Denedin traduction Portugais
1,591 traduction parallèle
- Sen denedin.
- Tentaste.
Başka çaren yok. Bunun dışında herşeyi denedin.
Fizeste tudo o resto.
Olumlu yaklaşımı denedin, değil mi?
Tentaste o apoio positivo, não foi?
- Denedin sonuçta.
- O quê? - Tentou.
Onunla konuşmayı denedin mi?
Tentaste falar com ele?
Sen şansını denedin. "Cazibeymiş"?
Tiveste a tua chance, "sedutora"?
Cep telefonunu denedin mi?
Não. Tentaste o telemóvel dela?
- Önceki gece denedin.
- Já tentaste na outra noite.
- Hiç yüzleşmeyi * denedin mi?
- Já tiveste alguma intervenção?
Denedin.
Tentaste.
Protein tozunu hiç denedin mi?
Já alguma vez provaste pó de proteínas?
Bide bu koltuğu denedin mi?
Já experimentou esta cadeira?
Şu hapları denedin mi?
Provaste essas pílulas?
Başa çıkmayı denedin ama O sertti.
Tentaste dissuadi-lo, mas ele tornou-se violento.
Gus bu sandalyeyi denedin mi?
Gus, já experimentaste esta cadeira?
- Onunla konuşmayı denedin mi?
Você tentou falar com ela?
Nebulizer vermeyi denedin mi?
- Tentaste um nebulizador?
Neyi denedin?
Tentaste o quê?
Neden kendini asmayı denedin yine?
Porque tentaste enforcar-te outra vez?
- Doğrudan ip adresi ile bağlanmayı denedin mi?
- Já tentaste um endereço IP?
- Hiç emzirmeyi denedin mi?
- Tentaste amamentá-lo com o peito?
Yaptıklarının yanlış olmadığını söylemiyorum. Ben sadece Conor ve Annie için üzülmekle meşguldüm, hiç olmazsa Matt konusunda sen bir şeyler yapmayı denedin.
Não estou a dizer que o que fizeste não foi errado, mas estive tão ocupada a preocupar-me com o Conor e a Annie, e tu pelo menos tentaste fazer algo pelo Matt.
Önüne şapka fırlatmayı denedin mi?
Tentaste mandar um sombrero para a frente dela?
Öğretmenle yatmayı denedin mi hiç?
Já tentaste dormir com a professora?
- İlaç kullanmayı denedin mi?
- Sim, bom, um pequeno risco profissional.
- Sen şimdiye kadar bunu hiç denedin mi?
- Já tentaste isso?
- Numarayı aramayı denedin mi?
- Marcou o número?
Telefonu denedin mi?
- Tentaste ligar-lhes? - Em vão.
Babanı aramayı denedin mi Hayır!
- Já tentaste telefonar ao teu pai?
- Konuşmayı denedin ve işe yaramadı.
Já tentaste conversar e não resultou.
Sabunu denedin mi?
- Já tentastes com sabão?
Dijital veya oral uyarmayı denedin mi?
Já tentou estimulação digital ou oral?
Burayı terk etmeyi kaç kere denedin?
Quantas vezes você já tentou sair daqui?
Hiç iki elinle birden denedin mi, Jamie?
Podes exprimentar com ambas as mãos, Jamie?
Onu papasana veya sihirli battaniyeye... koymayı denedin mi?
Já experimentaste a cadeira ou o cobertor?
"Sörf" ü denedin mi?
Fazer surf. Já pensaste no surf?
Ama denedin.
Tentaste.
- Denedin ama beni geri aramadı.
- Eu tentei. Ela não me ligou.
Hiç onunla konuşmayı denedin mi?
Ele é impossível. Alguma vez tentou falar com ele?
sen onları durdurmayı denedin, neden?
Tentas-te impedí-los, porquê?
Kumda koşmayı hiç denedin mi?
Já correste na areia?
- Üzerinde denedin mi?
- Experimentaste-o?
- Daha denedin bile!
Ainda nem tentaste.
- Onunla konuşmayı denedin mi?
- Já tentaste falar com ele?
CalTrans'ı denedin mi?
- E os do Caltrans?
Denedin.
Bem tentaste.
Bebek arabasına koymayı denedin mi?
Tentaste o carrinho?
Sen kolay yolu denedin.
Tu és a forma mais fácil.
Hiç dışarda uyumayı denedin mi? Çok fazla çimen var ve yıldızları söndüremiyorsun.
Já tentaste dormir ao relento?
En azından denedin.
Tu tentaste.
- Denedin.
Bem, você tentou.