Bla traduction Portugais
711 traduction parallèle
Gelecek salı gününe kadar konuşabiliriz.
Podemos estar aqui no bla-bla-bla até 3ª feira.
Barones, blá blá blá, Düşes, blá blá blá,
Marquesa de bla, bla, bla... Condessa de bla, bla, bla...
Her neyse, bla-bla-bla.
De qualquer forma, é só conversa, tenho de ir.
Lanet TV de bile onun sesi var, ya-ta-ta-ta, her an benimle!
Ligo a televisão e ouço a voz dele, bla-bla-bla, o tempo todo!
Blah, blah, blah.
" Como vão as coisas, assim e assim? Blá, blá, blá...
Adam gelir... Bla, bla, bla.
Os tipos entram... " Blá, blá, blá.
"Kahrolası müşteriler" vesaire, "koduğumun şirketi" bla, bla.
"A merda dos contactos", e etc., "empresa de porcaria",
Harriett ve bla bla Nyborg.
Harriett e o fala-barato do Nyborg.
" Testler, bla bla bla...
Testes ocasionais, bla... bla... bla...
Senin "insani zaaflar" dediğin şeyden.
Do seu bla bla sobre fragilidade humana.
Evet, yarın burada olun.
Blá, blá, blá, blá.
- Vak! - Ooh!
Blá!
Vak.
Blá!
Kızı ormanda kovaladı filan. Falan, filan.
Ele perseguiu-a pela selva, coisa e tal, blá, blá.
Kız bir tabanca çıkartıyor, Falan, filan...
Ela pega numa arma, blá, blá, blá, blá, e...
Buraya tatlı sohbetiniz için gelmiyorum.
Não venho aqui para um monte de conversa mole e blá-blá-blá.
Dinle, bunu deyip durma, bugün fazladan bir şeyler istiyorum. Çünkü bugün New York'a zarif bir hanıma gidiyorum, adı Bayan Irene Molloy.
Depois não quero blá-blás acerca disto, aqui na barbearia mas necessito de algo extra hoje porque vou a New York visitar uma Sra. muito elegante chamada Miss Irene Molloy.
Bu gece bu kulüpteki kaç kişi bugüne kadar o kelimeyi kullandı filan falan?
Quantas pessoas hoje aqui é que já usaram a palavra, "blá, blá, blá"?
Siz bayım, hiç falan filan yaptınız mı?
O senhor, já alguma vez lhe fizeram um blá?
Bu odadaki kaç adam bugüne kadar falan filan yaptı?
A quantos homens nesta sala é que já fizeram um blá?
Bu odadaki kaç adam hiç falan filan yapmadı?
Quantos homens nesta sala é que já fizeram um blá?
Evet bayan, siz hiç falan filan yaptınız mı?
A senhora, diga-me, já alguma vez fez um blá?
Bu odada bunu müstehcen bulmayan biri varsa tamamen palavracısınız ve umarım bir daha hiç falan filan yapamazsınız. Şovum bu kadardı.
Se houver alguém que não tiver achado isto obsceno, é um grande blá, e espero que nunca mais lhe façam um blá.
"New York şehri adına teşekkür etmek istediğim..." falan filan. Konuşmayı bugüne kadar kime, neden teşekkür ettiğimi hiç bilmeden yaptım.
Gostaria de agradecer em nome da cidade de Nova Iorque, blá, blá, blá... e nunca parei para pensar no porquê.
Her hafta dır dır.
Todas as semanas, blá, blá, blá.
Falan filan...
Blá, blá, blá.
Vıdı-vıdı-vıdı, vergiden muaf yatırımlar.
Blá, blá, blá, créditos de imposto sobre o investimento.
Vıdı-vıdı-vıdı, petrol ödeneği.
Blá, blá, blá, o subsídio do esgotamento do petróleo.
Ve adı da, Bay E. Bla...
E o seu nome é Sr E. Bla...
Dırdır, dırdır, dırdır, doğduğundan beri dırdır ediyorsun!
Blá, blá, blá! Tens-me chateado desde que nasceste!
"Sevgili Clell" diye başlamış. Oğlunun kendisi gibi genç bir karısı varmış. ... benimle Linda gibi olmasını istemediğini de yazmış.
"Caro Clell, blá, blá, blá..." Tem a mulher no manicómio e só fala da minha separação da Linda como se tivesse sido ontem.
Şahsen bunun, bir çeşit saçmalık olduğu konusunda ben de May'le aynı fikirdeyim.
Concordo com a May quando começa esse blá blá blá.
"Şöyleydi. Böyleydi."
Blá isto, blá aquilo.
Vıdı, vıdı, vıdı!
Blá, blá, blá!
Vıdı, vıdı, vıdı, vıdı.
Blá, blá, blá, blá.
"Son günlerde basında..." falan filan.
"Nos últimos tempos tem havido alegações", blá, blá, blá,
"Eminim ki, masumiyetim hiçbir şüpheye yer bırakmadan ortaya çıkacaktır."
"que, creio, provará a minha total inocência " sem qualquer dúvida ", blá, blá, blá.
Johnny'e anlatıyor, Laura şimdi daha iyi yerdeymiş, falan, filan ve bunu da biliyor çünkü Laura onun hastasıydı.
Diz ao Johnny que a Laura está num lugar melhor, blá, blá, blá e que sabe disso, porque a Laura era paciente dele.
Vesaire, vesaire, vesaire
Blá, blá, blá...
Ivır zıvır. "Çetenin lideri, Lincoln Washburn."
Blá, blá, blá. "Líder do bando, Lincoln Washburn."
"Adres, boy, kilo." Falan filan.
"Endereço, altura, peso". Blá, blá, blá.
Kargaşayı kesin ve teker teker dövüşelim.
Chega de blá-blá.
Vesaire.. vs.vs. Bunu yap, şunu yap.
Blá, blá, blá. Façam isto, façam aquilo.
Vs... vs.vs..
Blá, blá, blá..
Vesaire... vs.vs..!
Blá, blá, blá.
- Vs.. vs.vs. Bana bakın...!
- Blá, blá, blá.
Dır, dır dır.
Blá, blá, blá...
Üzerine ateş açılır. Sırtını sıvazlayıp, "aferin sana" falan derler.
Tapas nas costas, blá blá blá.
Tamam. Tamam. Tamam.
Blá, blá, blá.
Teknik konuşmalar ile beni etkilemek zorunda değilsin.
Você não tem que me impressionar com seu blá-blá-blá técnico.
"Bay Simpson", falan filan.
"Sr. Simpson," blá, blá.