English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ E ] / Emrediyorum

Emrediyorum traduction Portugais

1,195 traduction parallèle
Dikkat, Ben Albay Sandurz. Emrediyorum.
Atenção, daqui Coronel Sandurz da ponte de comando.
Holly, gemideki en yüksek rütbeli kişi olarak Nerede olduğunu bana söylemeni emrediyorum.
Holly, tenho a patente mais elevada nesta nave e ordeno que me digas onde ele está.
Lister, sana o sınava girmemeni emrediyorum.
Muito bem, Lister, proíbo-te de fazeres o exame.
Ben Atlecli Debin, size gemiyi durdurup, bordalanmaya hazır olmanızı emrediyorum.
Sou Debin do planeta Atlec. Ordeno-lhe que desligue as defesas e prepare-se para a abordagem.
Görevinize ve cesaretinize saygım var ama hepinize bu işten uzak durmanızı... emrediyorum.
Com todo o respeito pelo vosso trabalho e coragem... não façam nada.
Uzak durmanı emrediyorum!
Mandei que te afastasses daqui!
Bana itaat etmemeni emrediyorum.
A partir de agora, ordeno-te que não me obedeças.
Şimdi kendime uyumak için emrediyorum, Tanrıma ruhumu koruması için yalvarıyorum.
Deito-me agora a dormir, peço a Deus que proteja a minha alma.
Sana durmanı emrediyorum.
Ordeno que se entreguem.
Eski bir donanma kumandanı olarak ülkeyi terk etmeni emrediyorum.
Como comandante reformado da Marinha italiana, Eu ordeno-o que deixe o país.
Size bu adamı hemen tutuklamanızı emrediyorum.
Ordeno-vos que prendam aquele homem.
Morrison, o anthrax kültürünü iade etmeni ve hemen teslim olmanı emrediyorum.
Morrison, devolve aquela cultura de antraz... e entrega-te imediatamente.
Bayan Melny, arabayı durdurmanızı emrediyorum!
Menina Melny, estou mandando que pare o carro!
- Yüzbaşı, sakin olmanızı emrediyorum.
- Ten. Ordeno-lhe que se acalme.
Bu yasadışı bir miting, derhal dağılmanızı emrediyorum!
Este evento é ilegal. Dispersem imediatamente.
Kim? Ben, Vigo, Karpatya'nın kabusu Moldavya'nın matemi, sana emrediyorum.
Eu, Vigo, o flagelo dos Cárpatos, o lamento da Moldávia, comando-te.
... sana emrediyorum.
... ordeno-te.
Bu aptalca din düşmanlığını, derhal durdurmanızı emrediyorum.
Eu ordeno-lhe que pare... esse sacrilégio tolo... imediatamente.
İstemiyorum, ellerime... ve kollarıma onu öldürmeyi emrediyorum.
Não estou a pedir, estou a mandar... as minhas mãos... e os meus braços... para matá-la.
Ellerime onu öldürmelerini emrediyorum!
Ordeno as minhas mãos a matá-la!
Raporun, ikinci defa okunmasını emrediyorum.
Peço que retomemos os trabalhos e seja lida uma segunda vez.
Lincoln Bölgesi emniyet memuru olarak emrediyorum.
Pare! Ordeno como oficial de Lincoln!
Susmanızı emrediyorum.
Ordeno que vos caleis.
Ve sadece senin öldürmeni emrediyorum.
E ordeno que a mates.
İdam edilmesini emrediyorum.
Ordeno a sua execução.
San Carlos hava sahasından bir an önce ayrılmanızı emrediyorum.
Ordeno-lhe que saia do espaço aéreo de San Carlos imediatamente.
Sana emrediyorum.
Eu te ordeno.
Durmanı emrediyorum.
Eu ordeno que páres!
Bak, ben gidip annemi kurtaracağım. Ve bana yardım etmeni emrediyorum.
Vou buscar a minha mãe e ordeno-te que me ajudes.
- Sana ayakkabıları almanı emrediyorum!
- Ordeno-te que compres esses ténis!
lsa adına emrediyorum.
Ordeno-o em nome de Cristo.
Şimdi sana bütün bilgileri bana vermeni emrediyorum... Teresa Banks ile ilgili olanlar, hem canlıyken hem öldükten sonraki bilgiler.
Estou a ordenar-lhe que disponibilize toda a informação que seja... pertinente, relacionada com a vida e a morte de Teresa Banks.
Şu an kıçın sıkışmış olduğu için, sana SEAL ekibinin gelişine yardımcı olacak herşeyi yapmanı emrediyorum.
Agora, pelo facto de estar metido nisso eu autorizo-o que faça o que deve ser feito para ajudar à chegada dos SEALs.
Size tekrar soğutucuya girmenizi emrediyorum. Hemen!
Ordeno que volte para a câmara de refrigeração.
Alçalmanı emrediyorum. Ve tutsağını polis gözetimine teslim et.
Desça em nome da lei e deixe seu prisioneiro sob custódia policial.
Derhal buna bir son vermenizi emrediyorum!
Ordeno-vos que parem imediatamente!
Seni ömür boyu hapis cezasına çarptırıyorum... ve en az 30 yıI... hapiste tutulmanı emrediyorum.
Condeno-o a prisão perpétua... e ordeno que cumpra... um mínimo de 30 anos.
Beyler, Prens adına emrediyorum size, bu adamların suçlarını söyleyin.
Em nome do príncipe, ordeno-vos que acuseis estes homens.
Ellerinizi indirmenizi ve silahlarınızla..... birlikte dışarı çıkmanızı emrediyorum.
Ordeno que baixem as mãos e saiam com as armas para cima.
Bu odayı terk etmenizi emrediyorum!
Estou a ordenar-te que saias deste quarto!
Bu ; akşam yemeğim ve sana şarkı söylemeni emrediyorum.
Este jantar ê meu, e ordeno-vos que contem tudo.
Size vaz geçmenizi emrediyorum.
Eu lhe ordeno que desista.
Hemen beni ofisime geri götürmenizi emrediyorum.
Eu exijo que me devolva ao meu escritório imediatamente.
Sana emrediyorum!
Ordeno-te!
Sana yapmanı emrediyorum!
Tudo pelo qual nós trabalhámos.
Sana emrediyorum.
- Ordeno-o!
Size emrediyorum onları teslim edin!
Ordeno-vos que os passem para cá!
Amerikalılar Rusya'yı terk etmenizi emrediyorum.
Americanos estão oficialmente notificados para abandonar a Rússia.
Emrediyorum.
Eu te ordeno.
Büyülü taşın gizemli gücüyle sana emrediyorum :
Eu ordeno-te...
Sana emrediyorum...
- Ordeno-lhe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]