Ama o traduction Portugais
256,120 traduction parallèle
İmparatorluk hakkında istediğinizi söyleyin ama onlar organize.
Digam o que quiserem do Império, mas eles eram organizados.
Buna bir ateşkes ya da başka bir şey diyebilrsin ama onlar hepinizi gözetim altında istiyorlar.
Podes chamar-lhe tréguas ou o que quiseres, mas eles querem-vos a todas.
Ama o değil.
Mas ela não.
Sana geri dönmek üzereydim... ama Gideon beni uzaklara gönderdi.
Ia voltar para ti, mas o Gideon mandou-me embora.
Ama şunu bilmelisin ki, bütün gece yaptığınız her şeyi duydum.
Mas fiquem a saber que eu ouço tudo o que fazem a noite toda.
Bir buçuk yıldır ayık, ama yine de şuruplarınızı saklamak isteyebilirsiniz. "
Ela está sóbria há um ano e meio, mas... escondam o litro de álcool.
Adam artık içki içmediğini söyledi ama misafirin olduğunda iyi olur.
Obrigada. O Adam disse que está sóbria, mas é bom quando se tem companhia.
Ama nerede o güzel eski moda değerlerimiz...
Tradução : cristiano170 Sincronia :
Gömleğim mavi ama yakam beyaz.
A minha camisa é azul mas o colarinho é branco.
Size ölü göğüsler getirmek istemiyoruz, ama canlılarsa, Size o göğüsleri göstereceğiz.
Não queremos mostrar mamas mortas, mas se estiverem vivas, nós mostramos tudo.
Evet, Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum Peter ama mortgage ödememizin dört ay gerisindeyiz.
Pois, não sei o que é isto, Peter, mas estamos quatro meses atrasados na nossa hipoteca.
O bir Jedi gibi savaşamayabilir ama kılıcı kullanmakta ustalaşabilir.
Ela pode não ser capaz de lutar como um Jedi, mas pode aprender a ser proficiente com a lâmina.
Ama yine de onun Darksaber ile alıştırma yapmasına izin vermiyorsun.
- Não. E mesmo assim, não a deixaste treinar com o Sabre Negro.
Böyle görünmüyor ama.
Não é o que parece.
Ve o gün gelmişti ama sen bana yardım etmedin.
E esse dia chegou, e tu não me ajudaste.
Teknik olarak Flynn yaptı, ama biz de yardım ettik.
- Bem, foi o Flynn, mas ajudámos.
- Hayır. Ama sekiz yıl içinde başkan olacak bu yüzden ilk aklıma gelen o.
Não, mas será presidente dali a 8 anos, é o melhor que tenho.
- Belki kendini önemsemiyorsun, ama Wyatt ve Rufus'u önemsiyorsun, değil mi? - O neden bahsediyor?
- Do que está a falar?
Size ne söyledi bilmiyorum, ama benim hiç param yok.
Não sei o que ela lhe disse. Eu não tenho dinheiro.
En büyük korkun sevdiğin insanlara neler olduğunu bilmemek.
O seu maior medo é não saber o que aconteceu às pessoas que ama.
Ama sizin emir eriniz olmayacağım artık.
Mas estou farto de ser o seu moço de recados.
- Helena ve Donnie ormanda kayboldular ama Rachel'ın çok nazik Neo'ları beni eve getirdiler ve ben yeniden sıkışık, günlük takvimime geri döndüm.
A Helena e o Donnie estão perdidos na tundra, mas os Neos muito simpáticos da Rachel trouxeram-me a casa e estou de volta ao meu horário preenchido.
Bir şey olmayacak. Ama dal amniyotik keseyi ve ikizlerden birisinin göğüs kemiğini kırmış.
Vai correr tudo bem, mas o tronco rompeu a bolsa e o esterno de um dos gémeos.
Ama belki de PT Westmorland'ın bu kadar uzun yaşamanı sağlayan şeyler bunlardır.
Mas talvez seja isto que faz o P.T. Westmorland viver tanto tempo.
Hasta ama P.T. onu da iyişleştirecek.
É a Aisha. Ela está doente, mas o P.T. também vai curá-la.
Ama bir anlam ifade etmiyor.
Mas não bate certo. Onde é que ele criou o poder?
- Ama gerçekten aynılar mı?
- Mas são o mesmo?
Ama şu anda, o ortalamayı değiştirdiğimiz noktaya geldik.
Mas chegámos a um ponto em que essa temperatura média se alterou.
Normalde, bu kameraların ne kadar karmaşık olduğu göz önüne alındığında onlarla detaylı test yapardık ama hemen suya girmeleri gerekiyordu.
Normalmente, teríamos feito vários testes de campo com as câmaras, dado o grau de complexidade delas, mas temos de as pôr na água.
Denize dalıp, mercanları sınıflandırmaya başlayan ilk adam, keşke o kişi ben olsaydım ama biraz geç doğdum.
Foi a primeira pessoa que mergulhou e começou a categorizar corais e quem me dera que tivesse sido eu, mas já nasci um pouco tarde.
Ama zamanla birçok kez haklı çıktı.
Mas, com o passar do tempo, foi provado várias vezes que tinha razão.
Ama kendimi buna hazırladığımı ya da bunu göreceğimizi sanmazdım
Mas não estava preparado para o que íamos ver.
Ama açıklaması daha zor olan bütün ekosistemin ekolojik anlamda çöküşünün başlangıcıdır.
Mas o que é mais difícil de explicar é o início de um colapso ecológico do ecossistema inteiro.
Ama Don Catlin sağ olsun, bana tanıdığı birinden bahsetti.
Mas Deus abençoe o Don Catlin porque me disse que conhecia um tipo...
WADA'nın başkanı Sör Craig Reedie derhâl kapsamlı bir soruşturma açma sözü verdi.
O presidente da AMA, Sir Craig Reedie, prometeu uma grande investigação com efeito imediato.
WADA başkanı, Bağımsız Komisyon'u atayıp "İşe koyulun." dedi.
O presidente da AMA chamou a isto Comissão Independente e disse : "Vamos a isso."
İşin ilginci, 15 yıl boyunca WADA'ya başkanlık eden Richard Pound Grigory'ye açılan soruşturmayı yürütmekle görevlendirildi.
A loucura é que o Richard Pound, o tipo que presidiu a AMA durante 15 anos, foi contratado para liderar as investigações contra o Grigory.
WADA, laboratuvarımı çok yakından takip ediyor.
A AMA mantém o meu laboratório sob rédea muito curta.
Moskova laboratuvarına WADA uzmanlarından oluşan bir araştırma grubu gönderdik.
Queríamos enviar um grupo de especialistas da AMA para investigar o laboratório.
Ama arkamda Grigory vardı.
Mas eu tinha o Grigory.
Parayı mecburen düşünürsün ama çalman yasaktır.
Temos de pensar em dinheiro, mas não o podemos roubar.
WADA'nın başkanı Sör Craig Reedie, kapsamlı bir soruşturma yapılacağını duyurdu.
O presidente da AMA, Sir Craig Reedie, anunciou que seria conduzida uma investigação completa e minuciosa.
Dolayısıyla laboratuvar başkanının görevden alınmasını, WADA yetkisinin iptal edilmesini ve Rusya Federasyonu'nun açığa alınmasını öneriyoruz.
Na verdade, a nossa recomendação é que o diretor do laboratório seja removido da posição dele, que seja retirada a homologação da AMA e que a Federação Russa seja suspensa.
WADA komisyonu, Rus atletleri devlet desteğiyle doping yapmakla suçladı.
Esta comissão da AMA acusou o atletismo russo de dopagem patrocinada pelo estado.
İnsanlar işlerini merak ediyor ama laboratuvar neredeyse bomboş.
As pessoas procuram emprego, mas o laboratório está quase vazio.
Devlet güvenlik işlerini kim finanse eder, bilemem ama spor bakanı olmadığı kesin.
Quem o financia e gere o mecanismo de segurança do estado não é o ministro do Desporto.
Ama Portugalov sonsuz öz güveniyle kanıtlanmamış ve test edilmemiş şeyler vermeye ve tedarik etmeye başladı.
Mas o Portugalov estava tão confiante que oferecia e providenciava coisas que não estavam comprovadas ou testadas.
Sonunda, kasıtlı mıydı bilmiyorum ama Portugalov'la kavga ettik.
No fim de contas, não sei se foi de propósito, lutei com o Portugalov.
WADA, seni ve beni ortadan kaldırmak için her şeyi vermeye hazır.
A AMA paga o que for preciso para eu e o Bryan desaparecermos.
Ama Soçi süresince performans artırıcı kullanılmasına karar verildi.
Mas decidiu-se usar drogas para melhorar o desempenho durante Sochi.
WADA'dan serbest Dopingle Mücadele İdare ve Yönetim Sistemi.
Foi por isso que criámos o ADAMS, o Sistema de Administração e Gestão de Antidopagem grátis da AMA.
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama önemli değil 67
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama önemli değil 67