Asla başaramayacak traduction Portugais
39 traduction parallèle
Asla başaramayacak.
Ele nunca o terá.
Şuna bak, asla başaramayacak!
Olha para ele.
Gunthorpe takibe devam ediyor. Gunthorpe'ın ayaklar sağlam, ama asla başaramayacak.
O Gunthorpe não vai conseguir.
Asla başaramayacak. Haydi, Smith.
Vamos, Smith.
Allahım, asla başaramayacak.
Não vamos conseguir.
Asla başaramayacak.
Não vai conseguir.
Asla başaramayacak.
Não se safa.
Asla başaramayacak.
Não vai conseguir sair do terreno.
- Asla başaramayacak.
- Ele não vai conseguir.
Asla başaramayacak.
Ele não vai sobreviver.
Asla başaramayacak.
Ele nunca irá conseguir.
Asla başaramayacak.
Ele jamais irá conseguir.
Asla başaramayacak.
Nunca irá conseguir.
Henri asla başaramayacak.
Ele não fará isso.
"Bay Tesla bunu asla başaramayacak. Bahsettiği şey bir devridaim şeması."
"O Sr. Tesla nunca conseguirá isto, um mecanismo de moto contínuo"
Sizin bu Bhuvan'ınız asla başaramayacak.
O teu Bhuvan nunca triunfará.
Belki bu binanın dışında asla başaramayacak.
Pode que ela nunca consiga sair deste edifício.
Bunu asla başaramayacak.
Ele não vai conseguir.
- Molly, eğer sen... Eğer parçalanmasını tamamlamadan onu terk edersen bunu asla başaramayacak, tamam mı?
Molly, olha, se o deixas antes que acabe de desmantelar nunca chegará ao outro lado, entende?
Pensilvanya'dan bunu asla başaramayacak.
Não vai conseguir vir da Pensilvânia.
... boş cepler bunu asla başaramayacak.
Ter os bolsos cheios não te fazem melhor.
Sen olmazsan, Arthur asla başaramayacak.
Sem ti, o Arthur jamais será bem sucedido.
Asla başaramayacak!
Ele nunca conseguirá!
Ama bunu asla başaramayacak.
Mas ela nunca vai conseguir.
Asla başaramayacak.
Ele nunca conseguirá.
Bu grup asla başaramayacak.
Esses gajos nunca conseguirão safar-se.
Asla başaramayacak. Asla.
Ele nunca vai conseguir nunca.
Asla başaramayacak.
Esse não volta.
Asla başaramayacak. Georgia'daki bütün polisler onu arıyor.
Toda a policia de Geórgia a procura.
" Birbirlerine alçak sesle'Boğulacak Asla başaramayacak'diyorlar.
" Sussurram entre si solenemente : 'Vai afogar-se. Nunca vai conseguir.'
Bunu asla başaramayacak.
Nunca o encontrará.
Bunlar eve ulaşmayı asla başaramayacak.
Não vou levar para casa.
Bir psikopat olduğu için de asla serbest kalmayı başaramayacak.
Enquanto psicopata, nunca conseguirá libertar-se.
Ama sizi temin ederim ki sevgili Özgürlük Aşıkları asla saklanmayı başaramayacak.
Mas posso-vos assegurar, queridos amantes da liberdade... Que ela não vai conseguir esconder-se.