English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ D ] / Düzeltme

Düzeltme traduction Portugais

616 traduction parallèle
- Sayin Baskan, bir düzeltme!
- Sr. presidente, ponto de ordem.
Benim yapabileceğim şey ise bu hareketin toplumsal tartışmalarına yerleşmiş bir kaç yanılgıyı açıklığa kavuşturup meseleye bakmaları gerektiği kadar derin bakmayan bazıları tarafından bize karşı öne sürülen bir takım yakıştırmaları düzeltme olacaktır.
O que posso fazer, talvez, é esclarecer alguns equívocos... que parecem ter chegado à discussão pública deste movimento... e rever alguns dos epítetos aplicados a nós... por alguns que não aprofundaram bem a matéria como deviam.
Simdi, çabuk bir düzeltme için, o çubugu öne it.
Para tentar uma recuperação rápida, empurre a alavanca.
Düzeltme gerekebilir diye Bayan Till'in burada kalmasını istedim.
till que ficasse até mais tarde... caso algum ajuste precisasse ser feito.
Büyüklerini düzeltme!
- Não corrijas os mais velhos!
BETA Kullanılarak Oluşturulmuştur. Rip ve Elle Düzeltme : Burak ŞAHİN
DIA DE FESTA
Tüm bunlar bir yana, sigorta, ipotekler, çocukların eğitimi ve Tommy'nin dişlerini düzeltme.
Some tudo isso. O seguro, a hipoteca, os estudos das crianças... o tratamento dentário do Tommy.
Canlı model vesilesiyle birkaç düzeltme daha yapayım bari.
Permite-me que faça alguns retoques do modelo vivo?
Evet. - Düzeltme masası. Istakoz vardiyası.
- Ponha-o no "turno da lagosta".
Bu yanlış anlaşılmayı düzeltme fırsatı bulduğum için mutluyum.
Fico contente por poder livrar-me desta difamação.
Bayan Rossini'nin elbisesinde birkaç düzeltme yapmak için gelmiştim.
Eu vinha para fazer umas alteraçöes no vestido da menina Rossini.
Aslında kopyalama ve metin düzeltme işinde çalışmıştı.
Ela apenas fazia cópias e contas.
Irk, Din ve renk ayrımı gözetmeksizin 14. düzeltme maddesine göre hakkım var.
Tenho o direito, sem olhar a raça, religião ou cor... segundo o artigo 1 4o da Constituição.
Ağırlıklarda ve ölçülerde düzeltme yapılmasına izin verilmez.
Sei o suficiente sobre pesos e medidas para saber que buracos não são permitidos, buracos de correcção.
Düzeltme!
Correção!
Düzeltme.
Correcção, Sr. Seven.
Düzeltme.
Correcção.
- Düzeltme.
São... - Correcção.
Düzeltme, Bones.
Correcção, Bones.
Pardon, bir düzeltme yapacağım.
Com licença, gostaria de fazer uma correcção.
Düzeltme ve açıklaman için teşekkür ederim.
Agradeço-lhe a correcção. Agradeço-lhe ter-me esclarecido.
Düzeltme. 021'de... Bu akşam 9'da.
Às nove horas hoje à noite.
Tıkanmanın açıklaması. Düzeltme yapmama izin verin.
É uma explicação para o bloqueio, por isso, permita-me corrigir.
CNBC-E Ripper : Chilekesh Elle Düzeltme : Chilekesh
Os eventos são baseados na vida da Boxcar Bertha Thompson relatados em
Meteliksiz olduğun... kahverengi... şu geçen üç huzurlu ayda hiç kendisini düzeltme belirtisi gösterdi mi?
Ela sabe que não tem dinheiro. Ela mostrou sinais de recusa nestes três meses idílicos?
O zaman benim için bir düzeltme daha yapıp yapamayacağınızı merak ediyorum.
Pode explicar-me outra coisa?
Düzeltme.
Incorrecto.
- Düzeltme bir işe yaramadı.
- A correção não teve efeito.
- Düzeltme.
Eu sou teu amigo.
Bir açıklama yapmak için buradayım, gerekirse düzeltme de diyebiliriz.
Foi acerca disso que vim suplicar, rogar ou apelar.
Planlanmamış düzeltme, 2200 de yapılacak.
Correcção de rota imprevista às 22 horas.
ETA'lar daki fark yüzünden düzeltme çalışmalarına başladın mı?
Determinaste a diferença de tempo na chegada com e sem a correcção?
- Dönüş dengeleyici düzeltme faktörü. - Tamam.
- Correcção do estabilizador de rotação.
Dilbilgisi düzeltme zamanı değil şimdi.
Isto não é hora para correção da gramática.
O, durumu çok kötü olan zengin bir adam. " " Ama hastalık onun ve kolonideki yandaşlarının durumlarını düzeltme çabasına engel olamamış. "
É um homem rico, com uma condição amaldiçoada... mas isto não se trata... de tentar melhorar a sua situação... e a dos seus camaradas, na colónia.
Şimdi listemde bir düzeltme yaptım.
Conhecer-me é adorar-me.
- Beni düzeltme.
- Não me corrijas.
Düzeltme, efendim :
Correcção, senhor : perdi ambas as pernas.
Ama hiç bir yerde düzeltme görülmüyordu.
Mas não se via nelas a menor emenda.
Otto Maddox, erkek, beyaz, 21... Düzeltme : 18.
OTTO MADDOX, SEXO masculino, RAÇA BRANCA, IDADE : 21.
Bilgi Düzeltme'yi istiyorsunuz.
Deve ir ao Reajuste de Informação.
Bilgi Düzeltme'ye gittim.
Já estive no Reajuste de Informação.
Bilgi Düzeltme'de.
No Reajuste de Informação.
İade edilmeyen makbuzlarla ilgili Muhasebe'den gelmiş düzeltme notları.
Avisos da Contabilidade sobre recibos não devolvidos!
Bu şeyi uçurmak için o değersiz beynindeki değerli bilgilere ihtiyacım var. Düzeltme.
Correção.
Düzeltme efendim, o kapak dışarı patlamış.
Correção, senhor, foram sugados para fora.
Düzeltme Data.
Correto, Data.
Düzeltme Data.
Correto Data.
Düzeltme yapıyorum.
Umacorreção, por f avor.
MIZRAK ERCAN Düzeltme Uyarlama :
Subtitulação :
Kaynak : CNBC-E Ripper, Elle Düzeltme : Chilekesh
João Ahrens Teixeira

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]