Gerekirse traduction Portugais
10,533 traduction parallèle
Onunla benim aramda tercih yapman gerekirse onu durdur.
Se tiveres de escolher entre mim e ela, trava-a.
Gerekirse seni taşıyacağım.
Levo-te às costas, se for preciso.
Dürüst olmak gerekirse, ben bu adamı tanımıyorum.
Para ser sincero, já nem reconheço este tipo.
Dürüst olmak gerekirse kendimi bu rolde hiç bir...
Para ser sincero, nunca me vi neste papel de...
Gerekirse tek başıma.
Sozinha, se tiver de ser.
Ne gerekirse yapın.
Fa � a o que tiver de fazer.
Dürüst olmak gerekirse, genellikle onunla yalnız kalmıyorum.
Para te ser sincera, não costumo estar sozinha com ela.
Dürüst olmak gerekirse, o hafta boyunca tanıştığım ilk kişidir. Beni tanımadı.
Sendo franco, ela foi a primeira pessoa em semanas a não me reconhecer.
Tahmin etmem gerekirse, bir Bergen'ın midesinde derdim.
Se tivesse de adivinhar, diria que no estômago de algum Bergen.
Yani, dürüst olmak gerekirse, beyler kim bu pakette Carl'ın içine girmesine izin verir ki?
A sério, malta! Alguma de vocês alguma vez se deixava chegar ao Carl?
Dürüst olmam gerekirse, son derece kafa karıştırıcı bir cümleydi, ha?
Para ser sincero, a frase é muito complicada.
Dürüst olmak gerekirse, acınası haldeydin.
A sério, às vezes, raia o patético.
Ne kadar gerekirse.
Tudo o que precisar.
- Bir şey gerekirse beni ara.
- Liga se precisares de algo.
"Ne gerekirse yaparım." Tuvalette böyle dememiş miydin?
"Faço o que for preciso." Não foi isso que disseste no WC?
Ama açık konuşmam gerekirse seni kavga ederken veya bir şeyler çalarken yakalarsam bizzat kendim seni tekrar buraya getiririm.
Mas digo-te uma coisa... Se fores apanhado a lutar ou a roubar... Eu mesmo te trago de volta e te deixo aqui.
Yeniden kazalım Daha derin kazalım gerekirse 140 metre Orada hala üretilecek madenimiz var
Perfuraremos mais fundo, vamos a 140m se preciso e vamos ter uma boa oportunidade de um alívio da produção.
Ağır sakinleştiriciler verin ama gerekirse fişini çekmekten çekinmeyin.
Mantenham-no sedado, mas não hesitem em suspender a medicação se for preciso.
Örnek vermek gerekirse çoğu çocuğun korktuğu şeylerden korkmuyor.
Tipo, não tem medo das coisas que mais costumam assustar os miúdos.
Dürüst olmak gerekirse şef, yaptığın işi sorguluyorum, seni değil.
Para ser sincero, chefe, a avaliar pelo teu trabalho, não estás bem.
Dürüst olmak gerekirse katlanılmaz birisi.
Sinceramente, é insuportável.
Dürüst olmak gerekirse, daha önce hiç böyle bir şey tecrübe etmedim bu yüzden nasıl başa çıkacağımdan pek emin değilim.
Para ser honesta, nunca experienciei nada assim, pelo que não sei bem como proceder.
Ve dürüst olmak gerekirse, hiç de ilgilenmiyorum.
E para ser inteiramente sincera, não me interessa. De todo.
Ben de : " Dürüst olmak gerekirse öyle.
" Meritíssimo, para ser sincero, é verdade.
Dürüst olmak gerekirse yardımınıza ihtiyacım var.
E para ser sincero a vossa ajuda até dava jeito. O quê?
Dürüst olmak gerekirse sahil manzarasını özleyeceğim.
Para ser sincero, vou sentir falta da vista para a praia.
Dürüst konuşmam gerekirse, emin değilim.
Para ser sincero consigo, não tenho a certeza.
Dürüst olmam gerekirse, midem bulandı.
Para ser franca, está a pôr-me a cabeça doente.
Samantha'yı kullanman gerekirse, kullan.
A Samantha está à tua disposição, caso precises.
Pekâlâ, öyle olsun. Dürüstçe söylemem gerekirse geri vermeyecektim ama bu düşüncem senin bana köpek çektiğin zamandı.
Vou dizer a verdade não ia devolver, mas isso antes...
Onunla tekrar konuşmamız gerekirse diye hoparlör sistemi hazır olsun.
- Quero o amplificador a funcionar. - Caso tenhamos de falar com ele.
Dürüst olmak gerekirse hikâyenin tamamını hatırlamıyorum. Bu çok üzücü zavallı...
É uma longa história, e não me lembro de quase nada.
Ve dürüst olmak gerekirse, umurumda da değil.
E, para ser sincera, não me interessa.
Doğruyu söylemek gerekirse, yüzleri bana çoğu gece dadanıyor.
Verdade seja dita, as caras deles assombram-me quase todas as noites.
Şimdi, beni dinleyin. Büyük işlerde yardım gerekirse dürüst, çalışkan kişiler tavsiye etmekten mutluluk duyarım.
Se vocês precisarem de ajuda com o trabalho pesado, será um prazer recomendar uma pessoa honesta e trabalhadora.
- Açıklamam gerekirse...
Em minha defesa, meu senhor...
Ne gerekirse?
Se precisasses?
Kelly, bu başıma gelen en güzel şey olurdu. Eğer dürüst olmam gerekirse.
Kelly, seria a melhor coisa que já me aconteceu, se me permites a franqueza.
Eh, adil olmak gerekirse, toprakla iyi bir iş çıkarıyor.
Para ser justo, ele faz um bom trabalho a cuidar do relvado.
Doğrusunu söylemek gerekirse bayım, çoğu şeyi hatırlamıyorum.
Para lhe dizer a verdade, senhor, não me lembro de muita coisa.
Dürüst olmak gerekirse, ben de senin gibiyim.
Para ser sincera, sou como o Henry.
Peder, açık söylemem gerekirse, kilisenin şeytanlara ve ruhlara takıntısı Cassie'nin en baştan aklına sokulan bir fikir olabilir. - Demek şeytanlara inanmıyorsunuz?
Padre, para ser franco, a obsessão da igreja com demónios e espiritos, é o que poderá ter feito com que a Cassie começasse a pensar nisso.
Ve dürüst olmak gerekirse kaçan çocuğu gördüğün gerçeği de bu izlerden biri.
E, sinceramente, o facto de ter visto um rapazito que fugiu também faz sentido.
Gerekirse bunu aç ama içindekileri gördüm. Yerinde olsam açmazdım.
Abra isto se tiver de ser, mas eu já vi o que está lá dentro, e se eu fosse a si, não abria.
Çatı akmaya başlayınca da tamir gerekirse tamir ederdim.
E quando aparecessem infiltrações, se fosse preciso, eu arranjava-o.
Dürüst olmak gerekirse çok aptalsın.
Tenho de concordar que és muito estúpida.
Gerekirse cebim açık.
Se precisar, ligue para o telemóvel.
Tahmin etmem gerekirse, belki de dört, beş, altı yıl olmuştur.
Se tivesse de adivinhar, talvez quatro, cinco, seis anos?
Tüm olayı anlatmam gerekirse...
Para terem uma boa...
İzin verirseniz ve bir anlığına ciddi olmam gerekirse, seninle gurur duyduğumu söylemek istiyorum.
Mas, se puder, quero dizer algo sério. Só quero dizer que tenho orgulho em vocês.
Doğruyu söylemek gerekirse bir şeyler içmeyi tercih ederim.
A verdade é que preferia uma bebida.
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gereksiz 31
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerektiği kadar 17
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gereksiz 31
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerektiği kadar 17