English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Katılın

Katılın traduction Portugais

3,647 traduction parallèle
Bana katılın ve Mandalore'u suçlulara karşı savunalım.
Juntem-se a mim e deixem-nos defender Mandalore contra os criminosos!
Bize katılın.
Junta-te a nós.
Anneleri peri masallarındaki gibi bir düğün oluşturmakla meşgulken onlara katılın.
Divirtam-se enquanto as mães planeiam o casamento de conto de fadas.
Lütfen bize katılın.
Por favor, junta-te a nós.
Siz çocuklar da katılın bana.
Venham cultivar comigo.
Ön tarafta bize katılın.
Lá para a frente, por favor.
Eğer cips hırsızlarını yakalamak istiyorsan git de Los Angeles polisine katıl.
Vai para a Polícia Local se quiseres apanhar ladrões.
Ve karşı taraflara katılırlar. Kazanan tarafta mutlaka bir Standley olmasını garantiye alırlar.
Stanley e o irmão separam-se e cada um junta-se a lados opostos, e asseguram que haja sempre um Stanley, a usar as cores vencedoras.
Bana katılır mısınız?
Junta-se a mim?
Bize katılır mısınız?
Cameron.
Senin kültürel açıdan sessizliğe yatkın olmadığını biliyorum fakat şunu anlamanı istiyorum bu bir seyirci katılımlı spor değil.
Agora, eu sei que não tem predisposição natural para o silêncio, mas preciso que compreenda que isto não é um desporto onde a audiência participa.
Hatta bazen kendi gruplarını terk edip başka bir gruba katılırlar.
Às vezes, até deixam a manada e se juntam a outra.
Hayır, asıl problem şu ki konuştuğun adamın katıldığın seminerde konuşan adam olduğunu sanıyorsun.
Não, o problema é que, você acha que com quem está a falar é o mesmo homem que fez a palestra que viu.
Bize katılın, lütfen.
Junte-se a nós, por favor.
Debra içeri girerse büyük ihtimalle sen de ona katılırsın.
Se a Deb for presa, o mais provável é que também o seja.
Partiye katılıp tadını çıkaracağım.
Irei à festa e vou-me divertir.
Sana söz veriyorum, bize katılırsan değerinin karşılığını layığıyla alacaksın.
Se vier connosco prometo, que será verdadeiramente valorizado.
10 milyon herhangi başarılı bir avukatın alabileceğinin iki katı.
10 milhões é o dobro por que qualquer advogado competente teria acordado.
Bana katılır mısın?
Queres acompanhar-me?
Notlarının pek çoğunu okudum, size katılıyorum.
Li a maior parte dos apontamentos dele e concordo convosco.
Pekâlâ, millet. 35 oyun üzerinden başladık. Çünkü bize katılırsınız diye düşünmüştüm.
Estamos a jogar à melhor de 35, pensei que iam estar connosco.
Haklısın, katılıyorum.
Tem razão. Eu concordo.
Mahkemeye katılımınız için bugün herhangi bir gider tazmini istiyor musunuz?
Gostaria de alguma compensação por ter participado hoje?
Yarın olacak ve katılımcıların çoğu bugün geliyorlar.
A maioria dos convidados está a chegar hoje, então...
Her müşteriyi, otel çalışanını, katılımcıyı ve oyunla ilgisi olan herkesi araştırdık.
Cruzamos todos os convidados, empregados, recepcionistas e pessoas ligadas à peça.
Katılırsın diye düşünmüştüm.
Pensei que concordavas.
Şimdi, siz çocukların bildiği üzere, her grup beşerli takımlar halinde katılıyor.
Agora, como vocês sabem, cada "firma" entra com uma equipa de cinco.
Sen de bana katılırsın haykıran turnalar halka bir tehdit oluştursaydı onları yok ederdik.
Mas acho que tem que concordar que se a garça fosse uma ameaça à população, que as exterminaríamos.
O yüzden... Bize katılıp bir şeyin parçası olabilirsin. Ya da en iyi yaptığın şeyi yapar yalnız kalırsın.
Por isso... podes juntar-te a nós... e fazer parte de algo... ou podes fazer o que melhor sabes e ficar sozinho.
Ekibe katılıp imzaladığında bunların olacağını biliyordun.
Eu acho que sabias no que te estavas a meter quando entraste na equipa e te inscreveste.
Ya katılırsınız ya da gidersiniz.
Ou participa, ou vai para casa.
Empire State binasının bakım ve onarımı yapılırken 50. katına erişme yetkisi varmış.
Ela tinha acesso 50º andar do Empire State Building enquanto estava em renovação.
Lütfen, bana katılın.
Por favor, faça-me companhia, queria falar consigo...
Bize konferans salonunda katılır mısınız beyler?
Diz o mais popular dos estarolas. Os cavalheiros importam-se de nos acompanhar à sala de reuniões?
Katılımcıların üstü aranmaz ve simülasyon silahları o kadar otantiktir ki gerçeğiyle ayırt edemezsin.
Os participantes não são revistados ao entrar, e as armas da simulação parecem verdadeiras, é difícil distingui-las das verdadeiras. - Steve.
Biraz uç görünüyor biliyorum ama unutmayın katılımcılarımız buraya hassas bir ruh hali ile geliyorlar.
Sei que parece radical, mas têm que se lembrar, que os nossos participantes estão num estado de espírito frágil.
Yeni bir katılımcı geldiğinde eşyalarını ona geri vermeden önce biz değerlendiririz.
Quando um novo participante chega, temos que avaliar os seus bens pessoais antes que possam ser devolvidos.
Tüm katılımcılar, teknolojinin, 13 lokusun birbiriyle uyuşmasını taklit edecek kadar ileri gittiği konusunda hemfikir.
Todos eles concordam que a tecnologia progrediu ao ponto de se poder produzir uma compatibilidade de 13 loci.
Katılım defterine göre bu gece spor salonundaymışsın.
Bem, de acordo com a lista de presenças, você esteve no ginásio esta noite.
Belki sen de sonunda bu işe katılırsın da bana yardım etmeye davada yardım etmeye karar verisin diye umuyordum.
Só estou à espera que ponhas a cabeça nisso e me ajudes, talvez participes neste caso.
Öğrencimiz Tahime Sanders'ın doğu şampiyonasında katılımcı olacağı duyurusunu yapmak istiyorum.
Gostaria de anunciar nosso colega Tahime Sanders estará participando no campeonato do Leste...
Kral Edward'ın emriyle orduya katılıp, kuzeye onları püskürteceğimiz yere ilerlemem söylendi.
Mandaram-me juntar ao exército do rei Edward e marchar a norte, onde vamos defender-nos.
Sana katılımcı kupası verdikleri için şanslısın!
Tens sorte em eles te darem o teu troféu de participação!
Hata yapmayın... Muhaliflerimiz aynı rekreasyona katılıyorlar.
Não se enganem, os nossos críticos participam da mesma recreação.
Üç yıl önce ikisi de Wisconsin'den Seattle'a taşınıp aynı bovling ligine katılmaya karar verinceye kadar birbirleriyle görüşmemişler.
Até há três anos atrás, quando decidiram mudar de Wisconsin para Seattle e entrar para a mesma equipa de bowling.
Konuşman bittiğinde alt katta bazı dosyaları incelemek için bana katılır mısın?
Quando terminar, pode descer para folhearmos uns ficheiros?
- Hayır. - Fazla zengin olmadığımıza katılıyorum ama şimdi olduğumuzdan biraz daha fazla zengin olmanın sakıncası olmazdı.
Aceito não ser riquíssimo, mas gostava de ser um pouco mais rico.
- Yarın. Ayrıca bu bir görev değil. Katılım tamamen gönüllülüğe dayalı.
E isto não é uma missão, a participação é voluntária.
Masada bize katılır mısın?
Quer juntar-se a nós na nossa mesa?
Ben Maury Kind, sizi hayata bir ara vermeye ve bize katılmaya çağırıyorum, katılır mısınız?
Eu sou o Maury Kind a encorajar-vos a fazerem uma pausa da vida e a juntarem-se a nós.
Bugün öğlen yemeğinde bana katılır mısın?
Primeiro, pode fazer-me companhia ao almoço hoje?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]