Bene traduction Portugais
177 traduction parallèle
Bene Gesserit cadısı gitsin.
A bruxa Bene Gesserit tem de sair.
Güçlü Bene Gesserit kardeşliği 90 nesildir... Kwisatz Haderach'i, Yüce Varlığı oluşturmak için soy üzerinde yönlendirmeler yapmaktadırlar.
Há noventa gerações que a poderosa Irmandade Bene Gesserit manipula laços de sangue para produzir o Kwisatz Haderach, um ser supremo.
Tam 19 ışıkyılı ötede, Bene Tleilax'in ötesinde.
E a dezanove anos-luz além, para além de Bene Tleilax.
Bene Gesserit kardeşliği onu ; içinden bakarak gözlem yapmak için kullanır.
A Irmandade Bene Gesserit usa-a para ver o interior.
Bene Gesserit annesi.
A mãe Bene Gesserit.
Size Bene Gesserit sözü veriyorum.
Dou-te a palavra de uma Bene Gesserit.
Bene Gesserit geleneğini takip ederek... Yaşlı Yüce Ana yaşamını teslim etti ve bildiği her şeyi de.
Cumprindo a tradição Bene Gesserit, a velha Madre Superiora entregou a sua vida ao entregar o seu conhecimento.
İlginçtir. Hayatımın eserini başardığım zaman nihayet gerçek bene kavuştum.
Mas no momento exacto em que consigo chegar ao que provará ser o trabalho da minha vida, é o momento em que comecei a ser realmente eu, finalmente.
Yukarı.
Bene, bene. Lá em cima.
O aşağılık herifi buldun mu her şey çok güzel olacak.
Só encontre o "stugazzo", e tudo ficará "va bene"?
O zamandan bu yana, bene hayatımı onun ismini temize çıkarmaya adadım.
Desde então, dediquei a minha vida a limpar o nome dele.
Va bene, tamam.
Va bene.
- Bene?
- Bene!
- Bene!
Fabuloso!
İyi.
Bene.
- Va bene..
Está bem.
Yaşlı Bene Gesserit cadısı yüzünden.
Foi aquela velha bruxa Bene Gesserit.
Bir Bene Gesserit cadısının söylediklerine güvenmektense... kaderimi babana bağlarım.
Tenho mais confiança em seu pai... do que nas palavras de uma velha Bene Gesserit.
İşim bittiğinde kime güveneceğini bilemeyecek. Yattığı Bene Gesserit cadısına bile güvenemeyecek.
Quando eu terminar, não saberá em quem confiar... nem mesmo na bruxa Bene Gesserit que dorme com ele.
Siz Bene Gesserit'siniz.
- A senhora é Bene Gesserit.
Çöl ayırım gözetmeyen bir cellattır baron. Eminim o Bene Gesserit orospusu... ve onun dölü bunu çoktan anlamıştır, değil mi?
Bem, suponho que aquela prostituta Bene Gesserit... e o filho dela tenham descoberto isso, não?
Annesinin bir Bene Gesserit olacağı söylenir. Bir Sayyadina.Tanrının dostu.
Uma Sayyadina, "Amiga de Deus".
Acele eden biri uçurumun kıyısını gördüğünde geç kalmış olur.
- Aquele que é onipresente. O resultado de séculos de seleção genética das Bene Gesserit.
Yüzyıllar süren Bene Gesserit üreme programının son noktası.
- Vim aliviar sua consciência... antes de enviá-la para a eternidade!
Bunu durdurmaya çalışan ezilecek.
- Porque esconderam isso de você. Porque me pegaram quando bebê, me criaram para ser Bene Gesserit!
Onun oğlusun. Oğlundan çok daha fazlasıyım.
O fruto de uma astuta sedução... tramada pelo seu precioso programa genético Bene Gesserit.
- yanağımızdaki bene kadar...
- Até a verruga que temos na... - Hei!
Mısır'dan göç hikâyesinde Haham Eliezer'e, Haham Joshua'ya Haham Eleazar'a, Azariah'nın oğlu, Haham Akiba'ya ve Haham Tarfon'a geceyi Bene-Berak'ta geçirmelerinin söylendiği anlatılıyor.
"Dizem que o rabino Eliezer, o rabino Joshua... o rabino Eleazar, filho de Isaiah, o rabino Akiba e o rabino Tarfon... passaram a noite contando a história da fuga do Egito."
Tuto Benes'e gidebiliriz ama rezervasyon yok. Şimdi gidelim mi? Hayır.
Acho que podemos ir ao Tutto Bene's, mas não tenho reservas, portanto, por que não vamos já?
Yaşlı Bene Gesserit cadısı yüzünden.
Foi aquela velha bruxa, a Bene Gesserit.
Bir Bene Gesserit cadısının söylediklerine güvenmektense... kaderimi babana bağlarım.
Tenho mais confiança no seu pai... do que nas palavras de uma velha Bene Gesserit.
Bene Gesserit'lerden mi?
As Bene Gesserit.
Siz Bene Gesserit'siniz.
A senhora é Bene Gesserit.
Burada bir efsane var, bir kehanet... Dış dünyadan bir lider gelecekmiş. Bir çocuk.
Existe aqui uma lenda, uma profecia... que diz que um líder virá de outro mundo... um rapaz, o filho único de uma Bene Gesserit... para levá-los à verdadeira liberdade.
Bene Gesserit büyücülüğün hakkında her şeyi biliyoruz hayatım.
Conhecemos as bruxarias das Bene Gesserit, querida.
Bene Gesserit cadısı ve oğlu, ikisi de öldü.
A Bruxa Bene Gesserit e o filho estão mortos.
Eminim o Bene Gesserit orospusu... ve onun dölü bunu çoktan anlamıştır, değil mi?
Suponho que aquela cabra Bene Gesserit e o seu rebento tenham descoberto isso, não é?
Annesinin bir Bene Gesserit olacağı söylenir.
Diz-se que uma Bene Gesserit será a mãe dele.
Yüzyıllar süren Bene Gesserit üreme programının son noktası.
A derradeira façanha de séculos de procriação das Bene Gesserit.
Ve tabii ki Bene Gesserit için mükemmel bir güç.
E poder perfeito para as Bene Gesserit, é claro.
Bene Gesserit usullerine göre eğitildim... daha önceki ve sonraki diğerleri gibi.
Criaram-me nos costumes Bene Gesserit, Como todas as outras, antes e desde então.
Bene!
Bene!
Burada bir efsane var, bir kehanet... Dış dünyadan bir lider gelecekmiş. Bir çocuk.
Há uma lenda aqui, uma profecia... que diz que um líder virá de outro mundo... um menino, o filho único de uma Bene Gesserit... para levá-los à verdadeira liberdade.
Geleceğimizin anahtarı onun elindedir.
Ele terá a chave para o nosso futuro. Dizem que uma Bene Gesserit será a mãe dele.
O Bene Gesserit.Misyonerlerimizden biri.
- Uma de nossas missionárias.
Dinle ilgili hiçbir şey basit değildir.
- Para dar poder às Bene Gesserit.
Ve tabii ki Bene Gesserit için mükemmel bir güç.
- Vou explicar, sim.
Bu gezegendeki bütün bahar üretimini yok etme emri.
Sem a especiaria, os pilotos ficarão cegos... as Bene Gesserit perderão seus poderes... e todo o comércio entre as Grandes Casas cessará!
Bene Gesserit bütün gücünü yitirir... ve büyük aileler arasındaki bütün ticaret biter!
- Quem é aquele?
Tutto bene Sinyor Greenleaf.
Ninguém as troca.
O Bene Gesserit.
Ela é Bene Gesserit.