English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kuzey

Kuzey traduction Portugais

8,833 traduction parallèle
Kevin ile ilk çıkmaya başladığımız zamanlarda şehrin kuzey tarafında küçük bir üniversitede ders veriyordu.
Quando o Kevin e eu começámos a sair, ele ensinava numa pequena faculdade.
Kuzey Koreli?
Norte-coreano?
İlk teklifi Kuzey Kore verdi.
Coreia do Norte com o lance inicial.
Kalbi dışarı olduğu sürece Çin'in, Kuzey Kore'nin uyuşturucu lordlarının, Rusya'nın ellerinde atacak. Ve tanrı bilir başka kimin elinde. Sıçmış durumdayız.
Enquanto o seu coração estiver lá, a bater das mãos da China, Coreia, traficantes, Rússia, e se sabe lá quem mais, estamos lixados.
Votan Birliği'ni Kuzey Amerika'dan uzak tutan tek şey Dünya Cumhuriyeti'ydi.
A República Terrestre era a única coisa que mantinha a C.V. fora da América do Norte.
Hayır 1283 numara Kuzey Haverbrook Lane.
Não, não, é em 1283 North Haverbrook Lane.
Kuzey.
North.
855 Kuzey Sullivan Sokağı, Brooklyn.
Rua North Sullivan, 855, Brooklyn.
Kuzey Koreye sığınan adam yüzünden bir nükleer fabrika açılıyor.
Há uma vaga na central-nuclear. Por causa daquele tipo que desertou para a Coreia do Norte.
Kuzey Kore ödeme yapmış olabilir.
- A Coreia podia pagar.
Kimin sahip olduğunun yada aldığının bir önemi yok. İran, İngiltere, Kuzey Kore, Kanada, Uyuşturucu Lordları.
Não interessa quem a tem ou a comprou, se ela foi para o Irão, a Inglaterra, a Coreia do Norte, ou o Canadá ou o cartel de drogas.
Evet, Kuzey Hindistan'daki en zengin ve güçlü rajalardan biri, hepsi bu.
Sim, só é o mais rico e poderoso rajá do norte da Índia, só isso.
Kuzey Irak ve Suriye'nin kumullarında öldürmek.
nas dunas da areia do norte do Iraque e Siria.
Bunlar Kuzey Işıkları mı?
Aquilo é a Aurora Boreal?
"Ben yalnızca kuzey-kuzeybatıda kaçığım."
" Só sou louco quando o vento sopra do norte-noroeste.
Carl Wahl, Kuzey Dakota'dan.
Carl Wahl é de Dakota do Norte.
Kuzey çıkışında. Bu zamanda yeşil ev çok güzel oluyor.
A estufa é mágica essa época do ano.
Bina yangını. 984 Kuzey Noktası.
Incêndio urbano na rua North Point, 984.
Yaklaştır, birinci kamera, kuzey kapısı.
Zoom na câmara um, portão norte.
Bu beni kuzey yıldızı kabul edersek kimlik tespiti yapabiliriz. Muhteşem.
Isso é incrível.
- Biz, size ateş edilen yerin sahne arkasındaki bölgenin kuzey köşesi olduğunu düşünüyoruz.
- Bem, acreditamos que os disparos foram originados do lado norte dos bastidores.
Tecrübesiz biriyken bizi Rusya veya Kuzey Kore'ye karşı korumaya hazır olduğunuzu nasıl bileceğiz?
Com a sua falta de experiência, como sei que está preparada para nos proteger?
Belki. Senato kampanyamızı başlatmak için düğünü kullanamayız. ama kalbi kırılmış bu gay çift için halk desteği Kuzey Virginia'daki özgürlükçülerin sizi sevmelerini sağlayacaktır.
Não podemos usar o casamento para lançar a tua campanha, mas o apoio público do teu amigo gay ferido vai fazer com que o norte da Virgínia goste de ti mesmo assim.
Dediğim gibi ismi Elena ve Kuzey Carolinalı.
Como eu dizia, ela chama-se Elena e é da Carolina do Norte.
Fakat sonradan, 70'li yıllarda Kuzey İrlanda teröristleri IED için tetikleyici cihaz olarak kullanmaya başlamışlar.
Mas depois, nos anos 1970, os terroristas da Irlanda do Norte começaram a usá-los como temporizadores para bombas caseiras.
Kuzey Amerika Sumo Ligini kurmak için işinden istifa ettiğinde evliliğimizden vazgeçmediğim gibi Bart'tan da vazgeçmeyeceğim.
Não, eu não vou desistir do Bart, tal como não desisti do nosso casamento quando deixaste o teu trabalho para participar na Liga Norte-Americana de Sumo.
" Penguen Penny Kuzey Kutbuna gitmek istiyordu.
" O Pinguim Penny queria ir para o Pólo Norte.
Odanın kuzey tarafında Mavi takım elbiseli, kafası kazınmış. Silahlı gibi duruyor.
No lado norte da sala, fato azul, cabelo rapado, parece armado.
- Kuzey-Kuzeybatı, 140 metre.
- Norte nordoeste, 150 jardas.
Rakip kaçakçılar kuzey San Francisco civarında adamın işini bitirdiler.
Um bando rival matou-o ao norte de São Francisco.
Onlara kuzey halkı deniyor.
eles chamam-se Inuit.
Bu sanki Kuzey Koreli olup yanda Güney Kore olduğunu öğrenmek gibi bir şey.
Isto é como ser da Coreia do Norte e descobrir que há uma Coreia do Sul.
Şehrin en kuzey ucundaki ıssız bir ormandan.
Uma floresta remota a norte da cidade.
Unutma kuzey tarafının engellenmemiş olması gerekiyor.
Lembra-te, tem de estar livre do lado norte.
Gemiye vuran dalgaların kulakları sağır eden gürültüsüyle uyandım. Kuzey ışıkları gözlerimi kör edercesine parlaktı.
Fui despertado pelo som ensurdecedor das ondas a bater contra o navio, cegado pelo brilho suave das luzes nortenhas.
- Bir Kuzey Londra firması.
- Uma empresa ao norte de Londres.
Kuzey Carolina da hem de?
Na Carolina do Norte?
- Kuzey Carolinalıyım. - Hadi oradan.
- Sou da Carolina do Norte.
İşin aslı Susan'ın öldüğü zamanlarda Bob'un kuzey California'ya gittiğini öğrendik.
Na verdade, descobrimos que Bob saiu para o norte da Califórnia numa altura próxima ao homicídio de Susan.
Bacanın arkasında o var zaten ama 5 mt. aşağı kayıp kuzey cephesini açarsan... -... orada bir sürünme aralığı var.
E é isso que vais encontrar, a menos que estejas 5 metros abaixo da abertura de ventilação ao Norte, onde há um espaço para rastejar.
- Kuzey yönü bana doğru.
E o Norte está na minha frente.
Bütün yeni valfler kuzey istasyonunda.
Todas as novas válvulas estão no pátio no Norte.
Koridorun kuzey kısmındaki sondan ikinci kapı küçük bir odadaki kapalı hazne.
Lado norte do corredor, segunda porta no final, numa câmara fora de um pequeno corredor. O que vais fazer?
Kuzey Koreliler olabilir.
Talvez a Coreia do Norte.
- Kuzey Koreliler yatı biliyor mu?
Os Coreanos do Norte sabem sobre o iate? Qual iate?
- 10 yıldır, ABD yaptırımlarını delme şüphesiyle. İran, Burma, Küba ve Kuzey Kore'yle anlaşmalar yapıyorlar.
Suspeitos de burlar sanções dos EUA nos últimos dez anos, ao fazer acordos com Irão, Cuba, Birmânia e Coreia do Norte.
Kuzey taraftakilere satıyor.
- Ele trafica por aí.
-... geleceğimizdir, mızrağın sivri ucudur, bıçağın keskin yüzü, işinin en iyisi, her neyse. - CONDOR ( Kuzey Amerika Kartalı )...
- O CONDOR...
Hâlâ kuzey Florida'da.
Ele está no Norte da Flórida.
- Herkes kuzey kapısına.
Agora!
Kuzey ya da Güney?
- Norte ou sul?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]