Genç kız traduction Portugais
2,430 traduction parallèle
Eski eşimle, genç kızım arasında neden sürekli züğürdüm, şimdi anlıyor musun?
Entre uma ex-esposa e uma filha adolescente... queres saber por que estou sempre teso?
( Grup gülüyor ) ( Genç kız ) Ne diyor?
- Quê esta dizendo?
Harika değilim bayım ama elbette bir genç kızım.
Maravilha não sou mas humana, decerto.
Bir genç kızın ilk reglini Taliban rejimi altındayken yaşamasının neye benzediğine dair en ufak bir fikrin yok.
O senhor não faz a menor ideia do que é ser uma adolescente com o primeiro período nas regras dos Talibãs.
- Sen genç kız mısın?
- Tu és uma menina?
Genç kız Tina.
Tina a menina?
Onun için kolları ve bacakları kesilmiş masum ve isimsiz o genç kız için canını alacağım!
daquela garota que não tinha nada, eu peço a sua vida!
Bir süreliğine kısık sesle konuşmaya devam ettiler, .. böylece genç kız onları duyamayacaktı.
Continuaram falando, em voz baixa, para que a jovem não pudesse ouvi-los.
Artık genç kız olduğuna inanabilmek çok zor.
Deus, é difícil de acreditar que ela... Já é uma rapariga.
Sadece önceden olduğum gibi üzüntülü genç kız olmamaya çalışıyorum.
Apenas não estou habituada a ser a menina em dificuldades.
Bu geceki genç kız rolünü Bayan Lytton Gore'a veriyorum.
A minha bela desta noite será... Miss Lytton Gore.
Hayatımda tanıştığım en salak iki genç kız sizsiniz.
Podem bem ser as duas adolescentes mais estúpidas com quem me cruzei.
Farklı ve dışlanmış biri olmak yerine maalesef ki, abesle iştigal eden her Amerikalı genç kız gibisin.
Em vez de seres diferente e uma pária, és como todas as adolescentes na América : tristemente obcecadas pela vaidade.
Üst katta ölü iki genç kız.
Duas jovens mortas lá em cima.
Haydi ama. Genç kız olduğunu biliyorum ama benden bu kadar çabuk nefret etmesi şart mıydı?
Sei que é uma adolescente, mas devia odiar-me tão cedo?
Neden arkanda genç kız saklıyorsun?
Por que estás a esconder uma adolescente atrás de ti?
Sence bir genç kızı isterler mi?
Quantas pessoas querem uma adolescente?
O şarkıyı bu genç kız söyleyecek.
É ali aquela pequena que vai cantar essa música.
Bir genç kızın ve bebeğinin evimize taşınmasına tek başına karar veremezsin.
Não tens o direito de decidir sozinho deixar uma adolescente e o seu bebé virem morar para nossa casa.
Bir genç kızı cep telefonundan ayırmanın tek yolu öldürüp elinden almaktır, derler.
Dizem que a única maneira de tirar um telemóvel a uma adolescente é tirá-lo da sua mão morta.
İki araba, gecenin bir yarısı 500 metrelik bir düzlükte, tek başına bir genç kız.
Dois carros, no meio da noite, uma rapariga numa parte isolado num quarto de uma milha. Isto foi uma corrida.
Sıradan bir genç kız hakkında bir hikaye istediler. " Sırtım sivilce dolu :
Eles queriam uma história sobre uma adolescente normal.
Yani Alex çok zekidir Haley ise çok güzel bir genç kız olma yolunda.
A Alex é um génio e a Haley está a tornar-se numa mulher linda.
Hiçbir şey metal pulları olan bu elbise kadar "az bakım gerektiren, sorunları olmayan sevimli genç kız" görüntüsü veremez.
Nada diz "adolescente adorável de baixo custo e sem problemas" como um vestido de botões de metal.
Bekar bir adam, kan bağı olmayan bir genç kızı almak istiyor. Mahkeme bunu asla kabul etmez.
Um homem solteiro a ficar com uma adolescente sem laços sanguíneos, o tribunal nunca aprovaria.
Yemin ederim, Belial'a dönüşmesi için bir bedene ihtiyacım olmasaydı, bu kız... Siz, genç bayan, soyuma harika bir ilave olurdunuz.
Juro-te, se não precisasse de um hospedeiro para Belial ela iria... tu, minha menina, serias uma bela adição ao meu clã.
Genç bir kız gibi, kolayca sıkılıyorlar.
Como uma adolescente aburrece-se facilmente.
Senin gibi genç ve güzel bir kız nasıl olur da o eski plakları alır?
Como pode menina tão jovem e tão bonita como você ter todas essas gravações antigas?
Son olarak da en önemli sorum ey harika varlık genç bir kız mısınız yoksa?
Minha primeira pergunta, que para já enuncio é, ( Ó tu, maravilha! ) És ou não humana?
Okyanusun dibinde inci arayan genç bir dalgıcın hikâyesi. Kahramanımız denizkızına âşık oluyor. Ama denizkızı eşcinsel ve megaloman bir deniz adamı ile sahte ve sıkıcı bir ilişki içindedir.
É sobre um jovem mergulhador de águas profundas que procura pérolas no fundo do oceano, e o nosso herói apaixona-se pela sereia que se envolve numa relação conturbada, com um tritão megalomaníaco e também pode ser gay.
Genç bir kız etrafta deli fişek gibi dolaşmamalı.
Não é próprio uma menina andar a correr por aí como uma maluca.
İnsanlar, genç bir kızın babasının intikamını almak için kış vakti evden ayrılabileceğini akıllarının ucundan bile geçirmezdi.
Ninguém acreditava que uma menina tão nova podia sair de casa, durante o inverno para vingar a morte do seu pai.
Burada başlangıç aşamasında olan yıldızlar gizlidir ama Hubble'ın yeni kızılötesi gözü, toz ve gaz bulutunun ötesini görebiliyor ve genç yıldızların büyülü hazinesini ilk defa gözler önüne seriyordu.
As estrelas bebé escondem-se aquí mas os novos olhos de infra-vermelhos do Hubble podem ver através da núvem de gás e de pó revelando pela primeira vez um mágico tesouro de jovens estrelas.
Üniversiteli genç bir kız yarı çıplak vaziyette ortalarda salınırken adımı söyleyemezsin.
Se vires uma universitária semi-nua à tua frente, não grites o meu nome.
Bu oldukça cazip bir şey özellikle de genç bir kız için.
É bastante chamativo, especialmente para uma adolescente.
Genç bir kızı arıyorum.
Procuro uma jovem.
Bilirsiniz, erkekler, bazen böyle şeyler yaparlar genç ve güzel bir kız, kendilerine ilgi gösterdiğinde.
É uma coisa que os homens fazem quando jovens raparigas bonitas lhes dão alguma atenção.
Genç bir kızın olmasına hazır değilsin.
Não estás preparada para lidar com uma filha adolescente.
Aurélien, yaşlılığında sana bakması için genç bir kız mı alacaksın?
Aurélien, aceitarias uma jovem como companhia com a tua idade?
Genç bir kız mı?
Uma jovem?
fleet _ captainpaul : Eğitmek için genç ve hevesli bir kız arıyorum...
fleet _ captain _ paul : procuro uma jovem submissa para treinar...
Genç bir kız taklidi yapıp erkeklerle mi konuşuyorsun?
Fingir ser uma jovem para falar com homens online?
Genç bir kız, bir cinayet gördüğünü söylüyor ve birkaç saat sonra ölüyor.
Uma menina afirma ter presenciado um assassinato e horas mais tarde, está morta.
Ve iki yıl sonra, basit bir çocuk partisinde, genç bir kızın bir zamanlar bir cinayet gördüm, dediğini duydunuz.
E então, dois anos mais tarde, numa simples festa de crianças, você ouve uma menina dizer que uma vez viu um assassinato.
Genç bir kızın hayatı tehlikede.
A vida de uma rapariga está em risco.
Genç hamilelik, uzaklaştırılmış kız çocuğu ve gizli nişanlanma.
Gravidez na adolescência, a filha perdida, o noivado secreto.
Genç bir kızım var, bir grup tişörtlü kadınları sokamam buraya.
Não posso pôr mulheres de t-shirts molhadas.
Ben genç bir kızım. Dokunduğun yere dikkat et.
Sou menor de idade, cuidado com a mão.
O genç bir kız, erkek arkadaşıyla olmak için okulu asması çok da anormal bir şey değil.
Ela é uma adolescente. Faltar à escola para estar com o namorado, não é, propriamente, um crime.
Genç bir kızın öldüğü bir sokak yarışına karışmış.
Esteve envolvido numa corrida de rua que resultou na morte de uma adolescente.
Sanırım genç ve masum bir kızı bu korkularla telkin ettiniz.
Acho que assustou uma uma jovem inocente.
kıza 18
kızım 866
kizzy 59
kızlar 1180
kız kardeş 33
kızı 63
kızgın 55
kızıl 90
kızarmış 18
kız mı erkek mi 23
kızım 866
kizzy 59
kızlar 1180
kız kardeş 33
kızı 63
kızgın 55
kızıl 90
kızarmış 18
kız mı erkek mi 23
kızın 46
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızma 130
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kız kardeşi 30
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızma 130
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kız kardeşi 30
kızım nerede 44
kızıl saçlı 27
kız kardeşin 28
kızgın değilim 76
kızdın mı 66
kız kim 43
kızdım 17
kızgın mısın 51
kızarmış tavuk 16
kız arkadaşın mı 34
kızıl saçlı 27
kız kardeşin 28
kızgın değilim 76
kızdın mı 66
kız kim 43
kızdım 17
kızgın mısın 51
kızarmış tavuk 16
kız arkadaşın mı 34