Denedi traduction Portugais
1,038 traduction parallèle
Öylesine denedi ki, tüm bu serserilerle "aynasız" aşağı "aynasız" yukarı.
Ele tenta mas todos os patifes lhe chamam nomes.
Bir hamle denedi... Ve neredeyse başarıyordu.
Ele tentou um gambito... e quase que funcionou.
- Bizi çalıştırmayı denedi.
Ele queria obrigar-nos a trabalhar.
Yeni bir teknik denedi : şiddet.
Ele tentou uma nova técnica : a violência.
Karım bu şeyi yetiştirmek için bildiği her şeyi denedi.
A minha mulher já tentou de tudo para fazer isto crescer.
- Hayır, iki iğne denedi.
- Não, não, ele tentou com duas. - Quem?
Bunu Mackays'de denedi.
Mackay já o tentou.
Onları almak için her şeyi denedi.
Ela tentou tudo para as conseguir.
Doğrudan bir saldırıyla şehir düşmeyince, şehri kuşatmayı denedi.
Sem conseguir tomar de assalto Tobruk, Rommel cercou a cidade.
Bu yüzden çocuk onunla konuşmayı denedi.
Por isso a menina estava a tentar falar com ele.
Kendini öldürmeyi bile denedi.
Até se tentou matar.
Güney Amerika'dan birisi de... bu yayının taklidini yapmayı denedi... ve adamı hapse attılar.
"É o inferno!". Alguém, na América do Sul, fez uma imitação de uma transmissão e acabou preso.
Aralık ayında, Amerikan 36. Piyade Tümeni San Pietro'yu almayı denedi.
Em Dezembro, a 36ª divisão americana quis entrar em San Pietro.
Luigi tekrar tekrar denedi, dışarıda olduğunuzu düşündük.
Luigi tocou e tocou, por isso pensámos que não estava.
Denedi ama yüreği imkansız bir arzuyla parçaladı.
Ele procurou resignar-se, mas só encontrou em si mesmo... um coração desesperado de paixão.
Denedi ama yüreği imkansız bir arzuyla parçaladı. Aşkım.
"Ele procurou resignar-se mas só encontrou em si mesmo... um coração desesperado de paixão", amor.
Mısırlılar dikmeyi denedi ama işe yaramadı. Parayı yanında götüremezsin.
não vai funcionar não podem levar o dinheiro com vocês.
- Bende denedi.
- Tentou enganar-me.
Doktor daha önce iki kez tırmanmayı denedi ve başaramadı.
Por duas vezes, não conseguiu escalá-lo.
Masais'lere de din değiştirtmeyi denedi ama tabii ki, onlar hiç ümit vaat etmiyor.
Tratava de converter os Masais. Claro que era um caso perdido.
Annesi denedi hep boşuna Ama o annesine sadece utanç verdi
Ela tentou em vão... mas ele nunca lhe trouxe nada a não ser vergonha.
Katya denedi.
Katya tentou.
Her türlü yöntemi denedi. sonra salgın hastalık başladı.
Forçou pessoas a venderem... usando todos os métodos possíveis.
Mentor gezegeni biyolojik bir bilgisayarla kurtarmayı denedi.
O Mentor tentou restaurar o planeta, usando um computador biológico.
Herhangi biri, içeriye bizim burada olduğumuzu söylemeyi denedi mi?
Alguém conseguiu comunicar com os tripulantes, dizendo que estamos aqui?
Babam bana açıklamayı denedi ama sanırım ben biraz ağırım.
O meu pai já me explicou, mas suponho que sou um pouco lento.
İnekleri denedi.
Tentei vacas.
Sanırım çok uzun zaman beni mutlu etmeye çalıştı. Bunu başaramadığında da, benimle konuşmayı denedi. Ama ben dinlemiyordum.
Acho que ela tentou durante tanto tempo me fazer feliz... e, quando não conseguiu, ela tentou me falar disso, mas eu não estava ouvindo.
Birçokları hiyeroglifleri okumayı denedi ve başarısız oldu.
Muitos antes dele tinham já tentado e fracassado, ao tentar ler os hieróglifos.
Aylar sonra çaresizlik içinde ilk defa formülü bir elips üzerinde denedi.
E meses mais tarde, já desesperado, ensaiou pela primeira vez, a fórmula para uma elipse.
34. Piyade'den yediniz dün gece bunu denedi artık Washington D.C.'deki kimliği meçhul askerlerden bile daha ölüler.
Sete soldados do 34º de Infantaria tentaram ontem à noite e estão mais mortos que o Soldado Desconhecido em Washington.
Bir kere bir çocuk Vermont'da, Minikani Kampı'nda bunu denedi. Ona o kadar sert vurdum ki, diş telleri dudaklarını yardı.
Um garoto fez isso comigo no acampamento em Vermont... e eu o acertei tão feio, que o aparelho abriu os lábios dele.
Piyasaya çıkmadan 4 yıl önce ephemerolün bir prototipini hamile olan karısı üzerinde denemişti. Yani bizim annemiz üzerinde. Ve bir yıl sonra tekrar denedi.
Ele deu o protótipo do Efemerol... à sua esposa grávida, a nossa mãe... quatro anos antes de chegar ao mercado e depois no ano seguinte.
Birçoğu bu sandalyede şansını denedi.
Já muitos tentaram este lugar também.
- Ekibin yarısı onu denedi o kızı.
- Metade da armada andou com ela,
Ordu bir kaç yıl önce denedi.
O exército já a experimentou.
Polis bunu zaten denedi.
A polícia já tentou.
Denedi, ama sözleri ağzında yuvarlandı.
- Eu aviso-te. Não podes salvar todas essas pessoas, Caffrey.
Dört kez denedi. Ama başaramadı.
Ele bem tentou quatro vezes e tropeçou.
Querelle denedi.
Querelle tentou.
Ages dün onu denedi.
O Ages tentou ontem.
Kongre üyeleri denedi ; senatörler.
Congressistas, senadores...
Herkes ben ve benim arkadaşlarımın çevresinde düşüp kalkmayı denedi,
Todos se dedicam a molestar, a mim e aos meus amigos.
Mike Kelly işten atılmadan altı ay önce bu hikâyeyi araştırmayı denedi.
O Mike Kelly tentou acompanhar essa história há 6 meses, antes de ser despedido.
Benimle konuşmayı denedi. Onu dinlemedim.
Ele tentou falar comigo, mas eu não quis ouvi-lo.
Bir çok adam bunu denedi.
Muitos homens tentaram...
Denedi ama başaramadı mı?
Tentaram e falharam?
Denedi ve öldü.
Tentaram e morreram.
Bütün erkekler denedi ve öldü.
Todos os homens que tentaram, morreram.
Neyi denedi.
- Como?
- Denedi.
- Ele é experiente.