English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kıskaç

Kıskaç traduction Portugais

323 traduction parallèle
Dişleri olan küçük bir kıskaç.
Um grampo pequenito com dentes.
- Kıskaç.
- Pinça.
Kıskaç ver.
Dá-me uma pinça.
Kıskaç.
Pinça, pinça.
19. Bölüm Kıskaç
TENAZES
Diğer bir deyişle, 3. Reich'ın ümüğünü sıkacak bir kıskaç hareketi.
O aperto da tenaz que esmagaria o Terceiro Reich.
İki kıskaç birliği Romenleri yarıp Kalach'ta birleşecekti.
As suas duas "tenazes" atravessariam os romenos e unir-se-iam em Kalach.
Ama metal bir kıskaç kullanıp, lokal bası uygulayarak sinirsel iletiyi bloke edip beş... altı saniyeliğine gerideki sinir köklerini şişirirsek acaba ne olur?
Mas e se bloquearmos o impulso nervoso limitando-nos a exercer uma pressão local, o que pode ser feito com qualquer grampo metálico normal, precisamente na protuberância das raízes nervosas posteriores durante, digamos... cinco ou seis segundos?
Seni çıkarabilmek için kıskaç kullanmak zorunda kalmışlardı.
Tiveram que usar fórceps para te tirar!
- Kıskaç.
- Prensa.
Kıskaç harekatı.
Chama-se movimento convergente...
Bu, korunan bölgede yarım kıskaç hareketidir.
É um movimento convergente no interior de um perímetro seguro.
Klasik yarım kıskaç hareketi.
Mas que belo movimento convergente...
Hannibal muhtemelen "yarım kıskaç hareketiyle klasik ön saldırı" dediği yöntemi denetti onlara.
O Hannibal provavelmente tentou entrar com aquilo a que ele chama movimento convergente clássico.
Kıskaç serbest kaldığında, içinizdeki balon söner.
Quando o gancho se soltar, o balão dentro de ti esvazia-se.
Her neyse, Hırsızlık Masası Güney Dade bölgesinde... hırsızlara karşı bir kıskaç operasyonu düzenliyor.
Estão a montar esta operação para acabar com um esquema de assaltos e roubos em South Dade.
O ve Zito Güney Dade'deki hırsızlık kıskaç operasyonunu yapıyorlar.
Ele e o Zito estão a trabalhar numa operação em South Dade.
- Kıskaç getir, Tanrı aşkına!
- Dê-me um gancho, por amor de Deus!
Gelen emirler doğrultusunda, saat 08 : 00'da, kıskaç harekatı için ilerlememiz emrediliyor.
As ordens vieram para nós avançarmos às 0800 horas num movimento de pinça.
Kıskaç. Bunu daha önce yaptınız mı? Hayır.
Muito bem, senhoras e senhores, e revelação do Bundy, um homem e os seus sapatos iluminados.
- Bu klasik bir kıskaç operasyonu. On yaşında birine kaybetmez. - Heh-heh!
É um movimento clássico, mas não pode falhar contra... crianças de 10 anos.
Kıskaç!
Grampo!
Kıskaç.
Braçadeira.
- Kıskaç.
Pinça.
Keşke bir çift keskin kıskaç olsaydım.
Eu devia ter sido um par de pinças aguçadas.
Kıskaç!
A garra.
- Kimin gidip kimin kalacağına kıskaç karar verir.
Ela escolhe quem vai e quem fica.
- Kıskaç, kıskaç. - Kesin şunu, serseriler!
Parem, seus fanáticos!
Hastaya A tipi aortik ayırım yapıldı ve kıskaç yardımıyla dikildi.
A doente chegou com uma dissecção aórtica de tipo A, reparada com uma intervenção rápida.
Paris'teki enstitüye kıskaç prosedürümüzü sunacaksın.
Vai a Paris apresentar o nosso estudo sobre a cirurgia rápida ao Instituto.
Kıskacınız yok mu?
Não têm pinças?
Yunan kıskacı için harika bir pozisyon.
Larga-me É bom para os gregos.
- İki damar kıskacı lazım ve atar damar dikişi.
- Vou precisar de duas pinças vasculares e de uma sutura arterial.
Bana kıskacı verir vermez gömlek ve eldiven giydir. Tamam mı?
Logo que me dês a pinça quero que me vistas a bata e as luvas.
Durumun acımasız kıskacında ne ürktüm ne de yüksek sesle ağladım
Dadas as circunstâncias, não tremi nem chorei em voz alta.
- Şimdi kıskacı alıp onu çıkar.
- Agora agarra a pinça e arranca.
Son aldığımız bilgilere göre sevgili Challenger'ımız kötülerin kıskacından kurtulmuş durumda. Aynasızlar fena çuvalladılar.
Segundo as últimas notícias, o nosso Challenger, o alma livre, acaba de romper o anel do mal que os malvados tinham formado.
Bu, yengeçtir... onu böyle tutarsan kıskacıyla seni yakalayamaz.
Isto é um caranguejo... se não quiseres que te morda, tens de o segurar assim.
Kıskacı cebinde duruyor.
Tens uma pata no bolso.
Tehlike Kıskacı. Tehlike Kıskacım hayatımı kurtardı.
Fui salvo pelos Dentes d'Aço!
Kıskaç.
Eu também vos adoro.
20 kg yengeç kıskacı marine eden bir kadına bunu asla söyleme.
Nunca digas isso a alguém que está a marinar 22 Kgs de patas de caranguejo.
Biz bu masum kızı, o şeytanın kıskacından kurtarmaya çalışıyoruz.
O paradigma da perfeição. É esta jovem inocente que queremos livrar das garras daquele malvado.
Göbek kıskacı.
Grampos.
Kıskacı kullanacağız.
Aguarde pelo grampo.
Oha, burun kıskacı.
Que golpe!
- Kıskaç.
- Foste tu quem subiu... A garra.
- Kıskacı sinirlendirebilirsin. - Ne yapıyorsun?
Que estão a fazer?
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki "Kâğıt Kıskacı" operasyonunu duydunuz mu? Resmen, Şeytanla yapılan bir antlaşma gibiydi.
Conhecem um projecto pós 2ª Guerra Mundial chamado Operação Paper Clip?
- Kâğıt Kıskacı operasyonu 1950'lerde olmuştu sanırım.
A Operação Paper Clip supostamente acabou nos anos 50.
- Kâğıt Kıskacı Operasyonu.
A Operação Paper Clip.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]