Dürüst olmak gerekirse traduction Portugais
2,577 traduction parallèle
Dürüst olmak gerekirse bunu satmamak yazık olur. Bırak bunlarla kafayı bulup birbirlerini becersinler. Ben hepsinin geberip gitmesini istiyorum.
Honestamente, seria um crime NÃO exportar isto, deixe-os ganzarem-se e foderem-se todos, francamente, gostaria que todos eles morressem.
Dürüst olmak gerekirse ona bir şeyler yaşattığın belli oluyor.
Honestamente... Acho que fizeste algo a ela.
Dürüst olmak gerekirse...
E, para ser honesto...
Dürüst olmak gerekirse, bunu deniyor olmandan bile hoşlanmıyorum.
Para ser honesto consigo, nem gosto que tenha cá vindo tentar.
Redskins'ler harika bir sezon çıkartıyorlar. ... ve, dürüst olmak gerekirse, kalecileri, Anquan Boldin, sizin için hiç iyi gözükmüyor.
Os Redskins tiveram muitas vitórias este ano e, para dizer a verdade, aquele vosso recetor, o Anquan Boldin, não me parece nada bem.
Jennifer dürüst olmak gerekirse ilk apartmanımda bile B.Y'nın programındaki açıktan fazla pencere vardı.
Jennifer, eu tinha mais buracos no meu primeiro apartamento do que a Vice tem na agenda.
Ve dürüst olmak gerekirse, değişikliğe hazırım.
E para ser honesto, Estou pronto para uma mudança.
Dürüst olmak gerekirse, yalancılar daha iyi şeyler uydururlar.
E sinceramente, Mentirosos têm melhores desculpas.
Bir zamanlar cesur adamın kılıcı, dürüst olmak gerekirse buraları hepten sallıyorum.
A espada virá sobre os valentes e eles desfalecerão.
Dürüst olmak gerekirse, bir şeyler karıştırıyor gibime geliyor.
Tenho de ser honesto, acho que ele anda a fazer alguma.
Dürüst olmak gerekirse, muhtemelen bir dönemden geçiyorlardır.
Pessoalmente, eu acho que só estão a passar por uma fase muito má.
Dürüst olmak gerekirse onunla ilgili şüphelerim var.
Para ser honesto, não estou seguro sobre ele.
Hayır. Dürüst olmak gerekirse o akşamdan sonra aklıma bile gelmedi.
Honestamente depois daquela noite, nem pensei nela outra vez.
Bir şekilde beni de etkiledi ve dürüst olmak gerekirse keşke uzun zaman önce sihrimi alsalardı.
De alguma maneira, isso afetou-me. E sinceramente, preferia que os tivessem tirado há muito mais tempo.
Dürüst olmak gerekirse bu hiç profesyonelce değil.
Sinceramente, isto é muito pouco profissional.
Dürüst olmak gerekirse, şu an, testosteron enjeksiyonları için daha çok endişeleniyorum.
Para ser honesto, neste momento, estou mais preocupado com as injeções de testosterona.
Dürüst olmak gerekirse göğüsler gerçekten çok yardımcı oluyor.
Apesar do facto dos peitos terem ajudado muito.
Dürüst olmak gerekirse, senden kaynaklı olduğunu sanıyordum.
E, para ser honesto, até agora, achei que era você o culpado.
Dürüst olmak gerekirse, kariyerinin tam da zirvesinde sayılmazsın. Geçen yıldan bahsediyorum.
Não estiveste na tua melhor forma no último ano.
Seninle konuşmamızı istedi. Ama dürüst olmak gerekirse zamanımız yok
Ele pediu para falar contigo sobre isto, mas sinceramente não há tempo.
Ben.. dürüst olmak gerekirse sana söylemeyecektim ama.. sana evlenme teklif edeceğini farkedince..
Eu só... honestamente, eu nem te ia contar, mas quando percebi que te tinha pedido em casamento...
Kat, seninle ağırdan gitmemin sebebi hiçbir şeyi gözden kaçırmak istememem. Ve dürüst olmak gerekirse geçmişimde arzularımın işlerimin önüne geçtiği zamanlar olmuştu ve bunun olmasını istemiyorum.
Kat, a razão de ir devagar contigo é porque não quero negligenciar nada, e houve vezes no meu passado onde as minhas paixões ultrapassaram o meu profissionalismo, e não quero que isso aconteça com nenhum de nós.
Çok gergin ve agresiftir kendisi ve dürüst olmak gerekirse canımızı çok yakacak gibi.
Ele é altamente tenso e ele está sempre zangado e eu acho que há muita dor ali, para dizer a verdade.
Ama dürüst olmak gerekirse, o geceye dair bir şeyi net olarak hatırlayabileceğini sanmıyorum
Mas, sinceramente, acho que não tens nada claro daquela noite.
Dürüst olmak gerekirse, ben yeniden bir araya gelmekten memnunum.
Honestamente, estou feliz por voltar à frente de combate.
Dürüst olmak gerekirse, bu noktada kimin işin içinde olduğunu bilmiyorum. Bu yüzden sizi devreye soktum.
Honestamente, não tenho a certeza de quem está em que agora.
- Dürüst olmak gerekirse, bu işin saçmalık olduğunu düşündüm.
Para ser sincero, achei que toda esta história do emprego fosse treta.
Ama dürüst olmak gerekirse, bu kadar çabuk olacağını sanmamıştım.
Mas para ser franco, nunca pensei que fosse tão depressa.
Dürüst olmak gerekirse, Harvey, o konuda sunduğun hizmeti anladığıma emin değilim.
Honestamente, Harvey, não sei se percebo os seus serviços nesse caso.
Ama dürüst olmak gerekirse, etrafımızda gezinen çok kız vardı. Hatta onunla tanışmış ama tanımıyor bile olabilirim.
Mas para ser sincero, na altura, andavam tantas miúdas à nossa volta que posso tê-la conhecido sem sequer saber.
Dürüst olmak gerekirse, anneniz yaşlanıyor.
Vamos ser honestos : ela está a ficar com demasiados anos.
Tamamen dürüst olmak gerekirse Daniel ile ilgili ne kadar pislik bulursam ortalık karıştığında o kadar hazırlıklı olurum.
Vou ser bem claro, quanto mais souber do Daniel, mais preparado vou estar quando as coisas começarem a rolar.
Eh, dürüst olmak gerekirse son zamanlarda seks oldukça çarpıcıydı.
Honestamente, até há pouco o sexo tem sido fenomenal...
Dürüst olmak gerekirse senin bu duygusal ikilemini anlamıyorum.
Honestamente, não percebo esse dilema moral.
Ray, dürüst olmak gerekirse, bu iş ile ilgili çekincelerim var. - Uh, bir çizgi halinde dur.
Ray, honestamente, estou a ter segundas intenções sobre isto.
Sanırım ve belki de bu sadece, kafamda olan fantezi, ama bence, dürüst olmak gerekirse, hayatımın aşkını buldum.
Talvez isto seja apenas uma fantasia que tenho na minha mente, mas acho, sinceramente, que encontrei o amor da minha vida.
Dürüst olmak gerekirse, gösterin en önemli şey.
Para ser sincera, o teu concerto é importante.
Dürüst olmak gerekirse, bilmiyoruz.
Honestamente, não sabemos.
- Dürüst olmak gerekirse, Şerif, beni korkutmaya başlıyor.
Sinceramente, Xerife... ela está a começar a assustar-me.
Dürüst olmak gerekirse, zor durumda olan sadece sen değilsin.
Vamos ser honestos, não és exactamente a pessoa mais fácil para voltar.
- Dürüst olmak gerekirse yardım aldım.
- Para ser justo, tive ajuda.
Biliyor musun, dürüst olmak gerekirse "önceki adres" kısmına "deliler hastanesi" yazman ilginç olmuş.
Para ser sincero, gostei de pôr "instituição mental", como "morada anterior".
Dürüst olmak gerekirse, kazanabileceğini düşünmemiştim.
Honestamente, eu não achava que conseguias ganhar
Dürüst olmak gerekirse, emin değilim.
Honestamente, não tenho a certeza.
Dürüst olmak gerekirse, emin değilim ama oraya vardıktan sonra ufak bir kenar var ve doğruca aşağıya gidiyor gibi.
Para ser sincero, não sei bem se após chegar ao... Há uma aba pequena que parece seguir até ao fundo.
Dürüst olmak gerekirse, buraya bir yüzüğü aramaya geldik belki de sizden birini, Yeşil Fener olması için seçmiştir.
Para ser sincero, viemos aqui procurar um anel... que pode escolher-te para seres um Lanterna. Como nós.
Dürüst olmak gerekirse, Megan'ın bir hata olduğunu düşünmesini gerektirecek bir durum yoktu.
Com toda a justiça, a Megan não tinha razão para pensar que tinha havido um erro.
Dürüst olmak gerekirse neden giydiğimi bile bilmiyorum.
Para ser sincero, não sei porque a vesti.
Dürüst olmak gerekirse şaşırdım.
Sinceramente, estou impressionada.
Dürüst olmak gerekirse, öldüğünü düşünüyordum.
Pensei que estava morto.
Ama dürüst olmak gerekirse, çoğu müşterim beni uzman olarak isimlendiriyor.
Mas para ser honesta, a maior parte dos cliente chama-me simplesmente... "a minha acompanhante".