Bu böyledir traduction Portugais
314 traduction parallèle
Hiç görülmüş mü, sorarım size. Ben ne zaman bu böyledir dedim de o başka türlü şey çıktı?
Já alguma vez, quisera averiguá-lo, aconteceu que eu tenha dito :
Öyle işte. Bir Alman'ın aklında birçok şey döner durur. En iyi Alman'da bile bu böyledir, hatta bu durumdan memnundur.
E é verdade, tantas coisas passam pela mente de um alemão - até mesmo no melhor alemão - que delas ficaria feliz de se curar.
Bu böyledir.
- Virá aqui.
Çünkü Sadece Napoli'ler de böyle bir güzellik var 2000 yıldır, Caligula'dan beri, Bu böyledir
Porque só em Nápoles existem coisas tão belas. Por 2000 anos, desde Calígula, tem sido assim.
Biliyor musun benim geldiğim yerde de bu böyledir.
Sabes...? È o mesmo, no lugar de onde venho.
Bu böyledir.
Porque é assim.
Bu böyledir, Santi.
É o seguinte, Santi.
Bu böyledir.
É assim.
Bu böyledir.
É assim!
Mükemmel, işte bu böyledir. Daha dinlemek istiyorum Kaptan.
Fenomenal, é o que é, Quero ouvir mais, comandante,
Baksana Çinliler asla temiz değildirler. Kirlenseler bile bu böyledir.
Os chineses estão sempre envolvidos em algo, nunca se envolvem em nada.
Ta en tepeye kadar bu böyledir.
Todos iguais.
Benim ailemde değil ama genellikle bu böyledir. Tatlım, ben bundan daha zor durumları bile hallettim.
Querida, já lidei com situações mais complicadas.
Bu böyledir.
É assim que funciona.
Bu kürsüye, olayları böyledir diyen bir kişi çıkarmadınız.
Não deve trair uma testemunha que disse que isso aconteceu.
Kardeşçe kurulmuş bu örgütün tarihinde, yüzyıllardır durum böyledir.
Através dos séculos na historia desta fraternidade.
Ama bu işler böyledir.
É assim que as coisas são.
Bu hep böyledir.
É sempre a mesma coisa.
Bu is böyledir.
É a ordem de trabalhos.
Bu isler böyledir.
E assim que as coisas säo.
Bu işler böyledir.
É assim que funciona.
Sık sık olur bu, gençliğinden beri böyledir.
Meu senhor às vezes tem ficado assim, desde a juventude.
Nerede olursanız olun, bu hep böyledir. - Trezza, Castello, Capo Mulini...
Isto não pode continuar.
Bu tip vakalarda durum hep böyledir zaten.
- Isso não é incomum.
Bu işler böyledir, anladın mı?
Percebeste?
Bu işler böyledir.
Resume-se a isso.
- Bu hep böyledir.
- Funcionamuito bem.
Evet, bu hep böyledir. Asla hiçbirşey anlamazsınız.
Sim, é sempre assim, não se entende nada.
Um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa... um-pa-pa, şehirde söyledikleri bir şarkı var... daha çok bira içerken söylerler... sabırlıysan hayal gücün sana duymak istediklerini söyler... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa...
Oom-pah-pah, ela reza assim oom-pah-pah, já todos a sabem cada um pensa o que quiser quando ouve oom-pah-pah oom-pah-pah, ela reza assim oom-pah-pah, já todos a sabem cada um pensa o que quiser quando ouve oom-pah-pah pelas ruas da cidade ouve-se esta cançoneta que cantam depois do gin e da cerveja se tiverem paciência a imaginação diz-lhes aquilo que querem ouvir oom-pah-pah, ela reza assim oom-pah-pah, já todos a sabem cada um pensa o que quiser quando ouve oom-pah-pah
Bay Percy Snodgrass arada iki tek atardı ama bunu asla ortalıkta yapmazdı... bir kenara çekilip gizlice içerdi hayallerini kont olmak ve kızlar süslerdi... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... burnundaki parlak kızarıklığın sebebi nedir?
Percy Snodgrass bebia demais mas só quando ninguém via comprava-a em segredo e sonhava que tinha uma namorada oom-pah-pah, ela reza assim oom-pah-pah, já todos a sabem qual será a causa daquele nariz vermelho?
güzel Sally sokaklarda bacaklarını erkeklere gösterir... ama fazlasını istersen para ödenir eteğini kaldırırken nerede duracağını bilir... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... ister gizli olsun isterse açık... hiç fark etmez um-pa-pa... saf bir genç kız hamile kalmış bir erkeğin evine sığınmış, o da onu ayartmış... sızlanmanın alemi yok, bu yola girmiş bir kez o da paralarını sayar ve şarkı söyler...
a Sally caminha p'la viela e mostra os tornozelos aos homens eles vêem as ligas mas não é grátis mais ou menos só ela é que sabe oom-pah-pah, ela reza assim oom-pah-pah, já todos a sabem quer esteja tapado, quer esteja à vista é sempre o mesmo oom-pah-pah uma camponesa está numa alhada um homem veio tratar dela ela fez a cama em que se deita aceita o dinheiro e canta a canção
Bak, sen kendi aileni biz de kendi ailelerimizi düşüneceğiz. Bu iş böyledir.
Tu tens problemas com a tua família e nós com a nossa.
- Bu neden böyledir?
- Porquê?
Sanırım bu, dünyanın her yerindeki askerler için böyledir.
E penso que é isso que acontece com os combatentes em geral.
- Bu işler böyledir Bay Fawlty.
- Sabe como são as coisas.
- Evet, sana bir buçuk saat öderim... yarım saat sonra çıkarsın, bu işler böyledir.
Pois sei. Pago-te uma hora e meia e tu só trabalhas meia hora.
Bu onların suçu değil, senin suçun değil. Bu iş böyledir.
Não é culpa deles, não é culpa tua, é o serviço.
Ama bu hep böyledir.
É assim e pronto.
İşte, bu piyasa böyledir.
Bom, é um ramo engraçado!
- Bu işler böyledir.
- E assim que devia ser.
İkinciden birinciye geçiş yok. Bu tip trenlerde böyledir.
Não se pode passar do segundo motor para o primeiro.
Bu gelenektir. Hep böyledir bu.
É a tradição e pronto.
Bu işler böyledir.
É assim.
Bu iş böyledir.
É assim.
Bu işler böyledir.
É assim que acontece.
Bu işler böyledir.
É como é.
Bu işler böyledir.
É por aí.
Bu iş böyledir.
É assim mesmo.
Bu işler böyledir ;
A coisa é assim :
Bu hep böyledir.
É preciso montar todo um espectáculo.
Umarım bu senin için de böyledir.
Espero que contigo seja igual.