Garrett traduction Portugais
1,471 traduction parallèle
Hey, Garrett.
Olá, Garrett.
- Hey, Garrett.
- Olá, Garrett.
Pes etsen bile Garrett'ın yanında olacaksın, önemli olan bu.
Mesmo que desistisses, estarias com o Garrett, o que é o mais importante.
Arkadaşım Garrett bize katılsın mı?
O meu amigo Garrett também pode dançar.
Tebrikler. sevgiler Garrett
Estou orgulhoso. Com amor, Garrett
Garrett'tan.
É do Garrett.
- Merhaba, Garrett.
- Olá, Garrett.
Kardeşim George Garrett'a haber verin.
Envie a notícia ao meu irmão, George Garrett.
Hey, Garrett!
Ei, Garrett!
- Hayır, Garrett, size bir inansam.
- Não, Garrett, tu eras o dono.
Garrettle uzun süredir genişlemeye düşünüyorduk. Ajans için yeni bir şube açacağız.
Bem, desde há algum tempo, o Garrett e eu temos falado em expandir a agência para abrir uma nova sucursal.
Garrett.
Garrett.
Büyük bir kazanç oldu Garett.
Grande vitória, Garrett.
Garrett'ın reklamının onun web sitesinde ne işi var ki?
O que merda de propaganda do Garret está a fazer, no seu site?
Sokağın karşısında ki Garrett mi?
- Garret do outro lado da rua?
Barı, Garrett'ın tam karşısında.
O bar dele fica do outro lado da rua.
Garrett'ı, reşit olmayan çocuklara servis yüzünden.
- Garrett, por servir menores.
Ajan Garrett Fowler.
Agente Garrett Fowler.
Garrett Fowler adına bulabildiğim her şey burada.
Isto foi tudo o que consegui arranjar do Garrett Fowler.
- Garett Fowler.
- O Garrett Fowler.
Bu soruya cevap istiyorsanız, Garett Fowler'a sorun.
Quer uma resposta a isso, pergunte ao Garrett Fowler.
Efendim, ben Ajan Garrett.
Fala o Agente Garrett.
Garrett kime ait olduğunu araştırdı.
O Garret pesquisou as impressões.
Kardeşi Garret'la bir birlikteliğim olmuştu.
Estive envolvida com o seu irmão Garrett.
Garret burada.
O Garrett está aqui.
Garret.
Garrett.
- Maura, bu Garret olmalı.
Este deve ser o Garrett.
- Peki ya kardeşleri, Sumner ve Garret?
E os seus irmãos, Sumner e Garrett?
Peki ya Garret, ortanca kardeş?
E quanto ao Garrett, o irmão do meio?
Onlar Garrett'ın şirketinden.
Bem, estas são da coleção do Garrett.
Jane Garrett'ın, ağabeyinin ölmeden önce yemek yediği kadının adını biliyor olabileceğini düşünüyor.
A Jane pensou que talvez o Garrett te disse o nome da mulher com quem o seu irmão almoçou antes de morrer.
Jane'e söyle, Garrett Fairfield'la kişisel yakınlığımı kullanmak için bir çikolatanın beni kandırabileceğini düşünüyorsa beni tanıyamamış demektir.
Diga à Jane que se pensa que o chocolate me vai induzir a usar o meu relacionamento pessoal com o Garrett Fairfield, ela não me conhece muito bem.
Bana Garrett ile olanları anlatmak ister misin?
Queres contar-me o que aconteceu com o Garrett?
Garrett neden ucuz kaşmir kullansın ki?
Porque é que o Garrett usaria cachemira barata?
Dur, babaları işi neden Garrett'a vermedi?
Espera. Porque é que o pai não o passou ao Garrett?
Garrett daima dünyada kendi yolunu çizmek istediğinden bahsederdi.
O Garrett costumava dizer sempre que queria fazer o seu próprio caminho no mundo.
Garrett "kardeş, kardeşi öldürmez." demişti.
O Garrett disse que irmãos não matam irmãos.
- Belki Garrett yapmamıştır.
- Talvez não tenha sido o Garrett.
Billy The Kid ve Pat Garrett bir kez de olsa Saparna yemek için bir araya gelmemiş midir?
Achas que o Billy the Kid e o Pat Garrett não se juntavam para comer qualquer coisa, de vez em quando?
Garrett Fowler.
O Garrett Fowler.
- Ajan Garrett Fowler.
- Agente Garrett Fowler.
Merhaba Garrett.
- Olá, Garrett.
Bayan Garrett, ben Çavuş Tripp.
Sr.ª Garrett, Sargento Tripp.
Hayır, Bay Garrett benim müşterim değil.
Não. O Sr. Garrett não é meu cliente.
Bayan Garrett?
Sr.ª Garrett?
Eşinize saygı biçiminiz bu mu Bayan Garrett?
Honrando os mortos, Sr.ª Garrett?
Stacy Garrett'ın müşterisi olduğunu bile bize söylemedi.
Ela não nos contou que Stacy Garrett era sua cliente.
Güya en iyi dostum olan Garrett Einbinder Sherry'le ilgilenene kadar.
Corria até que o Garrett Einbinder, que eu pensava ser o meu melhor amigo, ficou interessado na Sherry.
Sadakat ihtirasa yenildi ve dönek Garrett Sherry'e planımı açıkladı.
A lealdade deu lugar ao desejo, e o Garrett, esse vira-casaca, contou à Sherry o que eu andava a fazer.
Garrett'ın horoz uzmanlığı Juli Baker'dan kaçınma planımızın temel öğesiydi.
A experiência do Garrett no que toca a galos era a parte principal do plano para evitar o contacto com a Juli Baker.
Garrett'la da konuşamıyoruz.
Também não consegue falar com o Garrett.