Görüyor musunuz traduction Portugais
1,988 traduction parallèle
İki ayrı darbe noktası olmasını anlayamıyorum. Şu plastik parçalarını görüyor musunuz?
Não percebo como é que elas podem ter tido dois pontos de impacto.
Dahası var. Yanak kemikleri üzerindeki şu çıkıntıları görüyor musunuz?
Vês estas saliências ao longo do osso molar?
Tekneyi görüyor musunuz? Hey!
Está ali um barco!
Görüyor musunuz?
- Paga?
Beni görüyor musunuz?
Estás a ver-me?
Şunu görüyor musunuz?
Vêm esse gajo ali?
Batı rüzgârı ne kadar güçlü görüyor musunuz?
Vê o quão forte é este vento de oeste?
Onları görüyor musunuz?
Vê-as?
Benim de bunla alakalı sorunlarım olduğunu görüyor musunuz?
Já lhe ocorreu pensar que eu também terei problemas?
Görüyor musunuz?
Está a ver?
Şurayı görüyor musunuz?
Está a ver, está bem aqui?
Neyle karşı karşıya olduğumu görüyor musunuz, Dr. Dwayne?
Vê do que estou a falar, Dr. Dwayne?
Görüyor musunuz? Sürprizler ve hayaller gerçek oluyor. ... burada, Dr. Dwayne Şov'da.
Surpresas e sonhos tornados realidade aqui no Dr. Dwayne Show.
Görüyor musunuz şunları? Görüyor musunuz çocuklar?
Estão a ver, rapazes?
Burdaki tipleri görüyor musunuz?
Vêem estes rapazes aqui?
Görüyor musunuz, kızlar?
Estão a ver, meninas?
Limonlar ve tuz, görüyor musunuz?
A lima faz com que o sal pegue. Estão a ver?
Görüyor musunuz?
Estás a ver?
Küçük, beyaz olanı görüyor musunuz?
Vêm a branca pequena?
Görüyor musunuz?
Estão a ver isto?
Hörgücünü görüyor musunuz?
Vêem as bossas?
Şunu görüyor musunuz?
Está a ver isto?
Şuradaki tırı görüyor musunuz?
- O camião do catering é ali.
Her neyse, böbrek hastası Bay Brinkley'i görüyor musunuz?
Seja como for, vê o doente renal dele, o Sr. Brinkley?
Şu üç yıldızı görüyor musunuz?
Vêem aquelas 3 estrelas?
Şunun boyutlarını görüyor musunuz?
- Isto é absolutamente fantástico. - Vêem o tamanho disto?
Eski Irkı Ayrımı günlerinden kalma bayrakları görüyor musunuz?
Vê todas aquelas velhas bandeiras do apartheid?
Bunu görüyor musunuz?
Vêm isto?
Şu uçağı görüyor musunuz, doğu tarafında?
Vês aquele avião, a este?
- Tepedeki çemberi görüyor musunuz?
- Vês aquele círculo no topo?
Arkamızdaki masalarda oturan şu adamı görüyor musunuz? Takım elbiseli.
Vê um homem atrás de nós, numa mesa, de terno?
- Ne olduğunu görüyor musunuz?
- Estão a ver? - Estou?
Hedefi görüyor musunuz?
conseguem uma mira?
Neler olduğunu görüyor musunuz?
Para ver o que acontece.
Ne kadar mavi olduğunu görüyor musunuz?
Conseguem ver quão azul é o céu?
Şu bulutları görüyor musunuz?
Vês aquela nuvem?
Şunu görüyor musunuz?
Estão a ver aquilo ali?
Şuradaki sigarayı görüyor musunuz?
Vê este cigarro aqui?
Bunların ikisini sürekli görüyor musunuz?
Viu as duas aparições?
Şunu görüyor musunuz?
Estás a ver aquilo?
Lisbeth'i hâlâ çevre için bir tehdit olarak görüyor musunuz?
Ainda consideram que a Lisbeth é um perigo para onde quer que vá?
Leşimi görüyor musunuz? " dercesine.
Vêem o cadáver? ' Uma coisa deste tipo...
Şu tepeleri görüyor musunuz?
Vês aquelas montanhas?
Görüyor musunuz?
Agora, vês aquilo?
- Klimayı görüyor musunuz? - Neden?
O ar condiciondao.
Tekneyi görüyor musunuz?
Está ali um barco.
Bunları görüyor musunuz?
Está a ver isto?
Ne demek istediğimi görüyor musunuz?
Viste o que eu quis dizer?
Görüyor musunuz?
Viu isso?
Bunu görüyor musunuz?
Estamos mesmo a ver isto?
Şu şövaleyi görüyor musunuz?
Vêem este cavalete?
görüyorum 679
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyorsunuz ya 100
görüyoruz 16
görüyormusun 34
görüyorum ki 81
görüyorsun işte 24
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyorsunuz ya 100
görüyoruz 16
görüyormusun 34
görüyorum ki 81
görüyorsun işte 24