English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Katile

Katile traduction Portugais

770 traduction parallèle
Katile ulaşırsınız.
É esse o assassino.
Dikkati katile çekmek için... Onu bıçaklamaya çalıştım.
Eu tentei matá-la... esfaqueando-a na ilharga com uma faca semelhante... para lançar a suspeita sobre o misterioso assassino. "
Ama bize kalırsa bu cezayı onun yerine senin çekmen gerekiyor. Neticede onu yoldan çıkartıp bir katile dönüştüren de senden başkası değil.
Mas nós achamos que tu devias cumprir a sentença no lugar dele, já que foste tu e só tu quem o levou ao desespero e fez dele um homicida.
- Katile merhamet yok!
Nada de misericórdia para o assassino!
.. seni elinden kurtarmak için herşeyi yapabilecek bir katile.. .. kelepçelenmiş durumdasın.
Amarrada a um assassino que não hesitaria em matá-la.
Bu küçük numara... kaçıp görgü tanığı bulması için katile beş dakika verdi.
Este pequeno truque que vos mostrei... deu ao assassino cinco minutos para fugir e arranjar um álibi.
Ayak izlerinin gösterdiği üzere, köpeğin bu nedenle... boğazı kesilirken, arka ayakları üzerine kalkmış katile dayanmıştı.
Por isso se pôs de pé como mostravam as patadas, com as patas nos ombros do assassino que lhe cortou a garganta.
- Hepsi katile benziyor.
- Qual destes é? Todos eles parecem assassinos.
Aptal herif arkası katile dönük olarak oturur.
O palerma está ali sentado de costas para o assassino.
Kötü birine veya bir katile karşı böyle hissetmem mümkün değil.
Eu não sentiria isto por um homem que fosse mau... ou que fosse um assassino.
Bu seri katile en ağır cezayı vermenizi talep ediyorum.
Para este assassino em massa, peço a pena máxima.
- Gerçek bir katile özgü.
- A marca de uma verdadeira assassina.
- Katil katile konuşmamız gerek.
- Temos de falar, entre assassinos.
Yolculuk çekici ama benim ünümle bir katile yardım etmek değil.
A viagem parece-me interessante, mas não ajudar um alegado homicida a fugir, logo com a minha reputação.
Düşünsene kendini yerli aşığı bir katile bırakıyorsun
Quer tanto um homem que se atira sobre um assassino amante de índios.
Evet, efendim. Eğer katile ait iseler.
- Sim, se forem do homicida.
Katile yol açın.
Aqui está, o assassino.
Etrafı temizlemek, yemek pişirmek ve oradaki katile dadılık etmek.
Limpo, lavo, cozinho e trato daquele assassino.
Bununla karşı karşıya kaldığın zaman, erkeklerin kalpleri birer katile dönüşür.
Lá no fundo todos os homens são assassinos.
O katile söyleyin Maria onunla asla buluşmayacak.
Digam a esse assassino que a Maria não vem ter com ele.
Belki de şu anda katile bakıyorumdur.
Neste momento, posso estar a olhar para o assassino.
Elbette! Hapisteyken beni nasıl katile götürebilir ki?
Como é que ela me pode levar até ele, se estiver presa?
Bu 4 adamdan biri katile ötmüş olabilir.
Qualquer um desses quatro pode ter falado com o assassino.
An itibarı ile, kesin bir bilgimizin olduğunu söyleyebilirim. Bu bilginin de bizi çok yakında katile yönlendireceğine eminim.
De momento, só posso dizer que temos algumas informações que, de certeza, nos vão conduzir ao assassino.
Eşiniz bir katile yataklιk ediyor.
O seu marido está a dar guarida a um assassino.
Papirüsü bulmanız şüphesiz sizi katile götürecektir ama önce papirüsü bulun.
Encontre o papiro, e, sem dúvida, ele vai levar a assassino... mas primeiro encontrar o papiro.
Alınlarının ortasından vursam onları, adım katile çıkacak!
Se lhes enfiasse uma bala entre os olhos, chamar-me-iam assassino.
Bizim de artık birer avcıya ve katile dönüşmemiz gerek.
Agora somos obrigados a tornar-nos caçadores e matadores.
Bir katile dönüşerek ona bu vaftiz annesi perisi ilhamını veren bu duyguya ihanet etmiş olurdu.
Como poderia, admirando essa doçura, cometer o crime sem trair a doçura de sua fada madrinha?
Bir katile mi inanacaksınız?
Vai acreditar neste assassino?
Bu da bizi katile götürebilir.
Isto pode levar-nos ao assassino.
Hayır. Sadece filonun güvenliğini bir grup suçlu ve katile emanet ediyoruz.
Não, não, só estamos a entregar a segurança da frota a um monte de assassinos e cortadores de gargantas.
Louise Bourget, katile şantaj yaptığı için öldürüldü.
Louise Bourget foi morta por estar a fazer chantagem com o assassino.
Ama katile.
Mas para o assassino.
Ama bir soykırımı ele alacak olursak zalim bir hükümdar 5-6 milyon insanı öldürmeye karar verdiğinde 1 milyon suç ortağına, katile ihtiyaç duyar.
No caso de um genocídio, por exemplo, quando um tirano decide matar seis milhões de pessoas ele precisa de pelo menos um milhão de cúmplices, de carrascos, de executores...
Seni bir zombiye dönüştürecek bir robota, bir katile.
Eles transformam-te num zombie... num robot assassino.
Rudy del Fuego bir grup kiralık katile, verilme sebebini bilmediğim bir parti veriyor.
Uma reunião entre o Rudy del Fuego e uma cambada de assassinos não é a minha ideia de uma festa.
Senin gibi bir katile Haga satar mıyım?
Venderia eu Haga a um assassino?
Bir katile!
Num assassino.
Katile ödedin!
Pago ao assassino!
Tommy'nin katile şiddetle saldırmasının nedeni buydu.
Foi o que aconteceu quando o Tommy atacou violentamente o assassino.
Bu gece uykumda katile doğru yürüdüğümü hayal edebiliyor musun?
Imagine se eu andar a dormir hoje à noite e der de caras com ele?
Eldivenin katile ait olduğunu mu düşünüyorsun? - Evet!
Então acha que a luva pertencia ao assassino?
Sizce ben bir katile benziyor muyum?
Acha-me com cara de assassino?
O katile yardım ediyor.
A ajudar aquele assassino.
Koyu renk olanlar ise katile ait olmalı. Kolaylıkla uyacaktır.
Os cabelos mais escuros pertencem ao assassino, será fácil confirmar.
Vekil, bizi katile götüren kişi servetle ödüllendirilmeli!
Nada disto é novidade.
Belliki, gerçek katile karşı kendini savunuyordu.
Sim.
- Birkaç tane kiralık katile versene?
Um par de torpedos?
Katile siz yardım etmişsiniz.
Trouxe o jornal.
Bu işi başka bir kişiye yıkmak zorundayız. Gerçek katile.
O verdadeiro assassino?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]