Itiraf etmeliyim traduction Portugais
1,624 traduction parallèle
Dün, zil zurna sarhoş olduğumu itiraf etmeliyim.
Tenho que admitir que bebi um pouco demais.
Ama itiraf etmeliyim ki bir tutkum var, gizli
Mas tenho uma confissão, a minha própria e secreta obsessão
İlk önce itiraf etmeliyim, biraz iğrendim ama bilirsin, bir tür kışkırtıcı.
Ao principio, tenho de admitir, estava um bocado fora, mas sabes, é tipo um interruptor.
Şapkanın ona çok yakıştığını itiraf etmeliyim.
Tenho que admitir, ele tem muito estilo.
Hem, itiraf etmeliyim, kıçının çukurundan mısır gevreği yemeyi özleyeceğim.
Mas confesso que vou ter saudades de comer cereal nas covinhas do teu rabo.
Bunun için, Avocado'ya yaptığım şeyi itiraf etmeliyim.
Para isso teria de admitir o que fiz ao Abacate.
Son birkaç gündür, itiraf etmeliyim...
Nunca. Nos últimos dias, tenho de admitir, sabes como é...
Biliyor musun, itiraf etmeliyim.
Sabes, tenho de admitir. Sabe bem.
Sırası değil, biliyorum ama itiraf etmeliyim her zamankinden daha güzelsin, gözlerin, bana kızarken bile seni hissediyorum.
Agora não é altura, bem sei mas devo dizer que estás mas do que nunca... Os teus olhos, mesmo quando me olhas furiosa, eu sinto-te...
Bir şey itiraf etmeliyim, biraz aptal gibi hissediyorum.
Tenho que admitir, sinto-me um pouco pateta.
- Müthiş olduğunu itiraf etmeliyim.
- Confesso que foste extraordinário!
Ayrıca itiraf etmeliyim ki Nancy'yi çok seviyorum ve bunu sizin yanınızda bile pek çok kez gösterdiğime eminim.
"Também tenho de admitir " que me sinto muito afeiçoado à Nancy, " algo que de certeza já mostrei muitas vezes,
Birkaç kez yaptığımı itiraf etmeliyim.
" Admito que o fiz nalgumas ocasiões.
Çok cazip bir teklif olduğunu itiraf etmeliyim ama iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Tenho que admitir que é bastante tentador, mas acho que não é boa ideia. Talvez para a próxima.
Korkunç bir depresyondaydık... ve itiraf etmeliyim ki, bunu sevmeye başlamıştık.
Estamos numa depressão terrível... E temos que admitir : estamos a começar a gostar.
İlk tanıştığımızda Seth'ten hoşlanmamıştım biliyorum. Ama itiraf etmeliyim zamanla onu sevdim.
Eu sei que não gostei do Seth quando o conheci, mas... tenho de admitir que anda a subir na minha consideração.
Ama itiraf etmeliyim ki biraz işkence sana yakışmış.
Mas devo dizer, um pouco de tortura fez-lhe bem.
İtiraf etmeliyim ki içim rahatladı.
Estou aliviado, devo dizer-te.
İtiraf etmeliyim ki, harika bir duyguydu.
Admito que me senti bem.
İtiraf etmeliyim ki ben olmak çok eğlenceli.
Tenho de dizer, é divertido ser eu.
İtiraf etmeliyim ki kırdığı parçaları tekrar bir araya getirebilen bir babaya sahip olmak o kadar kötü birşey değil.
Devo admitir que ter um pai que pode rejuntar as peças após ele as ter quebrado não é nada mal.
İtiraf etmeliyim, herkesin adını hatırlayamayacağım ve gerçekten...
Devo desde já dizer que não me vou lembrar dos nomes de todos e estou mesmo...
İtiraf etmeliyim ki, biraz gergindim. ama fıskiyeden çıkan suyun sesi beni sakinleştiriyordu.
Mas o som das fontes era surpreendentemente relaxante.
İtiraf etmeliyim ki daha önce hiç bu kadar tuhaf bir işe girmemiştim.
Devo admitir que nunca vi algo assim antes... estranho.
İtiraf etmeliyim ki sim kullanmanın ne kadar yararlı olabileceğini tamamen unutmuşum.
Tenho de admitir que subestimei muito as vantagens dos brilhantes.
İtiraf etmeliyim ki bu şartlar altında böyle bir şey göreceğimi düşünmezdim.
Com o título "Coisas que nunca pensei ver"...
İtiraf etmeliyim ki Babasının ve Jesse Caine'nin dosyasını herşeyiyle inceledim.
Tenho de admitir que o ficheiro do Jesse Kane sobre o pai é organizado e completo.
İtiraf etmeliyim, Bu hayal çok daha değerlidir.
Devo confessar, és muito mais valioso do que eu imaginava.
Ve itiraf etmeliyim ki...
E devo admitir- -
İtiraf etmeliyim ki yerel seçimlerde hiç oy kullanmadım ama bu yıI gidip oyumu sana verdim.
Confesso que nunca voto nas eleições locais. Mas este ano fi-lo, só para votar em ti.
İtiraf etmeliyim, senin hakkında anlatılanlardan sonra senin daha uzun olacağını sanıyordum.
Embora, deva admitir que, com tudo o que dizem de ti, pensei que fosses mais alto.
- Arayınca çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim Veronica.
Depois do episódio em que me expulsaram do departamento...
İtiraf etmeliyim neredeyse bilinen bütün hastalıklar için çareler buldum.
Eu tenho que confessar. Curei quase todas as doenças conhecidas.
İtiraf etmeliyim ki ben bile şaşırdım.
Confesso que até eu fiquei surpreendido.
İtiraf etmeliyim ki böyle bir ev beklemiyordum.
Tenho que admitir que não era disto que estava à espera.
İtiraf etmeliyim ki, bazen keşke sporla daha ilgili olsan dedim ama sırf bu yüzden dolayı paylaşabileceğimizden fazlasını elde ettik.
Às vezes desejava que ficasses um pouco mais excitado com os desportos, mas só porque depois teríamos mais que partilhar.
Sessiz olabilir misin? İtiraf etmeliyim ki seni bu şekilde hayal etmemiştim.
Sabes, tenho de admitir, não era assim que te imaginava de todo.
İtiraf etmeliyim ki, Buraya gelmek konusunda oldukça tereddüt yaşadım
Tenho que admitir, que estava bem hesitante sobre vir aqui hoje.
İtiraf etmeliyim ki, seninle polis İstasyonunda tanıştığımda şaşırmıştım. Şuanki izleme kayıtlarını Kontrol ettim.
Confesso que fiquei intrigada quando vos conheci na esquadra, por isso investiguei o vosso historial.
İtiraf etmeliyim ki, bazen ben de aynı hataya düşüyorum.
Devo admitir. Às vezes, caio nessa teoria.
İtiraf etmeliyim ki haklıymış.
E tenho de admitir que ela tinha razão.
İtiraf etmeliyim ki iki arada bir derede kaldım.
Tenho de confessar que estou um pouco dividido.
İtiraf etmeliyim ki, bizi Noel listenizden çıkardığınızı düşünmüştüm.
Tenho de admitir, pensava que já não estava na tua lista de Natal.
İtiraf etmeliyim ki, dışarıda olmak gerçekten çok güzel.
Tenho de admitir, sabe mesmo bem estar cá fora.
İtiraf etmeliyim, buralarda yemeğin olması güzel bir değişiklik oldu.
Tenho de admitir, até é bom ter comida por aqui para variar.
İtiraf etmeliyim, yaptığınız şey çok akıllıcaydı.
Tenho de admitir que armaram um belo esquema, não foi?
İtiraf etmeliyim ki, tadı bir harika.
Devo confessar que é incrível.
İtiraf etmeliyim ki, dersleri sabırsızlıkla bekliyorum.
Devo confessar que estou à espera, ansioso.
İtiraf etmeliyim ki bu ülkeye ilk geldiğimde hiç sevmeyeceğimi düşünmüştün.
Devo confessar... quando cheguei a este país, pensei que não fosse gostar.
İtiraf etmeliyim ki Dr. Shepherd,.. .. sizi dinliyorum, ama söylediklerinizi duymuyorum.
Tenho de dizer-lhe, Dr. Shepherd, que o estou a ouvir, mas não estou a escutar nada do que está a dizer.
İtiraf etmeliyim ki bana söylemediğin birşey olduğunu düşünüyorum.
Tenho de admitir, acho que me está a esconder algo.
itiraf etmeliyim ki 124
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679