu kad... 35,000 feet lik eğlence.
Diversão deste ta... 35,000 pés de divertimento.
Biz Dr. Laura Daughtery ve Rich Connelly. Yüzeyin 4.000 feet altında yeni omurgalıların arasında.
Falam a Dra. Laura Daughtery e Rich Connelly, a 1200 metros de profundidade no meio de um bando de novos vertebrados.
- 3.000 feet kablo var yukarıda.
- Estão 900 metros de cabo lá fora.
Ben Dr. Laura Daughtery ve Rich Connelly. Yüzeyden 4.000 feet aşağıda, yeni omurgalıların arasında.
Somos a Dra. Laura Daughtery e o Rich Connelly e estamos a 1200 metros abaixo da superfície, entre os ovos de novos vertebrados.
Tayfun sınıfı bir denizaltı, 650 feet uzunluğunda ve 32,000 ton ağırlığında bir denizaltı.
É uma variante da classe Typhoon, com 195 metros, 32 mil toneladas, do tamanho de um porta-aviões da 2 Guerra.
4.000 feet.
4.000 pés.