Aga traduction Portugais
513 traduction parallèle
Cezaevi olmadan önce Ağa Han'ın sarayıydı.
Isto era o palácio de Aga Khans, antes de ter sido transformado em prisão.
Aga, nasıl da yapıştı be!
Viste como ficou presa? !
Bakayım.
Osman-aga deu-me um crucifixo.
Sağır mısın aga?
São surdos?
Ağa dokunma Connie!
Não toques a teia, Connie!
Çünkü nasıl ki balıklar tutulmak için yaratılmışsa,... erkekler de her zaman kızlarca öyle ağa düşürülürler.
Os homens cairão sempre na rede das raparigas, tal como o peixe foi feito para cair nela.
- Ağa ne takıldı dersin? Bir balina mı ki?
Que achas que temos aqui, uma baleia?
Farkındaydım ki, eninde sonunda o ağa hücum etmem lazımdı. Gün gibi açıktı.
Sabia que cedo ou tarde desceria para atacar, pela sua teia, aproximando-se sinistramente de mim.
Bir ağa takılmış.
Está numa teia.
- Evet bir ağa benziyor.
- Parece uma rede.
Hareket edemiyoruz. Sanki şey gibi ağa takıl-- -
Sem podermos nos mover, presos como...
Daha iyi balıkları ağa çekemeyecek duruma geldiğinde onu bıraktı.
Quando ela deixou de atrair o peixe graúdo, largou-a.
Jorge ve Memo kahrolası ağa yakalandıkları geçiş yerindeler.
E Jorge e Memo no desfiladeiro, onde foram apanhados pela rede.
Bu ağa sıkışanlar neden yürüyüşte değil?
- por que não se foram de excursão?
Ağa Han'ın kızı olsan da!
Se não me tivesse gostado, não me tivesse casado contigo... embora tivesse sido a filha do Aga Khan!
Teşekkürler.
Agradeço-lhe isso! A filha do Aga Khan!
Ağa Han'ın kızı mı?
A partir de manhã só serei Uma datilógrafa!
Şimdi, ellerini ve kollarını böyle ağa geçir.
Coloque as mãos e os braços na rede, assim.
Ağa iyi düştüler.
Bela pescaria.
- Ağa yaklaşıyorlar.
- Sr. Spock, estão a terminar a teia.
Bizim Monty, ağa düşmüş sinek gibi çırpınıyor yani.
O velho Monty está preso como um insecto em papel mata-moscas.
Hayır, çocuklarım ve hanım ağa.
Oh, o quê? Nada de segredos, Sr. Perks.
Hanım ağa bir sevgi ifadesi değil mi?
- Sua mulher e filhos, Bobbie.
Bu tren beş dakika sonra Merkez Ağa dönecektir.
Este comboio regressará à Rede Central daqui a 5 minutos.
İyi geceler, ağa.
Boa noite, cavalheiro.
Kusura bakma, ağa.
Desculpe, cavalheiro.
Bir rüya görmüş. Güvercin ağa yakalanmış ve arkadaşı tarafından kurtarılmış.
Ela sonhou que um pombo foi apanhado em uma rede... e foi salvo por sua companheira.
Telepatik bir ağa yakalandık... ve o, zihnimizin gücünü arttırdı.
Fomos apanhados numa rede telepática que aumentou os poderes da nossa mente.
Blakelock polis teşkilatının yarısını oraya yığdı. Şimdi avının ağa takılmasını bekliyor.
O Blakelock tem toda a polícia à espera deste elefante.
Kendimi ağa takılmış gibi hissediyorum.
Sinto que estou preso numa teia.
Sonra ağa dön
E depois outra vez para a direita!
Elini uzatıyor, ip çıkıyor ve ağa tırmanır gibi tırmanıyor.
Ele ergue as mãos, saem cordas, e ele sobe como por uma teia.
- Balıklar ağa girdi.
- O peixe está na rede.
- Ağa vurdun.
- Foi rede.
- Yine de ağa vuramazsın.
- Mesmo assim não podes acertar na rede.
Önce topa vurdum, sonra da ağa, karşılarken.
Eu acertei a bola primeiro, depois a rede, no movimento.
Güzel, ağa eriştik.
Óptimo, conseguimos a conexão.
- Selam Ağa.
- Bom-dia!
Selam Ağa.
Bom dia, senhor.
Osman Ağa, bu atı kendi ellerimle seçtim. Şu güzelliğe bak!
Eu próprio escolhi o cavalo para ti.
Adımı unutma. Adım Osman Ağa.
Fixa o meu nome.
Niçin gülüyorsun karıcığım? Bu haçı Osman Ağa verdi.
Porque ris, mulher?
Sağ olsun Osman Ağa.
Agradeço-te, Osman-aga.
Osman Ağa! Kimin çocuğu bu?
Osman-aga!
Malı teslim al ve aklına ne geliyorsa yap. Ne oldu Osman Ağa?
Porquê, Osman-aga?
Bilmiyorum, ben sadece Ağa Han beye sordum...
Eu não sei, apenas te peço Agha Khan...
bu kapılar Ekber Ağa'ya aitti.
Para que o teu nome seja lembrado eternamente.
- Bu belgeyle bildiririm. - Bu belgeyle bildiririm. - Ağa Han Nimetzade.
- Agha Khan Nematzadeh e certifico.
Ağa takılmış yunus balıklarını öldürüyorlar.
Matam os golfinhos que apanham nas redes do atum.
Ben çatlağın tekiyim.
Sou aga-aga-agarrado ao crack.
Eğer kızım bu ağa dolansaydı, şu anda olduğundan çok daha fazla acı çekerdim.
Ver a minha filha embrenhada na mesma teia era demais.