Garret traduction Portugais
523 traduction parallèle
Perry Garret, Durkin, Lopez, Walker, Johnson, hepiniz, evinize gidin.
Tu, Freddy Garrett, Durkin, Lopez, Walker, Johnson, todos, vão para casa.
Onu kalabalıkta yapması gerekiyordu, ben kalabalıktan hoşlanmam.
E Garret, que tentou com o presidente Roosevelt? Tentou entre a multidão.
Johnny Gilbert, Antonio Valentino ve Lois Garret'le çalışmıştım.
Trabalhei com Johnny Gilbert e Antonio Valentino, Lois Garret.
Lois Garret bir beyzbolcuydu.
Lois Garret era jugador de basebol.
Teşekkürler Bay Garret.
Obrigado, senhor Garret.
Gidip bay Garret'e telefonlarda sorun yaşadığımızı söyle.
Vai dizer ao senhor Garrett que estamos a ter problemas com os telefones.
Dinle, Joe Garret dün hapisten çıktı..
Escuta, Joe Garret saiu ontem da prisão.
Beni dinle.
Escuta, esse Garret.
Garret hapisten çıkınca Miami'den biriyle temasa geçti.
Depois de sair da prisão, falou com alguém de Miami.
Garret, Eastern 181 uçağına bindi.
Garret vai no voô Eastern 181.
Adamın adı Garret.
Chama-se Garret.
- Garret.
- Garret.
Joe Garret... Detroit Ulusal Bankası'ndan 20 milyon dolar çalmaktan mahkum edildi.
Joe Garret fui condenado... por roubar 20 milhões do banco First National de Detroit.
Garret'ın şehre geldiğini öğrenir öğrenmez, onu tutuklamaya çalıştık.
Em quanto ouvimos que Garret estava por aqui tentamos apanhá-lo.
Sonuç : Garret öldü
Agora está morto.
Aslını istersen, Garret'ı onlar yakalamıştı.
Para ser exacto, eles apanharam o Garret.
Garret vakasıyla ilgileniyor musun?
Interessa-te trabalhar no caso Garret?
- Bu arada Garret'ı öldürdüler.
Nesse tempo mataram Garret.
Garret'ı öldüren herifler olabilir.
Podem ser os mesmos que mataram o Garret.
Garret, yedi yıl hapis yattıktan sonra... 20 milyonu almak için buraya geliyor.
Que esqusito, sete anos na prisão... Garret regressa para recolher os 20 milhões.
Garret vakasını çözemezsem, beni emekliye çıkaracak.
Se não resolvo o caso Garret, despede-me.
Ama unutmayın, asıl hedefiniz, Garret vakası.
Mas não se esqueçam, O vosso principal objectivo é o caso Garret.
Eminim 5 numaralı odada kalan herif Garret hakkında konuşmaya geldiniz.
De certeza que estão aqui para falar desse Garret, da habitação 5, não?
- Garret'ı.
Ao Garret.
- Garret ne yaptı?
- O que fez o Garret?
Garret'la alakalı olduğunu düşünmediğin şeyleri de anlat.
Qualquer coisa não relacionada com Garret.
Garret'ın odasında ne yapıyordun?
Que fizeste na habitação do Garret?
Pekala Charro, Garret'ın odasında ne yapıyordun?
Muito bem, Charro. Que fizeste na habitação do Garret?
- Belki de Garret'a ait değillerdi.
- Quem sabe se não eram do Garret.
Garret payını istiyordu.
Garret queria a sua parte.
Hayır, Garret çok akıllıydı.
Não, Garret era muito inteligente.
Garret'ın katilini bulursanız, haberim olsun.
E se encontrares o assassino do Garret, Diz-nos.
Charro, Garret'ın katilini bizden önce bulursa... herifin otopsi yapılacak parçası kalmaz.
Se o Charro encontra o assassino antes que nós... Não deixará muito para a autopsia.
Gizli bir muhbirle buluşacaksınız. Garret hakkında bilgi verecek.
Encontrar-se-ão com um confidente que tem algo a dizer sobre o Garret.
Garret'ın cesedi hakkında araştırma yapıyormuşsunuz.
Acredito que te interesa averiguar as coisas do cadáver do Garret.
Garret, Miami'ye gelince Fletcher diye bir adamla buluştu.
Quando Garret estava em Miami, estava com um tal de Fletcher.
Garret senden ne istiyordu?
O que queria o Garret de si?
Garret kim?
Quem é Garret?
Garret'ı tanımıyordum.
não conhecia o Garret.
Garret'tan duydum. Doğruyu söylüyorum.
Foi quando o Garret me falou nele.
Garret'ı iki gün sonra tutukladık.
Detivemos Garret dois dias depois.
Sabıka kaydına bakınca, Garret'ın suç ortağı olması mümkün.
Com o seu historial, podia ser amigo do Garret.
Garret öldü
Garret está morto.
Evet, ama Garret niye ölmüş bir adamı arıyordu?
Sim, mas, porque procurava o Garret um cadáver?
Garret yollamış.
É do Garret.
Garret'ı canlı gördüğünde, biraz üşütük bir hali...
Quando viste o Garret vivo, não crês que era maluco...?
Garret, aradığı adamın estetik ameliyat olduğunu söyledi.
Garret disse que o tipo que ele procurava mudou de cara.
Sadece birini : Garret'ı.
Só um : o Garret.
Sonra Garret hapisten çıktı ve dostu...
Então o Garret saiu da prisão e veio a Miami...
Garret, Duran'ı buldu.
Garret encontrou o Duran.
Garret'ın kurşunlanmış cesedini buldular.
Encontraram o Garret morto com 6 balas no corpo.