Bakacağız traduction Portugais
2,338 traduction parallèle
- Ve onu iş üstünde yakalayana kadar her deliğe bakacağız.
Vamos ficar de olho em todas as camas até o apanharmos no acto.
Ona iyi bakacağız, hanımefendi.
Vamos tomar conta dele, minha senhora.
Ona iyi bakacağız.
Vamos ficar de olho nela.
Bütün bunları geride bırakacağız ve sonra da birlikte ne yapacağımıza bakacağız.
Eras incapaz. Vamos esquecer isto e descobrir uma maneira de seguir em frente todos nós, como uma família.
Etrafa bakacağız.
A bisbilhotar um pouco.
James... Tamam, şimdi sadece dikişlere bakacağız.
James... 10 ANOS DEPOIS
Burt ile Alex'in evine gidip, dün gece orada mıymış bakacağız.
Eu e o Burt vamos a casa da Alex ver se ela foi a casa.
Oranın icabına bakacağız.
Nós cuidaremos disso.
Size çok iyi bakacağız, Dr. Kingston.
Vamos tomar bem conta de si, Dr. Kingston.
Eléonore, iş için İspanya'ya gidince onun dairesine geçeceğim. Sonrasına bakacağız.
Vou para o apartamento de Eléonore, e vou ficar dois meses em Espanha, e depois eu vejo isso.
Erken teşhis edildi ne durumda olduğuna bakacağız.
Diagnosticaram-no cedo e... Veremos como se vai desenvolver.
Biz, şu andan sonra yalnızca ileriye bakacağız.
Por isso de agora em diante, só vamos olhar para a frente.
Chewie ve ben onların icabına bakacağız, siz burada kalın.
O Chewie e eu tratamos deles, vocês fiquem aqui.
Ahsoka ve ben droidlerin icabına bakacağız.
A Ahsoka e eu tratamos dos dróides.
Ondan sonra bakacağız.
Depois disso, vemos.
Ona bakacağız.
Nós vamos cuidar dele.
- Buna bakacağız.
- Iremos investigar.
Şu anda üç şeye bakacağız.
Vamos observar 3 coisas.
Hmm, aslında şunu seni uçurmak için ve bunu da pantolonuma yardım etmen için bozduracağım ve ordan sonrasına bakacağız.
Bem, vou gastar este para ficares pedrada, E este, vou gastar para me ajudares com as minhas calças, e veremos onde nos leva. Vá lá.
Adam ve ben, evde neler bulabileceğimize bakacağız.
Eu e o Adam vamos fazer uma busca no interior da casa.
Daha sonra kaydı inceleyip benim sesimden başka bir ses var mı diye bakacağız.
Verificaremos detalhadamente se houve algum outro som além da minha voz.
- Bakacağız.
- Não sei, veremos.
Sonra bakacağız.
Depois, veremos.
- Sadece bölgenin durumuna bakacağız.
Só o aspecto da área.
Göçmen bürosuna gidip ülkeyi terk etmiş mi bir bakacağız.
Vamos à emigração verificar se saiu do pais.
Bu sabah Markoff'un hücresinin içine ilk kez bakacağız.
Esta manhã, vamos ver por dentro da cela de Markoff.
Ve işsizlik oranlarına bakacağız.
E vamos ver os novos números do desemprego.
Hayata devam edip, nasıl gittiğine bakacağız, Jas.
Vamos continuar vivos e depois veremos o que acontece, Jas.
- Nasıl gittiğine mi bakacağız?
- Vamos ver o que acontece?
Etrafa bakacağız.
Vamos ver na zona.
- 30 saniye sonra sıcaklığına bakacağız.
Mais 30 segundos e verificamos a temperatura.
Bakmamız gereken onca yer var daha. Creek Bed'in diğer tarafına bakacağız.
Ainda temos muito terreno para cobrir, todo o outro lado do leito do riacho.
Doğurganlık, beslenme düzeni, çevresel ve genetik gibi etkili olabilecek tüm faktörlere bakacağız.
Veja todos os factores que contribuem para a fertilidade dieta, ambiente, genética.
Biz bakacağız.
Ele agora pertence-nos.
İcabına bakacağız.
- Nós vamos fazer a chamada.
Shane'le biraz yürüyüp, neler olduğunu bilen biri var mı diye bakacağız.
- Eu e o Shane vamos até lá à frente ver se encontramos alguém que nos diga o que se está a passar.
Thomas ve ben kurbana bakacağız.
O Thomas e eu vamos verificar a vítima.
Pıhtı eritici ilaçlar için uygun olup olmadığına bakacağız.
Vamos ver se ele pode receber a medicação anticoagulante.
Eski lastiklerini iade edeceğiz, bu arabadan da kurtulup sonra da kendi işimize bakacağız.
Vamos dar-lhe os velhos. E quando nos livrarmos deste carro, vamos procurar outros.
Kiralık katiller için'K'ye bakacağız.
Procuramos em A por atiradores.
Sonra, Facebook'a bakacağız.
Depois, no Facebook.
Gidip babanın dairesine bakacağız, tamam mı?
Vamos ver o apartamento, está bem?
Olanları anlamazsak nereye bakacağımızı bilemeyiz.
Sem isso, não sabemos onde ir. Ouviste, Terry?
Senin kızın. Öldüğünde ona iyi bakacağımdan emin olabilirsin.
Farei com que não lhe aconteça nada se sair do camião.
Bakacağız artık.
Porra, acho que nem sequer conseguimos fazer isto juntos, mas... vou até ao fim.
Biz... İçine bakacağız.
Procuramos dentro dele.
İnsanların size aptalmışsınız gibi bakacağını zannetmiyorum.
Eu não acho que as pessoas vão olhar para você como sendo estúpido,
Bakacağımız üç nokta var.
Portanto, temos três anuncios para onde vamos olhar,
Çünkü kızına kimin bakacağını orada resmi olarak söylüyorsun.
Porque é a forma legal de dizeres quem vai tomar conta da tua filha.
Size çok iyi bakacağım çünkü sizin de bir gün bana bakacağınız biliyorum.
Eu vou tratar de vocês, porque sei que um dia irão fazer o mesmo por mim.
Harika bir plan, tabii tek falsosu nereye bakacağımızı bile bilmiyoruz!
Meu Deus, é um grande plano, excepto pela parte sobre nós... não sabermos onde procurar!