Ayrılmayın traduction Portugais
968 traduction parallèle
İzin verilmeden tiyatrodan ayrılmayın.
Não deixem o teatro até estarem dispensados.
Radyonuzun başından ayrılmayın.
Fiquem atentos para mais pormenores.
Hattan ayrılmayın.
Não desligue.
Ve şimdi... Bekleyin! Ayrılmayın!
Esperem aí, não se vão embora.
Ayrılmayın.
Um momento, agora a aviso.
Evet? Bir saniye ayrılmayın.
Sim, um momento, por favor.
Evet, ayrılmayın.
Às 5H15. - Sim, um momento, por favor.
- Ayrılmayın. Hemen döneceğim.
- Não é preciso irem embora.
Bir yere ayrılmayın.
Não saiam.
O halde ayrılmayın. Niçin kalıp benimle akşam yemeği yemiyorsunuz?
Então, por que não jantam comigo?
Birisi uyurken diğeri etrafı kolaçan edecek. Birbirinizden ayrılmayın.
À noite, dois homens de vigia enquanto um dorme.
Ayrılmayın.
Um momento.
Mikrofonumuzu çalışmaların olduğu yere biraz daha yaklaştırırken bizden ayrılmayın.
Aguardem enquanto levamos o nosso microfone para próximo das ruínas.
Pekala, ayrılmayın.
Está bem, aguarde.
- Teşekkür ederim. Lütfen, hattan ayrılmayın.
Mantenha-se em linha, por favor.
Birbirinizin gözü önünden ayrılmayın.
Não se afastem um do outro.
Gruptan ayrılmayınız.
Tenho de insistir para que fique com o grupo.
- Lütfen gruptan ayrılmayın bayan.
- Não se importa de ficar com o grupo?
Hemen ayrılmayın, Bayan McKenzie.
Ainda não, Miss McKenzie.
Bana yakın durun. Sakın ayrılmayın yoksa kendinizi Grimpen Mire'da bulursunuz.
Não se afaste nem vá para a esquerda, ou entrará no Pântano de Grimpen.
Şimdi haberler. Bugün Acre'deki hapishane isyanında rol aldıkları gerekçesiyle Husifa'nın Druse köyünden 22 kişi tutuklandı. Gelişmeler için bir yere ayrılmayın.
Notícia. 22 residentes da aldeia drusa de Isfiya... foram presos por cumplicidade com a revolta na prisão de Acre.
Gelişmeler için bizden ayrılmayın.
Aguardem mais notícias.
Lütfen bizden ayrılmayın.
- Por favor, aguarde.
Sessiz olun. Ayrılmayın, lütfen.
- Vamos ouvir, por favor.
Sammy, ambulansı bırakın. Ve telsizden ayrılmayın.
Sammy, esqueça a ambulância e fique no rádio.
Bu yoldan ayrılmayın.
Mantenha-se nesta estrada.
Anlıyor musunuz Sayın Büyükelçi, olduğunuz yerden ayrılmayın.
Compreende, Sr. Embaixador, que terá de ficar onde está.
Bir saat boşsunuz çocuklar ama tiyatrodan ayrılmayın.
Temos uma hora de descanso, mas não saiam do estúdio.
Arkayı kollayın. Kızın yanından da ayrılmayın, anlaşıldı mı?
Vigiem a parte de atrás, e à garota, entendido?
İman edin, umut edin, sevin. Bu üçünden ayrılmayın.
Fé, esperança e amor, permanecem... estes três.
Grubum, ayrılmayın - kaybolan olursa,
Grupo, mantenham-se unidos.
Sıradan ayrılmayın.
Sigam em fila.
Sıradan ayrılmayın!
Sigam em fila!
Lütfen arabanızın başından ayrılmayın.
Por favor não deixe o seu veículo sem ninguém.
Buradan ayrılmayın diye emir vermiştim.
Dei ordens para que ninguém saísse.
Birkaç yorum daha sonra bir skece çıkacağım, o yüzden ayrılmayın.
Depois de mais alguns comentários destes, vou aparecer num sketch, não mudem de canal.
Ayrılmayın lütfen.
Estou? Não desligue, por favor.
Ayrılmayın lütfen. Sizi, Bayan Françoise Martin'e bağlıyorum.
Não desligue, vou passar-lhe a Menina Françoise Martin.
Benden ayrılmayın.
Fica por perto.
Daha fazla bilgi için bizden ayrılmayın.
Continuem sintonizados.
Görev yerlerinizden ayrılmayın.
Não abandonem o vosso posto.
( Erkek )'Yarın bizden ayrılmayın' 'Dale Kingston'un Sanat Dünyası Kanal 16 da olacak.'
Volte a estar connosco amanhã, quando o canal 16 lhe voltar a trazer "O Mundo da Arte", com Dale Kingston.
"Bizden ayrılmayın sayın dinleyiciler, çünkü neler olacak neler."
" "Fiquem por aí, filhos, porque tudo vai ser tudo." "
Onu kırmadan ondan ayrılmayı becerebilsem keşke... ama tek yapabildiğim onun gelmekten sıkılmasını beklemek.
Oxalá pudesse cortar a relação sem lhe causar problemas... mas só posso esperar que se canse de vir.
Diğer haberler için sakın bir yere ayrılmayın.
Aguardem mais notícias.
Hiçbir yere ayrılmayın.
Não se vá.
- Hayır, onu kastetmedim. Bana çok nazik davrandın, ama ben yarın akşam ayrılmayı düşünüyorum.
Tens sido muito bondoso comigo, mas estou a pensando em partir amanhã de manhã.
Ayrılmayın.
Por favor, aguarde um momento.
Ama o oraya geldiği zaman biz onu bir orduyla karşılayacağız. Yanımdan hiç ayrılmayın.
Fica comigo e fugimos.
Kapı ve pencerelerinizi kilitleyin ve konu ile ilgili gelişmeleri almak istiyorsanız, radyo ve televizyonlarınızın - başından sakın ayrılmayın. - Beklemekten başka çare yok.
Não nos estamos a sair mal.
Ayrılmayın.
Fiquem connosco.
ayrıldık 55
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılalım 66
ayrılın 293
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrıldılar 19
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılalım 66
ayrılın 293
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrıldılar 19