Gelirler traduction Portugais
1,617 traduction parallèle
Her taraftan böyle çocuklar gözlerinde ışıltıyla gelirler.
Estas crianças vem de todo o lado com os olhos a brilhar.
Onlar dikiş onarım da çalışıyorlar saat 4 : 00 de gelirler.
Entram às quatro.
Kardeşleri onu sokaklarda boş dolaşırken bulunca intikam alam için gelirler, o zaman onları da yakalarız.
Depois, quando as irmãs derem com ela a vaguear pelas ruas e vierem vingar-se, irão a seguir.
Buradakilerin çoğu her zaman gelirler.
Praticamente todos aqui são clientes costumeiros.
Para onlar için hayat öpücüğüdür. Hemen kendilerine gelirler.
Só de a cheirarem, acordam logo.
- Az sonra gelirler. - Harika.
Óptimo.
yaşayanlarla halletmeleri gereken meseleleri olduğundan öbür tarafa geçemeyenler ve yardım için bana gelirler.
Aqueles que não fizeram a passagem, porque possuem assuntos pendentes com os vivos. E vem a mim, para obter ajuda.
ve yardım için bana gelirler.
E vem a mim, para obter ajuda.
yaşayanlarla halletmeleri gereken meseleleri olduğundan öbür tarafa geçemeyenler ve yardım için bana gelirler.
Aqueles que não fizeram a passagem, porque possuem assuntos pendentes... com os vivos. E vem a mim, para obter ajuda.
Gelirler.
- Hão-de vir.
- Yok. Gelirler, masraflar.
Mapa das receitas, lista de despesas.
Senaryo : Birkaç kız NeW York City'de eğlenceli bir haftasonu geçirmek için şehre gelirler ve henüz Japonya'dan dönmüş iki yakışıklı işadamıyla tanışırlar. Basit olarak :
Cenário : duas raparigas vêm a Nova Iorque para se divertirem no fim-de-semana, quando conhecem dois bonitos homens de negócios internacionais que acabaram de voltar de uma viagem lucrativa ao Japão.
Gelirler yüzde 30 arttı.
Os lucros subiram 30 %.
Bir patlama anında tavandan gelirler.
Como se, em caso de explosão, elas viessem do tecto.
Dünyanın her yerinden insanlar sadece para harcamak için gelirler.
As pessoas vêm de todo o mundo para gastarem o dinheiro.
Onlar buraya gelirler, onlara yiyecek getirir.Çok vicdanlıdır.
Quando estão demasiado cansados para virem até aqui, ele leva-lhes a comida. Talvez tenha a consciência pesada.
Şiddet ve trajedi... Haftada beş gün, mahkememe gelirler, ve onlara değer biçerim.
Violência e tragédia... entram no meu tribunal cinco dias por semana, e atribuo-lhes valores.
Ve bazen radarın alması gereken sinyaller o kadar zayıf olur ki, gürültü nedeniyle anlaşılmaz hale gelirler.
E às vezes o sinal que o radar deve apanhar é tão fraco que é ocultado por esse ruído.
- belki Marissa ve Ryan da tekrar bir araya gelirler.
Quem sabe, talvez a Marissa e o Ryan possam voltar a ficar juntos.
Piyasaya gelirler ve bir anda fiyatları indirirler, ve bizleri piyasa dışına atarlar.
Chegam cá, baixam os preços de tudo e roubam-nos o negócio.
Bazen de geri gelirler, değil mi?
Por vezes eles voltam, não é?
Şimdilik karşılarlar. Sonra faturayı bana yollarlar ve ödemem için ölene kadar peşimden gelirler.
Paga agora, até me enviarem a conta e me perseguirem até morrer.
Kediler kendilerine bakabilirler, güvenilirdirler, kutuyu sallarsanız koşarak gelirler.
Gatos são auto-suficientes, confiáveis, você sacode a caixa e eles vem correndo.
Elektron kaybeden elementler o elementin atomundan daha küçük, pozitif iyon haline gelirler.
Elementos que perdem electrões, tornam-se iões positivos que são mais pequenos que outros átomos do mesmo elemento.
Yardım etmezlerse, sorunun bir parçası hâline gelirler.
As pessoas ajudam, nós agradecemos.
Yoksa sağlıklı ilişkiler kurmakta zorluk çeken sorunlu iki yetişkin haline gelirler.
Ou, mais tarde, eles vão ser adultos disfuncionais que vão ter dificuldade em ter relações saudáveis.
Yaralı Toprak Krallığı askerleri hala arasıra gelirler, cesur çocuklar.
Soldados feridos do Reino da Terra aparecem de vez em quando. Rapazes corajosos.
Polisi aradım. Neredeyse gelirler.
Chamei a Polícia, vêm a caminho.
Zamanın başlangıcından beri... şövalyeler turnuvalarda bir araya gelirler.
Desde o início dos tempos... os cavaleiros se reúnem em torneios.
Ve bir gün hava hareketsizken, gece karanlığında sizin için gelirler.
E, um dia, quando tudo estiver calmo e tiver anoitecido, eles vêm buscar-nos.
Büyük üstat ve üç seneşö Kâse'nin asli muhafızları olarak bir araya gelirler.
O Grande Mestre e os três senescais... Obrigado, Remy.
Tüm gelirler bağışlanacak. Ondan sonra da boks takımını tekrar geri getiririz.
No ginásio daqui a três semanas, antes das eleições, indo toda a bilheteira para caridade.
Müşterilerim yeni bir ürün pazarlamak istediklerinde bana gelirler.
Os clientes procuram-me quando têm um novo produto que querem vender.
Bütün gelirler kurbanların ailelerine verilecek...
Todos os lucros irão para as famílias das vítimas...
Gelirler. Onları ben getiririm.
Eu convenço-os.
İnsanlar millerce öteden seyretmek için gelirler.
as pessoas vêem de muito longe para vê-la.
16, 17 yaşındaki gençlerin çoğu kötü bir seçim yapar. Bir şeyleri kırarlar... sınıfta sorun çıkarırlar... birilerini üzerler... okul balosuna sarhoş gelirler... müdürün odasına gönderilirler... arabalarının anahtarı ellerinden alınır... veya evden çıkmama cezası alırlar.
A maior parte dos miúdos de 16, 17 anos, fazem uma escolha má, rompe-se alguma coisa, fazem asneiras nas aulas, magoam os sentimentos de alguém, aparecem bêbados no baile de formatura, são mandados para o gabinete do director,
Eğer bir an bile yasal olmadığını düşünürlerse, sana karşı gelirler.
Se eles pensam por um segundo que não és legítimo, viram-se contra ti.
Yarım ay levreği tarafından Temizlenmeye gelirler.
Vêem para que os meia luas os limpem.
Bana gelirler.
Eles vêm ter comigo.
Eğer daha iyi hissedeceksen evin önüne bir araba koyarım, belki geri gelirler.
- Se te sentes melhor, mando vigiar a casa, talvez eles voltem.
Yenilerini sipariş ettim, yakında gelirler.
Encomendei outras. Devem estar a chegar.
Herhalde çok yakında alış verişe gelirler.
Calculo que venham às compras muito em breve.
Kız ve onun arkadaşı Hannelore buraya gelirler ve erleri eğlendirirler.
Ela e a amiga, a Hannelore, costumam vir animar os soldados.
Biraz sonra gelirler.
Eles devem estar a aparecer.
Ve onları daraltmak zorundayım Yani, bana bol gelirler.
E eu tenho que as transportar para casa. Quer dizer, elas vão atulhar-me.
Bu yüzden buraya sürekli gelirler.
Por isso é que voltam sempre.
Tüm endüstri ve tarım, işçi ve çiftçiler için devlet tarafından yönetilecek ve gelirler devlet tarafından dağıtılacak.
"toda a industria e agricultura será controlada pelo estado para benefício do trabalhador e agricultor."
Sonra, onlar işe geç kalmaya veya... ailerinde birileri öldüğünde izin istemeye gelirler.
E que diabo é o Ramadão?
Kadınlar cinsel açıdan rahatlamak için hep bana gelirler.
Perdão?
Her şeye gelirler.
Estão a fim de tudo.