Aceleye gerek yok traduction Portugais
172 traduction parallèle
Yavaşça. Aceleye gerek yok. - Hayır, Jimmy.
- Mexa devagar, sem pressa.
- Artık aceleye gerek yok zaten. - Elbette.
-... e já não há pressa.
- Profesör yemeğini istiyor. - Aceleye gerek yok canım.
Não há pressa!
Aceleye gerek yok.
Não há pressa.
Aceleye gerek yok Sayin Baskan. Benim vaktim çok.
Näo há pressa, tenho muito tempo
- Aceleye gerek yok, Teğmen.
- Não me empurre.
Her neyse, aceleye gerek yok, kalanını hallederim.
Não há pressa, até me faz bem descansar.
Aceleye gerek yok.
Não tenho pressa.
Aceleye gerek yok.
Não, não há pressa.
Yani, eğer hazırsanız. Aceleye gerek yok.
Se estiver pronto, não há pressa!
Aceleye gerek yok madam.
Não tem pressa, minha senhora.
- Aceleye gerek yok, vaktimiz var.
- Esteja à vontade. Temos tempo.
Evet. Fazla aceleye gerek yok.
Marquem o tempo certo.
Oriskany'nin size ulaşması yaklaşık 1.30 saat sürer, o yüzden aceleye gerek yok.
O Oriskany demorará 1.30h até vos aIcancar, portanto nâo hà pressa.
Aceleye gerek yok.
Näo se apresse.
Biraz beklermisin, aceleye gerek yok!
Não tenha pressa! Não! Deixe-me estar.
- Bekle, aceleye gerek yok.
- Espere, não tem pressa.
Aceleye gerek yok, biraz bakınayım.
Tenho tempo.
Aceleye gerek yok.
- Oh, não se preocupe com isso!
Bir kaç gün içinde. Aceleye gerek yok, endişelenme.
Não há pressa, não te preocupes.
Aceleye gerek yok.
Não deve ter pressa.
Oh, peki, aceleye gerek yok.
Não há pressa.
Aceleye gerek yok.
Não se atropelem.
Aceleye gerek yok.
Eu acho que não devemos apressar as coisas, sabes.
Kararımı vermek için aceleye gerek yok ayrıca beş yıldır da tatil yapmıyorum.
Eu não estou com pressa de decidir o que vou fazer... e eu não tive férias durante 5 anos.
- Hayır aceleye gerek yok.
Não, não. Tenha calma.
Aceleye gerek yok
- Não, eu...
Hem aceleye gerek yok, ikisi de çok genç.
E depois, para quê essa pressa toda? São ainda muito novos.
Aceleye gerek yok.
não há pressa.
Aceleye gerek yok.
Não tenhas pressa.
- Aceleye gerek yok.
Eles vão ficar mais tempo do que o esperado.
Oh, normalde dört saat civarında, ama aceleye gerek yok.
Aproximadamente, 4 horas. Mas não estamos com pressa.
Birsüreliğine hiçbirşey yapmıyoruz. Aceleye gerek yok.
Só nos mudamos daqui a algum tempo, não há pressa.
Neyse, aceleye gerek yok.
Bem, não faz sentido apressar as coisas.
- Aceleye gerek yok.
São livros preciosos.
Aceleye gerek yok.
Por isso, não há pressa.
- Hayır, lütfen.Aceleye gerek yok.
- Não, por favor. Não há pressa.
Aceleye gerek yok.
Pode levar mais tempo.
Aceleye gerek yok.
Não à pressa.
Onu hemen buraya çağırın. - Bunu aceleye getirmeye gerek yok.
Mas não há pressa nenhuma.
Aceleye etmeye hiç gerek yok dostum.
Não há motivos para pressa braçado.
Aceleye gerek yok.
Não sou uma miúda má.
- Aceleye gerek yok Holly.
Não há pressa, Holly.
Aceleye de gerek yok..
Carregar a carrinha. Nada de pressa.
- Aceleye de gerek yok, Skip.
- Nem motivação, Skip.
Bunu aceleye getirmene gerek yok biliyorsun.
Sabe, não há razão para apressar as coisas.
Tamam ama aceleye gerek yok.
! Oh, certo.
Yani, bu büyük bir fırsat olabilir ama hiçbir şey için aceleye gerek yok.
O que achas que devo fazer?
Hiçbir şeyi aceleye getirmemize gerek yok.
Portanto não há mais razões para nos preocupar-mos.
Aceleye hiç gerek yok... kastedilen neyse.
Não há dificuldade no que está para vir.
Aceleye hiç gerek yok... kastedilen neyse.
Não existe meio... de acelerar o quew está para acontecer.
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16