English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bum bum

Bum bum traduction Portugais

1,313 traduction parallèle
Şu tik tak eden, bum bum yapacak, etrafı uçuracak... bombalardan olduğunu söylediler sanırım.
Parece-me que disseram que era uma daquelas... coisas que rebentam, alguma bomba.
Şimdi Nickelodeon'da "Hançer Ağız ve Bumbum" a geri dönüyoruz...
E agora, continuamos com Doggermouth e Bum Bum no Nickelodeon.
Bumbum bugün antrenmanlarını yaptın mı?
Já fizeste os teus exercícios, Bum Bum?
Çok iyi vakit geçiriyordum ve birden dar elbiseli koca göğüslü bir kadın geçti.
E estávamos a divertir-nos. Uma mulher de vestido justo passou por nós, de mamas grandes... bum!
Evlenirsin.
Bum, estás casada.
Birdenbire Heffron duruyor. Bum.
De repente, o Heffron ficou estático.
Almanya üzerinde bir yerde patladılar. Bum.
- Explodiram sobre a Alemanha.
- Güm.
- Búm!
Güm.
Búm!
Arka koltuğa attın!
No banco de trás, búm!
- Güm!
- Búm!
Güm!
Búm!
- Beıng!
- Púm! - Búm!
Hedefe kilitlenildi.
Alvo adquirido, bum!
Uyumamızı bekliyordur ve sonra bum!
Está só à espera que adormeçamos, para depois... pumba!
Koliyi M harfinin yanına koyacaklar ve bum.
Eles põem o caixote perto da letra "M" e, bum!
Sonra birden!
E bum!
Sonra da tam ağzımın ortasına indirdiler.
E bum!
Küçük bir atom bombası "bum" diye patlar.
Terias uma pequena bomba atómica a fazer "búm".
Ateş ediyorum, vuruluyor. Bum.
E disparei... e atingi-o.
Tam göğsünden.
Bum! Em cheio no peito.
Bam, bam, bam, bam, bam!
Bum, bum, bum, bum!
Köpek çıktı.
Avião, bum, cão foge.
Bum!
Boom!
Şimdi sağdan vurdu!
Agora à direita! Bum!
Dünyanın atmosferine inince, bum!
Atingiram a atmosfera terrestre e pum!
Sonra bi anda, bum... karşımda kendimi görüyorum. Gördüğüm tam olarak ben değilim.
Então, boom... estou em pé, à minha frente... mas não sou eu, completamente.
Bum! Ne dokuzu?
- Devo apostar nove?
Buum!
Bum!
Patlatırdım!
Eu "bum"!
Executive Producer KIM Seung-Bum
Executive Producer KIM Seung-Bum
Dişlerimi döktüler.
E "bum"... Partiu-me todos os dentes.
Bu kalem normal bir kaleme benziyor ama böyle yapınca ve bum!
Pegas nesta caneta assim. Uma caneta normal para escrever. Clica assim e boom.
Isınmaya başlar sonra da bomban patlar.
Começa a ferver. E depois cá vai disto, bum!
ve sonra, aniden, boom!
E depois, de repente, bum!
Oyuk ucu tak, bum, tamamdır!
Encaixado e bum! Está feito.
Bam!
Bum!
İşte hesabınız.
E aqui está a conta. Bum!
Bum!
bum!
Bum! Anlıyorum.
Entendo.
Ama buna en az bir yıl var ve o zamana kadar çoktan patlar!
Só que isso é só daqui a um ano e, entretanto, bum!
Boom!
Bum!
Çardağa geri dönün, yoksa bum!
Volta para Bowery, ó vagabundo!
Bum! Bum!
Pum-pum!
Ona "Hey sen G-dog!" dedim ya da adı herneyse.
Ou GQ, ou como é que se chame. dá a volta e, Bum!
Bana döndü ve bum! Onu alnından vurdum.
Acertei-lhe entre os dois olhos.
Geri çekilirsen, bom.
Se recuamos... - Bum!
Bum.
Boom.
Çölde bir çocuk birşey buluyor, ovuşturuyor ve bum.
Um rapaz encontra algo num deserto, ele esfrega-o e boom!
Anlaşılan, Central Park'da diğer Jön Türkler'le yarışırken inanılmaz bir sürate çıkmış,... dikiz aynasında kendi yansımasını görmüş... ve bu, onu o kadar heyecanlandırmış ki, Speedo şortuna boşalmış... ve sonra vites koluna takılan sıvılar yüzüne sıçramış - bum!
Andava a conduzir a alta velocidade sobre o efeito de speed no Central Park - às voltas com os amigos republicanos dele - e sentiu-se tão fascinado com a sua própria imagem no espelho que ficou com tal tesão que rebentou com os calções da Speedo, que ficaram presos na alavanca das mudanças e ele foi parar ao chão.
Iceman Monroe'yu geri püskürttü.
Bum! Iceman faz Monroe andar para trás!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]