Bebek yüz traduction Portugais
59 traduction parallèle
"Bebek yüz" Horace da... Bekle biraz!
- O "Cara de Bebé" é o atirador.
Küçük hanım, burada sadece Bayan Random olduğunu söyleyip duran bir kadın Bone adında bir gangster, "bebek yüz" Horace diye bir adam...
- Ele está com Mrs. Random? - Minha senhora, ouça bem. Só temos aqui uma velhota que teima em dizer que é Mrs. Random.
Pekala, bebek yüz.
Está bem, cara de boneca.
Biliyorsun, sen zeki birisin, bebek yüz.
Sabe, você tem uma bela carinha de boneca.
Fakat ondan henüz kurtulmadın, bebek yüz.
Ainda está enrascada, cara de boneca.
Seni asla tanıyamazdım, bebek yüz.
Eu nunca o reconheceria.
- Beni unutma bebek yüz. - Kralı nasıl unutabilirim?
- Não te esqueças de mim, boneco.
Canımı yaktın bebek yüz.
Aleijaste-me, carinha de bebé.
Lütfen bebek yüz, ilaçlarımı alma.
Por favor, não me tires a minha cura.
Yeter ki beni böyle bırakma bebek yüz.
Mas não me deixes ficar mal.
Hey, bebek yüz.
Viva, cara de bebé.
- İyi değil bebek yüz.
- Não muito bem, cara de bebé.
İpotek yüzünden bebek yüz. Ve daha pek çok sorunla uğraşıyorum.
Tenho a hipoteca a vencer, cara de bebé, e estou enterrado em problemas.
Tıpkı senin gibi bebek yüz.
Tal como tu, cara de bebé.
Şimdi, beni dinle, bebek yüz!
Ouve, idiota...
- Aferin bebek yüz.
- Bonito trabalho, boneca.
- Bebek Yüz Bambino mu? Gangster?
- Baby Face Bambino, o mafioso?
Bir sonraki hafta, Foresie ailesi Bebek Yüz'ün evine saldırdı.
Na semana seguinte, a família Foresie atacou a casa.
Sorun değil bebek yüz.
Não há problema, boneca.
George Nelson! Bebek yüz değil!
Não é Cara de Bebé!
- Teşekkür ederim bebek yüz.
Obrigado, querida.
Sırada sen varsın bebek yüz,
Você é a próxima, cara de boneca.
Bebek Yüz senin mis kokulu bir çiçek olduğunu söylüyordu en tatlı balözü olduğunu ve benzeri şeyleri.
O Carita, por exemplo, diz que és a flor mais perfumada e o néctar mais doce e tudo isso.
- Selam bebek yüz.
- Olá carinha de anjo.
Bebek Yüz Nelson'dı.
Era o Baby Face Nelson.
LaRue ölmeden önce, hücre arkadaşı Bebek Yüz Boretti'ye saklı altını bulmanın sırrını söylemiş :
Antes de morrer, Larue disse ao companheiro de cela Baby Face Boretti como encontrar o ouro escondido.
İki ay önce, Bebek Yüz Boretti hapishaneden kaçmış.
Há dois meses, Baby Face Boretti fugiu da cadeia.
Bebek Yüz Boretti.
É Baby Face Boretti.
Deacon'ın Bebek Yüz Boretti olduğuna inanamıyorum.
Custa-me a crer que o Deacon fosse o Baby Face Boretti.
Bebek Yüz hapisaneden çıktığında LaRue'nin hazinesini bulmak için Korucu Knudsen ile işbirliği yaptı.
Quando fugiu da prisão, juntou-se ao guarda Knudsen para procurar o tesouro do Larue.
Şimdi işin iyi yanı bu bebek yüz yıldır ateş almadı.
Agora... É uma coisa boa que este bebé já não seja disparada há centenas de anos.
Orada dur bebek yüz, deli değilim ben.
Alto aí, cara-de-bebé, não estou maluco.
Evet, bebek yüz, nelerin varmış görelim...
Muito bem, cara de boneca, vamos ver o que tu tens.
Hayır, bayan. O bebek yüz bin dolarlık bir alet.
Esses meninos custam para cima de 100 mil.
Bebek yüz üssü gelecek demek.
Que está com o rosto para cima.
Birkaç yüz bebek doğurttum. Saat 21 : 00, yani bir saat içinde görüşür müyüz?
São 9 : 00, portanto volto a ligar dentro de uma hora, pode ser?
Bu bebek birkaç yüz papel eder.
Uma centena de dólares por esta jóia.
Şu bebek konusunu yüz yüze konuşmalıyız diye düşünmüştüm.
Achei que era melhor falar disto do bebé pessoalmente.
Her yerde yeni bebek bezi tasarımımı taşıyacak bir yüz arıyordum.
Eu andei à procura por todo o lado por uma cara para lançar a minha nova linha de fraldas.
- Kapıdan uzak dur. - Çocuklar. Bak buraya yanımızda... birici sınıf, saf, yüz gram plütonyum. getirdik, bebek.
Ouçam, estamos aqui, certo primeira classe, qualidade de alto nível.
Bana bir iyilik yap, bebek, biraz yüz.
Querida, vai nadar.
Ben öylesine konuşuyordum bebek-yüz.
Estou apenas conversando, rosto de boneca.
Yüz bebek doğursanda seni yine arzulayacağım.
Depois de cem bebés e eu ainda te iria desejar.
Sevgilim bebek gibi yumuşak bir yüz istiyor.
A minha nova namorada gosta de sentir uma pele macia entre as coxas.
Yüz dolar. O bebek için bir sürü yiyecek satın alabilir ve birçoğunuza yeniden başlamak için imkan verebilir.
100 dólares... que sem dúvida poderiam comprar muita comida para esse bebé e fariam com que pudessem recomeçar de novo.
Üzgünüm, bebek-yüz.
Desculpa, bonequinha!
Selam, bebek yüz.
- Senhoras.
Beş yüz dolarlık bebek arabasını, bu kaltak parkın köşesinden yürütüverdi.
O meu carrinho de 500 dólares, e esta vadia fugiu com ele do parque ali, ao virar da esquina. Isso é mentira.
Sanmıyorum. Sadece ziyaret etmesi için yazmıştı. Bebek konusunun yüz yüze konuşulması gerektiğini düşünmüştü.
Creio que não, ela só o convidou para fazer uma visita, achou que seria melhor falar do bebé pessoalmente.
Gençlik ilk yıllarda başlar çünkü, Loreins "Bebek Cilt" yarattı. Bebekler için ilk yüz kremleri.
Primeiros cremes para o rosto dos bébés.
Bana beş yüz bin papel ödersen, sen de bana bebek diyebilirsin, bebek.
Se me pagares meio milhão por ano, podes-me chamar "querida".
yüzünü yıka 20
yüzmek 25
yüz yüze 37
yüzüğüm 18
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzde yüz 31
yüzünü gördüm 17
yüzbaşı worf 61
yüz dolar 29
yüzmek 25
yüz yüze 37
yüzüğüm 18
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzde yüz 31
yüzünü gördüm 17
yüzbaşı worf 61
yüz dolar 29