English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Ben aç değilim

Ben aç değilim traduction Portugais

282 traduction parallèle
Ben aç değilim.
Não tenho fome.
Ben aç değilim.
- Eu não como.
- Baba ben aç değilim
Pai, não tenho muita fome.
- Teşekkürler. Ben - ben aç değilim.
- Não tenho fome.
Ben aç değilim.
Não tenho fome!
- Ben aç değilim.
- Não estou com fome.
- Ben aç değilim.
- Não tenho muita fome.
Ben.. ben aç değilim.
Eu... eu não estou com fome.
Ben aç değilim.
- Não tenho fome.
- Sağol ben aç değilim.
Obrigado, estou bem.
- Keyfine bak, ben aç değilim.
Serve-te, eu não tenho fome.
- Hayır, ben aç değilim.
- Não, não tenho fome.
Aslında, ben aç değilim.
É que eu não tenho fome.
- Yoo güzel, ama ben aç değilim.
- Está bom, apenas não tenho fome.
Önemi yok, ben aç değilim.
Não faz mal. Não tenho fome.
Bir noktayı açıklığa kavuşmak isterim ki, ben affetmesini bilmeyen biri değilim.
Que fique claro que não sou daqueles que não perdoa.
- Hayır, çok aç değilim. Ben...
- Não, não, não tenho nada de fome.
Hayatım, ben çok aç değilim.
Querido, não tenho muita fome.
Pek aç değilim ben.
Não tenho muita fome.
Her doğan gün, yeni dullar inliyor, yeni yetimler ağlıyor her sabah. Yeni acılar savruluyor göklere... çığlık çığlık, aynı sesle ağlıyormuş gibi bütün İskoçya. Ben kalleş değilim ;
A cada nova manhã, uivam novas viúvas... novos órfãos choram... novos sofrimentos batem no rosto do céu... e isso ressoa como se o céu sofresse com a Escócia... gritando a mesma sílaba de dor.
- Kapıyı aç! Ben ordu mensubu değilim.
Ninguém pode sair do forte!
Ben pek aç değilim aslında. Sıcak vurdu galiba.
Acho que não tenho muita fome, deve ser do calor.
Kapının açılmasını isteyen ben değilim.
Não sou eu quem quer a porta aberta.
Yine de şunu açıklamalıyım ki, ben yarışmacılardan biri değilim.
Tenho de esclarecer que não sou um dos concorrentes.
- Ben aç gözlü değilim.
- Não sou ambicioso.
Antenin kapalı. - Hayır, ben açıkçası farkında değilim.
- Não, francamente, não reparei.
Bütün arazini istemiyorum,... ben aç gözlü değilim, yarısı yeter.
Não quero todas as suas terras. Metade será suficiente para mim. Não sou ganancioso.
Emir açık ve nettir. - Ben bir kez daha asker geçirmesine izin değilim.
Não posso fazê-lo, tenho ordens terminantes.
Hayır. Ben... Ben sadece aç değilim.
Não, eu... apenas não tenho fome.
- Ben artık aç değilim.
- Já não tenho fome.
Ben mi? O kadar da acımasız değilim.
Sou mais razoável do que pensas.
Ben eve gidiyorum, aç değilim.
Vou para casa, não tenho fome.
Ben daha acımasız değilim.
Eu não sou mais implacável.
Acı bana, ben eskiden olduğum adam değilim artık.
Não sou o homem que era.
Güzel. Çünkü ben... Şunu açıkça bil ki, sana kesinlikle bir şey söylemek niyetinde değilim.
Se estou, que fique desde já muito claro que direi absolutamente tudo!
Eğer fazla açık olduysam beni affet ama ben gerçekten iyi değilim.
Experimente um pouco sair de Roma. Até porque, serei sincero, meu filho
Ben fazla aç değilim.
Eu não estou com fome.
Ben acımasız değilim.
Não sou cruel.
- Ama ben dahi değilim ki, ben neden acı çekeyim?
Mas eu não sou um génio. Porque tenho de sofrer?
İşe yarayabilir ama ben açıklamaya hazır değilim.
Talvez, mas não quero que saibam ainda.
Ben hain değilim. Sadece gözüm açıldı.
Não sou um traidor, simplesmente caí em mim.
- Ben pek aç değilim.
Não tenho muita fome.
Hayır değilim, ben sadece Millhouse'un canı acıyacakken kullanılıyorum.
Não. Sou o Milhouse apenas quando ele se magoa.
Bu... senin açından, biraz çılgınca gelebilir, ama ben senin düşündüğün kişi değilim.
Isto... Isto vai parecer um pouco maluco pelo teu modo de ver, mas não sou quem tu achas que sou.
Hayır, ben acılı bir adam değilim.
Não, não estou rancoroso.
- Aç değilim ben.
- Não estou com fome.
Tek gördüğüm onun resimleri acı çekerken ve ben onu kurtarmak için orada değilim.
Imagens dela... A sofrer... E não a consigo salvar.
Ben aç bir Afrikalı değilim.
Eu não sou "Etipioniano".
Aç gözlü değilim. Ben de Karen'ı nerede bulacağını söyleyeyim.
E eu digo-vos onde está a Karen.
Bebek değilim ben. Acıktığımda yakarmam. Sadece yaptığım kötülüklerden pişman olurum.
Criança eu não sou, que, com vis preces, me arrependa dos meus actos.
Açıkçası Lordum, ben de değilim.
Para ser muito franco, meu senhor, nem eu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]