Kalkma traduction Portugais
2,039 traduction parallèle
- Bak bunu bana satmaya kalkma.
- Não tens de me impingir isso.
Oğluma dokunmaya kalkma, seni cadı!
Afasta-te dele! Deixa-me falar com ela.
Evet, takip edildiğini düşündüğünde, kahramanlık yapmaya kalkma.
Sim. Se achares que estás a ser seguido, não te armes em herói. Chama a polícia.
Sakın bana böyle sessizce yaklaşmaya kalkma.
Não me voltes a assustar assim.
Ara sıra fahişelerle düşüp kalkma karşılığında küfretmemeyi kabul edebilirim, olur mu?
O que me diz de cortar meu linguajar em troca das prostitutas ocasionais?
Bayan, oradan kalkma zamanı, gelip yardım et.
Vamos, miúda, levanta-te e vem ajudar-me.
Sakın ola bir Wii'nin ne olduğunu bilmeyeceğimi düşünmeye kalkma.
E tu pensavas que eu não sabia o que era uma wii.
Ve sakın ısırmaya da kalkma.
E não me mordas!
Sakın beni hipnotize etmeye kalkma.
Não tentes seduzir-me.
Hayatta başka her şeyde düşersen ayağa kalkma şansın var.
Em tudo na vida, se caires tens a hipótese de te levantar.
Kalkma zamanı.
Está na hora de levantar.
Bana ne demek istediğimi söylemeye kalkma!
Não te atrevas a dizer-me, o quê que eu quero dizer.
Seni ilk ve son kez uyarıyorum, sakın işime burnunu sokmaya kalkma.
Estou-te a avisar pela última vez. Não interfiras no meu trabalho.
İkimiz de yakalanmadığımız sürece eller havada dışarı çıkmaya kalkma.
Só sais de mãos no ar, se nos capturarem aos dois.
Bir daha önümü kesmeye kalkma, pislik.
Nunca mais me ultrapasses, otário.
Ve sakın bana daha fazla para önermeye kalkma çünkü sonunda dönüp dolaştığım yer...
E nem penses em oferecer-me mais dinheiro, porque sei onde isso vai levar-me...
- Bana acilimi nasıl yöneteceğimi öğretmeye kalkma.
Não me digas como fazer as coisas na minha Urgência. Na tua Urgência?
Ne yaptığını biliyoruz, Nathan. Ve sakın bu konuda Deb'i suçlamaya kalkma, çünkü o seks yapıyordu.
Sabemos o que tens andado a fazer, Nathan, e não tentes pôr as culpas na Deb porque ela tem andado a fazer sexo.
Bir daha sakın benim krallığımda ormanın kralı senmişsin gibi dans etmeye kalkma.
Nunca mais entres no meu reino com ares de rei da selva.
Sakın beni neşelendirmeye falan kalkma.
Não tentes sequer animar-me.
B. Kalkma vakti.
B., chegou a hora de te levantares.
Belki de artık masadan kalkma zamanı gelmiştir.
Talvez seja tempo de aumentar a parada Tradução :
Bu arada sabunu düşürürsen almaya kalkma sakın.
Entretanto, não te dobres para apanhar o sabão.
Beni düzeltmeye kalkma, Drew.
Não me corrija, Drew.
Yalan söylemeye kalkma.
Não seja mentiroso.
Ve sakın duvarlarıma dokunmaya kalkma.
E ai de ti que toques nas minhas paredes.
Sakın kalkma. Ben kendim hazırlarım.
eu faço mais sozinho.
Oğlumu bu işe bulaştırmaya sakın kalkma!
Não se atreva a chamar o meu filho para a conversa.
Bana dokunmaya kalkma.
Não te atrevas a tocar-me.
Kalkma zamanın.
Este é o teu despertador.
Kalkma zamanın geldi, dostum.
É hora de levantar, amigo.
Kalkma zamanın.
Hora de levantar.
Kalkma zamanın geldi, Adam.
Hora de levantar, Adam.
Hemen kalkma!
- Ei...
Ona hep sadıkmışsın gibi davranmaya kalkma.
- Não me vais dizer que sempre foste fiel.
Sevgili T. Ray, Beni aramaya kalkma.
Caro T. Ray, Não te incomodes a procurar-me.
O yüzden zekâmı aşağılamaya kalkma, tamam mı?
Por isso, não insulte a minha inteligência.
- Kalkma.
- Não se levante.
- Benim için kalkma.
- Não se levantem por minha causa.
Minik kuşundan ayrıldıktan sonra istediğin insanla yatıp kalkma ayrıcalığını da elde etmiş olmadın mı?
Mas sem a T-bird não podias andar na farra com todas?
Hayır Bickleman, kalkma.
Não, Bickleman, este é teu lugar.
Çifte ajan olarak kullanmaya falan kalkma.
Não tentes virá-lo, nem nada.
Sadece yetenek ve çok çalışma var. Ve bir de yere serilmişken ayağa kalkma becerisi.
É por talento, muito esforço e a capacidade de recuperar quando nos derrubam.
Sakın beni küçümsemeye kalkma çünkü suçlanacak bir kişi varsa o da sensin.
Porque a culpa é tua e toda tua.
Peki, arkadaşlar şimdi amuda kalkma pozisyonuna geçiyoruz.
Bom, senhores, gostaria de avançar para um pino.
Sen de bana ders vermeye kalkma.
Por favor, não pretendas ensinar-me o meu.
Şarkı söyleyemezsen, hiç kalkma.
Se não sabes cantar, fica no teu lugar.
Ayağa kalkma.
Não se levante.
Lütfen kalkma.
Por favor, não se levante.
Ayağa kalkma!
Fica estendida.
Ayağa kalkma, sürtük!
Fica estendida, cabra.