Gidiyor traduction Portugais
41,907 traduction parallèle
Hangi odaya gidiyor?
Para que sala vai?
Mavi ekose gömlek, kamera kutusu, çantalı, kabalık arasından kuzeye gidiyor.
Blusa azul, caixa de mídia, tem uma bolsa, e vai para norte.
Evet, daha başındayız ama iyi gidiyor.
Ainda é cedo, mas estamos bem...
Zaman uçup gidiyor.
O tempo voa.
- Hosuna gidiyor mu?
- Gostas disto?
"Evet. Evet, hosuma gidiyor."
"Sim, gosto."
- Hosuna gidiyor mu?
- Sim. Gostas?
PASTANE VE MESRUBAT Jo'yu düsünüyordum da onu yeterince tanimiyorum ve henüz tanismadik, ki bu biraz tuhafima gidiyor.
Estou a pensar na Jo, em como não sei o suficiente sobre ela e no facto de não nos teres apresentado, o que é um pouco estranho para mim.
- LA'ya gidiyor.
- Vamos para LA.
- Mayalama günü nasil gidiyor?
- Como está a correr o fabrico?
- Iyi gidiyor.
- Está a correr bem.
Nasil gidiyor?
Tudo bem?
Nasil gidiyor?
E estás a ter sucesso?
Nasil gidiyor?
O que se passa?
- Nasil gidiyor Bella?
- O que se passa, Bella?
Tabii. Nasil gidiyor?
Definitivamente.
Her sey iyi gidiyor.
Está tudo a correr bem.
Sonra çekiyorsun ve gidiyor.
Depois puxas e ela solta-se.
Eğitim de o yöne gidiyor.
Portanto, é para aí que vai a educação.
İnsanların "Her şey iyiye gidiyor" dediklerini duyuyorum.
Ouço pessoas a dizer : "As coisas estão a melhorar."
İşler iyiye gidiyor.
As coisas estão a melhorar. "
- Nasıl gidiyor? Sorduğun şey Grant'la ilgili verdiğim kararsa- -
Bem, estou a resolver as coisas do Grant,
- Gidiyor musun?
Vais embora?
Dostum... James Bond Lucy'e asılıyor... Ve onun da hoşuna gidiyor.
Meu, o James Bond está a atirar-se à Lucy... e ela está a dar-lhe troco.
Sence bu hoşuma mı gidiyor?
Acha que gosto disto?
Fotoğraf nasıl gidiyor?
Como vai isso com a foto?
Ayrı bir tür hat batıya gidiyor.
Uma espécie de bifurcação para Oeste.
- Nereye gidiyor?
- Que vai para onde?
İkinci ray bir tür hangara gidiyor.
A segunda linha leva a um hangar.
Ama şu an Lodge denen bir yere, McGrath'a gidiyor.
Mas neste momento, está a chegar ao McGrath num local chamado "Lodge".
"ATAMA İSTEĞİ" Nasıl gidiyor?
Navabi, Samar Pedido de Transferência - Olá. - Olá.
- Kirk doktoruyla orada buluşacak. - Şu an oraya gidiyor.
É onde o Kirk se vai encontrar com o seu médico.
- Stratejin bizim için nasıl gidiyor?
Como é que a estratégia funciona para nós, agora?
Nasıl gidiyor?
Então, como vão as coisas?
Hazır bekliyorken Ralph'la nasıl gidiyor?
Enquanto esperamos, como estás com o Ralph?
Çocuk bakımı nasıl gidiyor?
Como vai o babysitting?
Öldürmek hoşuma gidiyor.
Eu gosto de matar.
Ejderhayı aramak için New York'a gidiyor.
Foi até Nova Iorque procurar o Dragão.
Gidiyor musun?
Estás saindo?
Bunu "açık bir iştah" olarak düşünmek hoşuma gidiyor.
Gosto de pensar nele como um apetite esfomeado.
Burnunu elektrikle yükseltiyorsun ve her şey yolunda gidiyor.
Levanta-se eletricamente o nariz e tudo está bem.
- Çünkü yeşil gidiyor!
- Porque vai verde!
Gidiyor...
Está indo...
Bir daha sonra nereye gidiyor
Para onde diabos vai?
Yanlış yöne gidiyor...
Ele se foi no errado...
Şimdi nereye gidiyor?
Agora onde ele está indo?
- Oyun nasıl gidiyor?
Divertindo nos ensaios?
On yıl öncesine kadar gidiyor.
Remontam há dez anos.
Nasıl gidiyor? Seninle bir jakuzideyim, yani epey kötü.
Estou no jacuzzi contigo, portanto, muito mal.
Güvenlik incelemesi nasıl gidiyor?
O belga está satisfeito com a auditoria.
- Nasıl gidiyor?
- Como estás?
gidiyorum 1257
gidiyorsun 93
gidiyor musun 364
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyor musunuz 95
gidiyorlar 124
gidiyor mu 22
gidiyor muyuz 99
gidiyorsun 93
gidiyor musun 364
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyor musunuz 95
gidiyorlar 124
gidiyor mu 22
gidiyor muyuz 99