English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Az önce

Az önce traduction Portugais

20,772 traduction parallèle
Az önce damarıma bastınız.
Só tem de pôr isso na porra da minha conta.
İkiniz bir anlaşma imzaladınız, o anlaşmayı az önce bana devretti.
Vocês dois tinha um contrato. Que ele acabou de me ceder.
Ned, sana az önce ne dedim ben?
Ned, o que é que eu tinha acabado de te dizer?
Ona Drake'i sormak istiyorum. Şu kaşar az önce saçını yüzüme mü savurdu?
Aquela gaja acabou de me dar com o rabo de cavalo na cara?
Bana az önce fahişe mi dedin?
- Chamaste-me prostituta?
Az önce Vietnamlı yetkililer ile görüştüm.
Acabei de falar com os vietnamitas.
Adam daha az önce yemin etti ya.
O homem acabou de jurar dizer a verdade.
Az önce bir ses geldi.
Acabo de ouvir qualquer coisa.
Sen edebilirsin de az önce yine beni aşağıladı.
Talvez tu tenhas aceitado. Ele só me insultou outra vez.
Az önce bana ne dedin lan sen?
Que raio é que tu disseste, meu cabrãozinho?
Dean, az önce beraber yemek yediğimiz adam, Tasha.
- O Dean. O tipo com quem jantámos.
- Az önce ne oldu öyle?
Que diabos aconteceu?
- Az önce ne oldu?
- O que aconteceu?
Az önce olanlar hakkında konuşmak istemiyor musun?
Sim! - Não queres falar disto?
- Az önce ne oldu öyle? - Ben bağırıyor muydum?
- O que se passou?
Bir şeyden haberi olmadığını az önce söyledi ya.
Ele já lhe disse que não sabe nada.
- Değil, sorum şu evet ya da hayır deyin, az önce planları hakkında konuştuğunuz bombanın Borns Tech'e ait olduğuna dair üzerinde herhangi bir tanımlayıcı yazı ya da işaret var mı?
- Não. Aqui está a pergunta. Sim ou não, o modelo nos projectos de que acabou de falar, algum deles tem o nome da Borns Tech ou alguma marca identificadora neles?
Az önce sevgilim olduğunu söyledim.
Só disse que tinha namorada.
Az önce bana sana ihtiyaçları olduğunu söyledin.
Acabaram de me dizer que precisam de ti.
Az önce kapı kayıtlarına baktım.
Verifiquei os registos da entrada principal.
Az önce asayişten Liz ile görüştüm.
- Falei com a Liz dos Narcóticos.
Az önce geldi.
Ele acabou de entrar.
Ama Interpol New York Ofisi'ndeki bağlantım az önce adamın bir konferans için şehirde olduğunu söyledi.
Mas o meu contacto na Interpol de cá diz que ele está em Nova Iorque.
Victor Nieves az önce buraya geldi. Teslim oldu.
O Victor Nieves apareceu aqui e entregou-se.
Az önce iki cinayeti de itiraf etti.
Confessou os dois homicídios.
Pekâlâ, az önce vedalaştığımı gördüğün adamlar var ya?
Está bem. Aquelas pessoas de quem acabei de me despedir?
Biraz "Az önce hayatını kurtardım" başlangıcı alabilirim.
E se me desses um avanço por te ter salvo a vida?
İyi de az önce kız arkadaşımdan ayrıldım.
Mas acabei de acabar com a minha namorada.
Az önce Bloomberg'in yüzüne mi kapattın?
Você desligou o telefone à Bloomberg?
Albay, bu az önce geldi.
Coronel, isto acabou de chegar.
Az önce annemin suratıma geçirdiği çok boktan bir rüya gördüm.
Acabei de ter um sonho marado. A mãe bateu-me na cara.
Az önce son havlumu kullandım.
Acabei de usar a última toalha.
Az önce konuştuklarımız aramızda kalsın, tamam mı?
Há bocado, aquilo de que falámos... Fica entre nós, está bem?
Hayır tabikide az önce elime bıçakla kestim.
Não, cortei a mão.
Az önce bayıldı, bir şey yapabilir misiniz?
Ela desmaiou. Podem fazer alguma coisa?
Az önce ne dedim?
O que foi que eu disse?
Az önce Fite Club'a geldi Primm, Nevada'da bir iş falan olduğunu söyledi.
Veio agora ao Fite Club com uma treta sobre um trabalho em Primm, no Nevada.
Az önce dediğimi unut.
Esquece o que eu disse.
Cochran az önce yanımdan ayrıldı.
O Cochran saiu de minha casa.
Az önce sisteminize sızmışlar.
Vocês acabaram de ser hackeados.
Az önce sisteminize sızmışlar.
Vocês foram hackeados.
- Az önce ne oldu?
Que raio acabou de acontecer?
Az önce gönderdin.
Acabaste de enviá-lo.
- Birisi arkadaşımı vurdu, mu dediniz az önce?
- Disse que alvejaram a sua amiga?
Az önce birisi arkadaşımı başından vurdu, anlıyor musun? !
Alguém alvejou a minha amiga na cabeça, percebe?
Sahil Güvenlik'le az önce konuştum.
Acabei de falar com a Guarda Costeira.
Yolculuğunuzu böldüğüm için üzgünüm ama az önce benzinlikten kaçarken gördüğümüz arabayı takip etmeliyim.
Lamento interromper a vossa viagem, mas, preciso de apanhar este autocarro e seguir aquele carro que vimos a fugir da bomba de gasolina.
- Artık ikiniz de doğum günü partime davetli değilsiniz! - Bu tarih, böyle bir teknolojinin icadından en az bin yıl önce.
A data precede tecnologia semelhante em mil anos.
bizim bundan daha azıyla cinayetleri çözüdüğümüzü düşünüyorum doğru fakat bu cinayet araştırması değil hayır bu merhumun kimliğni bulmamız gereken sıradan bir kaza supraorbital kenarlara göre kurban erkek her kimse bu kişi belli ki fakirmiş diyorum ki şu eski külüstere bak bu araç kazadan önce bile i şe yaramaz bir şeydi
Mas já solucionamos crimes com menos do que isto. É verdade, mas não é um assassínio. Não, é só um acidente automóvel comum e precisamos de descobrir uma identificação.
Bildiğin gibi iki yıldan da az bir süre önce hayatına kast eden bir girişim oldu.
Como deve saber, tentaram matá-lo há menos de dois anos.
Az önce söylediler.
Acabaram de me dizer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]