Yoksa ne traduction Portugais
2,801 traduction parallèle
- Yoksa ne olur?
- Ou o quê?
- Yoksa ne yaparsın!
- Ou quê?
Yoksa ne olur?
Ou então?
Yapmaya niyetin yoksa ne fark eder ki?
De que importa, se não tens intenção de o fazer?
Yoksa ne işleri var, böyle dolanıp "bu sahneyi tamamlamak için bir bebek lâzım" mı diyorlar yani?
Espero bem que sim. Se não, que raio andaram a fazer? Do tipo : "Só precisamos de um bebé para terminar este modelo"?
Daha sonra müdürünle konuşacağım ama lütfen şimdi yerine otur. Yoksa ne?
Falo com o diretor mais tarde, fique sentada por favor.
Yoksa ne yaparsın?
Vai me forçar?
Yoksa ne yaparsın? Bıçaklar mısın? Yaparım.
Senão, dás-me uma navalhada com essa faca?
Çünkü arada bir ilişki yoksa ne idüğü belirsiz bir katilimiz olur ve onu yakalayacak ipucumuz da olmaz.
Porque se não houver nenhuma ligação, temos um assassino à solta e nenhuma pista para encontrá-lo.
Ayaklarımın üstünde durabilmeliyim. Yoksa ne seninle, ne başkasıyla paylaşacak bir hayatım olmayacak.
Tenho de construir uma vida para mim, caso contrário, não terei uma vida para partilhar contigo ou com outra pessoa.
Yoksa ne? Arkamdan dedikodumu mu yaparsın?
Vai falar mal de mim pelas minhas costas?
Boyayı karıştırıp tuvale koymak mı yoksa bir fikir üretmek mi ne kadar sürüyor?
Quanto tempo demora a misturar a tinta e a colocá-la na tela ou quanto tempo demora a desenvolver a ideia?
Daha "barbekü mü hindi mi" konuşma şansımız olmadı, ha? Ne yani... Burada bir müşterimi mi kaybediyorum yoksa?
Ainda não pudemos falar de "turkey" ( negócios ) ou "barbacue" neste caso.
Ne dersin "Spectator" ın baş sayfasına mı koysak yoksa Dedikoducu Kız'a mı bıraksak?
A primeira página do The Spectator ou deixar que a Gossip Girl fique com isto?
Küçük Kirsty'ye Bluebell'e ne olduğunu söyleyecek misin, yoksa ben mi anlatayım?
Vai contar à Kirsty o que se passou com o Bluebell ou conto eu?
Peki, seni NYPD İstihbarat Birimi'ne mi hazırlıyorlar yoksa doğrudan Tetörizim Ortak Görev Birliği'ne mi şutlayacaklar?
Estão a treinar para a Inteligência da Polícia ou vais directo à equipa de intervenção antiterrorismo?
Ellerim bağlı. Ne yapacaksın, siktiğimin havaalanına mı gideceksin yoksa vaktini güzel bir kadınla mı değerlendireceksin?
Preferes ir para um aeroporto em vez de sair com uma mulher bonita?
Yoksa bütün ülke senin ne kadar korkak olduğunu öğrenir.
Caso contrário, todo o país saberá o cobarde que és.
- Ne, sıkıldın mı yoksa?
Às vezes és cá uma chata!
Hey, sormamın sakıncası yoksa, Burada ne yapıyorsun?
Ei, se não se importa que pergunte, o que, o que está você a fazer por aqui?
Eğer görülecek bir şey yoksa birkaç mesaja bakmaktan ne zarar gelir?
Qual é o problema de ver os furos se não houver nada para ver?
Belki öyle ama Blair eğer bir ofis partisinde en azından birazcık mutluymuş gibi davranma yeteneğin yoksa hayatın boyunca şantaj kraliçesi gibi davranmanın, merkezden olmayanları dışlamanın anlamı ne?
Bem, talvez mas, Blair, de que vale uma vida a chantagear figuras de autoridade e a expulsar moradores dos subúrbios se não desenvolver a capacidade de, pelo menos, fingires um nível marginal de felicidade numa festa de escritório?
Ama robot kalıyor, çünkü çok pahalı ve o ne söylerse yapacaksın yoksa kendini hafıza merkezinde bulursun.
Mas o robot fica porque é caro e vais fazer o que ele diz ou vais acabar numa clínica para a memória.
- Ne, yoksa alkolik misin?
- És alcoólico?
Yoksa ne olur?
Senão, o quê?
Yoksa ne?
- Para quê?
Ne bu deli mi yoksa kaba mı davranıyor?
Ele está maluco ou só está armado em esperto?
Ne daha anime mi izleyeceksin yoksa Dick'i mi araştıracaksın?
o quê, vais procurar mais anime, ou vais focar-te apenas no Dick agora?
Ne inşa ettiğinizi söyleyeceksiniz yoksa ağızını sabun ile yıkarım.
Vais contar-nos o que estão a construir aqui, ou vou lavar a tua boca com detergente.
Ne yapacaksın, kalacak mısın yoksa gidecek misin?
Como vai ser... fica ou vai?
Biliyoruz. Ölmüş olman ne kötü yoksa mezar taşına yazdırırdık.
Sim, é pena que estejas morta, senão punhamos isso na tua lápide.
İyi ki de kara falan yoktu yoksa yerlilerle üzerindeki hardal lekesiyle tanışmak zorunda kalırdın Ne lekesi?
Ainda bem que não era terra, porque terias de ir conhecer os nativos com essa nódoa de mostarda na camisola. - Qual nódoa?
Ne konuşacağını söyleyecek misin yoksa benim şaşkın bakışlarım da satış taktiğinin parçası mı?
Vais-me contar o que vais dizer ou a minha surpresa faz parte do ato?
Senin tercihin ne? Madison mu yoksa Van Buren mi?
Qual preferes, Madison ou Van Buren?
Yoksa ne?
Ou o quê?
Paramı ver, yoksa İç İşleri'ne giderim.
Ou me pagas, ou vou falar com os Assuntos Internos.
Söylesene, Cersei seni ne zaman şövalye yaptı? Yatağına almadan önce mi, yoksa aldıktan sonra mı?
Dizei-me, a Cersei fez-vos cavaleiro antes ou depois de vos levar para a cama dela?
O da ne? Bir kısımda mı yoksa sahnede mi?
Um papel ou um adereço?
Duymak istediğini söylememi mi yoksa.. .. ne yapmanı düşündüğümü söylememi mi istiyorsun?
Quer que eu lhe diga o que deseja ouvir ou o que acho que deve fazer?
Şüphesi gerçek mi, yoksa beni kızdırmak için mi bilmiyorum ama ne olursa olsun, evde kalmalı.
Não sei se as suas dúvidas são reais ou simplesmente para me arreliar, mas seja qual for o caso, ela devia ficar em casa.
- Yoksa ne olur?
Ou o quê?
Pekala, şuna ne dersin yemek yoksa bilgisayarda yok.
Muito bem, experimenta isto... Sem comida, não há computador.
Düşüncelerimi duyamıyorum ve ne düşündüğümü duymam gerekiyor yoksa...
Não consigo ouvir os meus pensamentos e tenho de ouvir o que penso...
Özgürlük yoksa hayatın ne anlamı olur?
O que é a vida sem liberdade?
Ne diyorsa yapın yoksa beyinlerinizi ortalığa saçarım.
Façam o que ele diz ou espalho os vossos miolos por todo o lado.
Yoksa ne yaptığını söyleyecek misin?
Ou vais contar o que fizeste?
Ne yazık ki Frankfort'daki olayları bilmiyorsun yoksa sen de kendi anlaşmanı yapabilirdin.
É uma pena não saberes o que se passa em Frankfort, senão, também fazias um acordo.
Arabaya binmeye ne dersin, yoksa suratından vururum.
Que tal entrares para o carro ou levas um tiro no focinho?
Bir tane daha olmaya ne dersin, yoksa seni hemen öldürürüm.
E que tal se recebesse outra ou terei de matá-la aqui mesmo?
Bunu ona ne zaman söylemeyi planlıyordun evlenme teklif etmeden önce mi yoksa sonra mı?
Quando lhe ia contar isso, antes ou depois de a pedir em casamento?
Ne? Başka bir planın mı vardı yoksa?
- Não mudaste de ideias, pois não?
yoksa ne olur 26
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139