English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Herhalde

Herhalde traduction Portugais

17,127 traduction parallèle
Herhalde buraya birilerini getirebilirim ne bileyim, yarın öğleden sonra mesela?
Eu provavelmente poderia ter alguém aqui por, Eu não sei, amanhã à tarde?
- Kadın demek istedin herhalde?
- "Ela", queres tu dizer. - Desculpa?
- Onu takip etmeyecektir herhalde?
- Ele não a vai seguir, com certeza.
- Başka ayakkabı getirmişsinizdir herhalde?
- Acredito que trouxe outros.
Yani merkezlerine gizlice girdiğiniz için diye değil herhalde.
Só porque vocês invadiram a sede...
Başka bankalarda da hesapları vardır herhalde.
Tenho a certeza que eles têm montes de contas.
Herhalde güneye uçmak için küçük bir havaalanına gider, değil mi?
Estou a achar que ele se dirigiu para um pequeno aeroporto, o Fly South?
- Hayal kırıklığına uğradın herhalde ben de hepsini alırsınız sanmıştım.
Algum do dinheiro? Sim, pareces desapontado. Eu pensei que tinhas o resto.
Birkaç arkadaş penseyle gözlerini çıkarmış herhalde.
Dois reclusos arrancaram-lhe os olhos com objetos cortantes.
- Londra'ya onca yolu gerisin geriye değil herhalde!
Vão fazer a viagem toda até Londres?
Kız delirmiş herhalde.
Está tudo louco por aqui.
Aynı herhalde.
Acho que é parecido.
Bu ayakkabılarla onca yolu spor yapmak için gelmediniz herhalde.
Presumo que não veio até aqui nesses sapatos para correr.
O kısmı unuttun herhalde?
Ou esqueceste-te disso?
Etrafımızda süper kanunsuz varken öyledir herhalde.
Provavelmente é com o super-vigilante por aí.
Şurada birinin yardımımıza ihtiyacı var herhalde. Hadi, hadi halledelim.
Parece que precisam do nosso serviço, vamos lá.
Yarış güverciniymiş herhalde.
Deve ter sido um corredor.
Herhalde indirim yapmayı düşünmezsiniz.
Creio que não nos faria um desconto.
Acele etmedin herhalde.
Demorastes a chegar.
Tanrı'nın bir lütfu bu. Herhalde kabul etmişsindir.
É um presente dos deuses, presumo que tenhas aceitado.
- Herhalde kendimi ifade edemiyorum.
- Talvez não esteja a ser claro.
Biri şaka yapıyor herhalde.
Devem estar a gozar comigo.
Şaka yapıyorsun herhalde. Tam zamanında.
Devem estar a brincar comigo.
Parayı üçe bölecek değilim herhalde.
Não ia dividir aquilo por três.
Herhalde Cottonmouth yakalıyor.
Pelo Cottonmouth, presumo.
Herhalde Crispus Attucks'ta bugün neler olduğunu duymuşsundur.
Deves saber o que aconteceu no Crispus Attucks hoje.
Tüm bunları yapanın Luke Cage olduğunu bilmiyorsundur herhalde, değil mi?
Não sei se sabe alguma coisa sobre o Luke Cage, sabe?
Enkazı hareket ettirecek halimiz yok herhalde.
Quem vai mover os destroços? O Luke? Eu?
"Zeki aşağılık pislik" demek istedin herhalde.
Para ti, é "sacana inteligente".
- Herhalde yoktu!
- Céus, não!
Biraz nakdin var herhalde, değil mi?
Sei que tem algum dinheiro, certo?
Sessiz kalma diyecektin herhalde.
Queres dizer a Quinta.
Herhalde sensin.
Palpita-me que sejas tu.
- Şaka herhalde.
- Só podem estar a brincar.
Herhalde Cage'le birlikte geldi.
Deve ter vindo com o Cage.
Düşündüm de herhalde bunu istersin.
Achei que quererias isto.
Sıkıcı olduğumdan herhalde.
É porque eu sou aborrecido.
Bir çift meme diyebilirim, ama bir çift taşak denmez herhalde.
Eu digo "um par de seios", mas não digo "par de tomates".
Savaş da biter herhalde.
E a guerra já terá terminado.
Bu kadar insan, biri arabayla bırakır herhalde.
... por estes senhores que provavelmente nos dariam boleia.
- Bunlardan biri herhalde değil mi?
Tem que ser um destes, certo?
Henüz bir kız yok herhalde?
Já apareceu alguma rapariga? - Ainda não.
- Cadılar zamanı herhalde.
Está bem, esquece...
Baban kaçak içkiyi fazla kaçırmış herhalde.
O teu pai tem bebido demais.
Yanlış adalet anlayışın suçlarımdan dolayı asılmamı gerektiriyorsa senin de yanı başımda asılman gerektiğini herhalde kabul ediyorsundur. Kendi suçlarından dolayı.
Se o teu confuso senso de justiça requer que eu seja enforcado pelos meus crimes... faria sentido que... fosses enforcado comigo pelos teus.
- Ben biraz dinlenirsem sakıncası yoktur herhalde.
Espero que não te importes que eu descanse.
- Laramie'yi özlemeyeceksin herhalde.
Com certeza não sentirá falta de Laramie.
Herhalde sorun bu.
Acho que é isso.
İkinci bir silahlının zararı olmaz herhalde.
Suponho que uma segunda arma não seria mau.
- Hangi zamandayız demek istedin herhalde.
Queres dizer quando.
Ruhuna göre değişiyor herhalde.
Acho que depende da alma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]