Bebekler traduction Portugais
1,874 traduction parallèle
Bebekler nasıl yapılır?
Como é que se faz os bebés?
Deli misin! Bebekler kediler gibi değil, tek başlarına yiyemezler.
És doido, os bebés são lá como os gatos, não sabem comer sozinhos, há que lhes dar na boca.
Dokunma. Mikrop bulaştıracaksın. Bebekler hassastır.
Não lhe mexas ou enche-lo de micróbios, um bebé é frágil.
Sen buraya bunun için gelmiş olabilirsin ama ben buraya içki ve bebekler için gelirim.
Tu estás aqui ou porque a tua mulher bebeu e veio me ver.
Pahalı davalardaki bebekler.
Choramingas com roupa cara.
Baş Rahibe, yetimhanemizdeki tüm bebekler bunlar mı?
Madre-Superiora, estão ali todos os bebés do nosso orfanato?
Ah. Masum bebekler ilgisizce ıslık çalıyor.
Bebés inocentes a assobiar ao acaso.
Hem de bebekler gibi...
Durmo como um bebé.
Bu gece yaşadıklarımızdan sonra bebekler gibi uyuyacağım.
Fico a dormir como um bebé depois do que passamos.
Bebekler, deformasyona uğramış şekilde dünyaya geliyorlardı.
As crianças começaram a nascer deformadas.
Bebekler böyle şeyleri anlar.
Os bebés sentem essas coisas.
Bebekler, popodan gelir değil mi?
Os bebés saem do rabo, certo?
Benimle istediğin kadar dalga geçebilirsin, dedecik ama çabalarım sonucunda torunun şehrin en ateşli bebekler ajansına kabul edildi ama en büyük kampanyalara katılabilmemiz için biraz ağzını düzeltmeliyiz.
Goza comigo à vontade, avô. Mas, graças à minha dedicação incansável, a tua neta acabou de ser contratada pela melhor agência de modelos bebés da cidade. Mas, para conseguirmos as campanhas mais bem pagas, teremos de fazer algo quanto à boca dela.
Bebekler...
Agora, os bonecos...
Bebekler de kayıp insanlar.
São pessoas desaparecidas.
Dewitt, Boyd, Ramirez, Saunders, Ivy, ya da herhangi bir amir ya da çalışan. Bir de burada başıboş gezen bebekler.
A Dewitt, o Boyd, a Ramirez, a Saunders, a Ivy, os encarregados e funcionários e um boneco aparece aqui ocasionalmente.
Güvenli barınak programı bebekler için.
O programa Safe Haven é para bebés.
Bebeğinizden bir ya da iki gün küçük olup yaşayan bebekler doğurttum.
Já fiz nascer bebés mais novos e sobreviveram.
Bilirsin, bebekler zaman tanımazlar.
Os bebés não sabem ver as horas.
"Erkekler ve Bebekler" müzikalindeydik ama o başroldeydi, bense sadece korodaydım.
Estivemos nos "Guys and Dolls", mas... ela era a principal, eu só fazia os coros, portanto...
Bebekler satranç oynamaz.
- Os bebés não jogam xadrez.
Ama bebekler satranç oynamaz.
Os bebés não jogam xadrez.
Bebekler her türlü değişime karşı duyarlıdırlar. Parlak ışıklar, sıcaklık, yeni kokular.
Sabes, os bebés são sensíveis a tudo, à luz forte, à temperatura, a novos aromas.
Seninle çıktığına göre bebekler hakkında bilgisi olmalı.
Ela sai contigo. Ela deve saber muito sobre bebés.
Bebekler kötü doğmaz.
Os bebés não nascem maus.
Ayakkabılarını bağlayıp yemeğini hazırlar bebekler ve erkekler hakkında konuşuruz.
E aperto-te os sapatos e faço-te o almoço. Falamos de bebés e de rapazes.
O bebekler öldükten sonra sonunda bebeğimiz olacağına inanamıyorum. Gerçek bir aile olacağız.
Não acredito que finalmente estamos a chegar a... depois dos bebés que morreram, vamos ser finalmente uma família.
Pis, küçük porno bebekler mi yapacaksınız?
Queres ter uns bebés pornográficos marotos?
Bebekler... Özlemedin mi bebekleri?
Bebés, não sentes falta?
Bebekler neden konuşamaz ki?
Por que não podem os bebés simplesmente falar?
Bebekler bile benden daha zekidir.
Bebés são mais espertos que eu. Queres dar uns amassos?
En son baktığımda bebekler hâlâ aynı yerden çıkıyorlardı.
Acho que os bebés ainda saem do mesmo lugar.
- Hani şu bebekler. - Anladım.
Reverendo Jorgensen.
Asıl hedef oydu. Diğer bebekler dikkat dağıtmak içindi.
Os outros bonecos foram distracções.
Dünyadaki tüm bebekler gibi, yiyeceği ağzına götürmekte oldukça zorlanıyor.
Tal como outros bebês, levar comida à boca pode ser um grande desafio.
Sen, yeni bir işin var, ama bebekler doğunca bırakmak zorunda kalacaksın.
E tu, tens um novo emprego, que vais ter de deixar quando o bebé nascer. Por isso espero que estejam satisfeitos.
Bu bebekler astronotların ortalama büyüklüğüne odaklanıyorlar.
Estes aparelhos estão calibrados para astronautas de contextuaras médias.
Satranç taşları, bebekler...
Peças de xadrez, bonecas...
- Bebekler gibi.
- Como um bebé.
Bebekler için ne kadar güzel.
Bem, que bom... para os bebés.
Bebekler her zaman bulunmaz.
Nem sempre encontram os bebés.
Bebekler şirindir.
Os bebés são fofinhos.
Bu para kütüphanelere ismini verdiren Afrika'da koruma altına aldığın bebekler için Beyaz Saray'da... -... yemek yediren türden para.
São somas que dão direito a bibliotecas em nosso nome, somas que salvaram bebés em África e dão direito a jantar regularmente na Casa Branca.
Yani bebekler doğduktan sonra beş parasız kalacağız.
Então vamos ficar sem dinheiro antes dos bebés nascerem.
Sanki hiç televizyon izlemiyorlar. Bebekler bile bu işleri biliyor.
Até uma criança sabe disso.
Obez bebekler hakkında bir belgesel.
Um documentário sobre bebês obesos. Trágico.
Tuvaletteki bebekler!
Bebés na casa de banho!
Topher'ın bölücüsü evrensel frekansı kullanarak bir sinyal yolluyor. Bunun sonucu olarak da belirli menzildeki tüm bebekler etkileniyor.
O interruptor do Topher emite sinal usando uma frequência universal que afecta todos os bonecos, num determinado raio de acção.
pişman değil misin? Bebekler ve masallar.
Bonecas e histórias.
Ve bebekler nerede?
E onde estão os bebés?
Bütün bebekler sizin dükkanınızdan alınmış.
Deixe-me em paz.
bebeklerim 28
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21