Emin olun traduction Portugais
1,719 traduction parallèle
Konuğun yemeğini bitirdiğine emin olun. Boş tabaklar beklemesin.
Não retire os pratos sem ter a certeza que a pessoa já acabou.
Bayan Awasthi emin olun kağıtları saçmalıklarla dolu,
As notas foram enviadas, Sra. Awasthi.
Düküm emin olun ki bunu daha önce de yapmış.
Juro a Sua Senhoria, que outra pessoa esteve lá antes de mim.
Sıkı bir koca değildi ama emin olun.
Ele é um óptimo jogador de golfe. Acredite quando lhe digo que ele não era um óptimo marido.
Sıkı bir koca değildi ama emin olun.
Já saímos juntos. É um excelente golfista.
Ama emin olun, akşama kadar hazır olur.
Mas garanto-lhe que vai ficar pronta até ao fim do dia.
Kafasının koptuğuna emin olun.
Não se esqueçam de cortar a cabeça.
Emin olun başınızdan atacaksınız.
Garanto que ele vai desaparecer.
İki kere kontrol edin, gitmeden önce güvende olduğundan emin olun.
Verifica aquilo duas vezes, certifica-te que está seguro, antes de partirmos.
Bugün sizlerin hayatının nasıl süreceğini söyleyemem ancak emin olun ki bir gün gelecek ve bir tercih yapmanız gerekecek, işte o zaman bir yapay kalp kapakçığı ile gaz odası arasında tercih yapmak kolay olmayacak.
Não sei o que acabarão por fazer com as vossas vidas, mas garanto-vos que virá um dia em que terão de tomar uma decisão e que isso não será tão fácil como decidir entre uma válvula cardíaca e uma câmara de gás.
Doğru olduklarında emin olun ve en altı imzalayın.
Verifique se está correcta. Assine em baixo.
Doğru yolda olduğunuzdan emin olun.
Vê se não segue esse rumo. Entendido.
Chanel ismini de aldığınzdan emin olun.
Esteja certo de mostrar o "imprimitur" de Chanel.
Evde başka kimse olmadığından emin olun.
Certifiquem-se de que não há mais ninguém nesta casa.
Emin olun, kocanıza ve dostlarınıza söylediğiniz anda endişeniz sona erecek, kendinizi olayın akışına bırakacaksınız.
Garanto-lhe que, assim que contar ao seu marido e às suas amigas, deixará de se preocupar e entrará no espírito da coisa.
Kadının bunu görmediğinden emin olun.
Garante que ela não veja isto.
Bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorum ama emin olun bunu yapacaklar.
Não sei como o vão fazer, mas vão fazê-lo, de certeza.
pekala, gitmeye başladığımızda, hızlıca ve doğrudan gitmeliyiz, silahlarınızın hazır olduğuna emin olun.
Certo, quando formos, iremos direto e rápido, certifiquem-se que suas armas estão prontas.
Emin olun, tüm değişiklikler dahil edilmiştir.
Certifique-se de que todas as alterações estão incluídas.
Bunların notlarınız arasında olduğundan emin olun bayanlar ve baylar.
Garantam as suas notas, Sras. e Srs. Uma pequena dica.
Tüm olası çıkışların kapandığından emin olun.
Certifiquem-se de que cada possível saída é vigiada.
Talimatlarımı uygulayın. Kimsenin tehlikede olmadığından emin olun.
Sigam as minhas instruções, não tomem decisões arriscadas.
Güvenlik kartını ve anahtarlarını teslim ettiğinden emin olun.
Certifiquem-se que ficam com o seu passe e as chaves.
Emin olun daha önce hiç görmediğiniz silahlar.
Armas que nunca viram na vida.
Her şeyi kameraya çektiğinizden emin olun!
E apanha tudo com a câmara!
Çekeceklerinizin çok değerli birer kanıt olacağından emin olun.
Pois tenha certeza de que tudo isso que está a filmar constituirá um documento de grande valor.
Kurala uyduğumuzdan emin olun.
Assegurem-se de que nós estamos em conformidade.
Emin olun bundan daha iyi istiridye yememişsinizdir.
Garanto-lhe que nunca comeu ostras melhores que estas.
Emin olun, onların bahçelerine girmek istemezsiniz. Mayınlar, silahlar falan kullanıyorlar...
Foram encontradas minas no jardim... armadilhas.
Ama emin olun şu an karşımızda bir canavar var ve dilimizin içine sızmış durumda. Yakaladıklarını hayatta tutmak istiyor.
Mas asseguro-lhe que existe um monstro à solta.... que anda a saltar pela nossa linguagem... a tentar manter o hospedeiro com vida.
Ayrıca, Çarşamba günleri bayanlar gecesi, kız arkadaşınızla geldiğinizden emin olun.
Às quintas-feiras é a noite das damas, por isso tragam uma companheira.
Hâlâ zaman varken herkesin tahliye edildiğine emin olun.
Façam todos saírem enquanto podem.
Ama bana inanın, emin olun, açıklandığı zaman bunun hakkında çok şey duyacaksınız.
Mas, acreditem, é garantido, quando estiver, ouvirão falar muito a respeito dele.
Üstünüze oturduğundan emin olun.
Agora certifiquem-se que servem.
Ama yine de, etrafımızı sarmalarından biraz olsun korkuyorum. Burada ne olduğunu adam gibi öğrenene kadar, personelin yarısının nöbet tuttuğuna ve telsizlerin çalışır durumda olduğuna emin olun.
Mas existe uma certa preocupação sobre a nossa velocidade porque não sabemos o que há nos arredores, então mantenhem 5Ø % de vigilância e a comunicação operacional.
Şuna emin olun ki, birimize ateş edilirse, hepimizin başı dertte demektir.
Precisamos de nos certificar que só atiremos ao sermos ameaçados.
"Ben bu sıradışı hikayeyi anlatmaya başlayınca şaşırabilirsiniz ama emin olun anlatacaklarım kelimesi kelimesine doğrudur."
"Podem ficar chocados enquanto descrevo este estranho e raro conto, " mas garanto que cada palavra é verdade ".
Öldüğünden emin olun.
Certifiquem-se que está morto...
Bundan emin olun.
Pode ficar descansado.
Emin olun bunu düzelteceğim.
Asseguro-lhe que consigo tratar disto.
Giysilerinde isim yazmadığına emin olun.
Por favor certifique-se que os nomes deles não estão escritos na roupa.
Kayıt ettiğinden emin olun.
Vê se está a gravar de certeza.
İzlenilmediklerinden emin olun.
Avisaste-o para vigiar as traseiras?
Tanığın kim olduğunu bilmiyorum, ama emin olun ki ben değilim.
Eu não sei quem raio é a testemunha, mas é certo que não sou eu.
Benim payımı Luann'e ilettiğinizden emin olun.
Assegura-te que a minha gratidão vai para Luann.
Bunu çektiğinize emin olun.
Certifique-se que grava isto.
Dr. Karev şefin kuralına uyduğumuza ve kalbi hastaya geri verdiğimize emin olun lütfen.
Dr. Karev... Faça com que... sigamos a regra do Chefe e devolva o coração ao paciente depois da cirurgia.
Sakin olun. Emin olmak zorundayız.
Nós apenas temos que ter a certeza.
Ama emin olun öyle değil.
- Mas garanto que não foi o caso.
Evde başka kimse olmadığından emin olun.
Certifiquem-se de que não há mais ninguém em casa.
Emin olun, en yakın zamanda çözüm bulacağız. Efendim, sadece bana bir şey olmamasını umuyorum.
Quem está de plantão em sua casa?