Mahkumlar traduction Portugais
2,496 traduction parallèle
Eski mahkumların annemin yan evine taşınmasına izin vereceğimi gerçekten düşünüyor musun?
Achas mesmo que ia deixar ex-presidiários perigosos mudarem-se para o lado da minha mãe?
Bildiğin gibi pankartların çoğu "Çocuklarımızı düşünün" ve biraz daha "Mahkumları kim saldı" ya ihtiyacımız var.
Só para que saibas, temos vários daqueles, "Pensa nas crianças", e precisamos de mais "Quem deixou sair os presos?"
Ben bile idam mahkumları konusunda o kadar iyi değilim.
Mesmo eu, não sou tão bom com o corredor da morte.
Mahkumlar.
Os prisioneiros.
Anlarsın ya, kaçan mahkumların çoğu kızıl saçlı bir komiser hakkında konuşuyordu.
Veja, muitos dos fugitivos estavam a falar de um certo... tenente ruivo.
Memur bey, mahkumları derhal sorgulamak istiyorum.
Agente, preciso de interrogar os prisioneiros imediatamente.
Miami-West Hapishanesi'nden kaçan mahkumlar kendi bölgemizde cirit atıyor.
Presos evadidos da Prisão de Miami-West estão a solta em nossa vizinhança.
Mahkumlar gelip bana saygılarını sunuyorlardı.
Os presos tinham respeito por mim.
Ah, Rikers'taki mahkumları genelde hatıralar için kontrol ederler.
Eles normalmente vistoriam os prisioneiros na Rikers.
Sorgudaki mahkumların dördünü yeniden yargılama ve kefalet olmaksızın tutmak için zemin buldum.
Achei base para manter presos sem direito a fiança e novo julgamento... - quatro dos prisioneiros em questão. - Bom.
Mahkumların serbest bırakılması New York Şehri'nin en güzel günü değil.
A liberação desses prisioneiros... não é o melhor dia da Cidade de Nova York.
Yönetim kadrosu ve SHIELD personeli açıklamasını yaptı..... ama mahkumlar artık onlar ayrı bir mesele.
Todos os funcionários e pessoal da SHIELD estavam lá... mas os prisioneiros... isso é outra história!
Halk Inostranka'daki mahkumları ve onlarla ilgili gerçeği örtbas ettiğinizi öğrenirse neler olacak sanıyorsunuz?
O que acha que vai acontecer quando as pessoas souberem que voçe sabia sobre os presos de Inostranka bem como a tantaiva de cobrimento.
- Bütün mahkumlar günlük olarak beslenir.
Todos os prisioneiros são alimentados diariamente.
Sence gardiyanlar, mahkumlar hakkında nasıl bilgi sahibi olurlar?
Sabe como é que os guardas prisionais ficam a conhecer os reclusos?
Görünüşe göre mahkumlar, yanınıza gelip işledikleri suçları size anlatıyor siz de mahkemeye çıkıp aleyhlerinde ifade veriyorsunuz.
Parece que as pessoas vêm ter consigo, contam-lhe os crimes que cometeram para que possa vir aqui testemunhar contra elas.
Bu mahkumların aksine, Senin kaderin kendi ellerinde.
Agora que os príncipes de Mourne deixaram a fortaleza, estão vulneráveis ás suas mãos.
Mahkumları öldürelim mi?
Matamos os presos?
Ve son olarak.. ... genel mahkumların arasına gönderileceksiniz.
E para terminar... serão postos em liberdade na população comum.
İyi eğlenceler, mahkumlar.
Divirtam-se. Prisioneiros.
Bunlar mahkumlarıydı!
Os seus prisioneiros.
" İneceğin yer mahkumlar arasında İntihar Yeri olarak bilinirdi.
Este lugar era conhecido pelos presos como o "andar do suicídio."
Mahkumlar her zaman yedikleri etin inek, domuz... "... ya da kuzu olmadığından ve başka bir et...
Prisioneiros suspeitos comiam uma carne que não era de vaca, porco ou ovelha.
Buradan size aktarıyorum, Toni gaz verilmeden hemen önceki mahkumların korkusunu tamamen yaşamalıdır.
Agora sinceramente, eu... Connie deves imaginar o medo que as vítimas sentem, ao estarem prestes a serem executadas.
Tüm mahkumların ultrason işleriyle biz ilgileniyoruz.
Fazemos as ecografias de todas as reclusas.
Sara idam mahkumlarına mektuplar yazıyor.
A Sara escreve cartas a prisioneiros no corredor da morte.
Mahkumları derhal serbest bırakacaksınız.
Libertem os vossos prisioneiros agora!
Bu film, mezar başlarında sessizce ağlayan mahkumlar için kendilerini feda eden karakollarda, hapishanelerde ve infaz mangaları önünde hayatını yitiren tüm kadınlara bir saygı duruşudur.
ESTE FILME ANSEIA SER UM TRIBUTO A TODAS AS MULHERES QUE CHORARAM EM SILÊNCIO NOS PORTÕES DOS CEMITÉRIOS E QUE SE SACRIFICARAM PELOS PRESOS E PERSEGUIDOS
Mahkumlar, dikkat!
Atenção, internas.
Mahkumları götürmeye geldim.
Venho pelas internas.
Mahkûmlar. Hepsi serbest kalmış.
Os prisioneiros estão livres.
Yönetici Fury, Koca Ev'deki tüm mahkûmlar serbest kaldı.
Director Fury! A Casamata está aberta, senhor!
Tüm bölümlerde mahkûmların görüldüğüne dair raporlar geliyor.
Os prisioneiros foram vistos em todos os níveis.
Gördüğün tüm mahkûmları da yakala.
Prenda todos os fugitivos que vir.
- Peki Radye'deki mahkûmlar serbest kaldıysa?
E se os prisioneiros da Balsa estiverem livres?
Dolaplarınızın kapaklarına bakarsanız, mahkûmların uyacakları beş kuralı yazılı olarak bulacaksınız.
Nos vossos cacifos, terão um papel com as cinco regras que os prisioneiros terão de cumprir permanentemente.
Mahkûmlar günde üç öğün yemek yemelidirler ve yemekler bitirilecektir.
Os prisioneiros têm de comer três refeições por dia e toda a comida deve ser consumida.
Mahkûmlar sadece onlara izin verilen alanlarda dolaşabilirler.
Aos prisioneiros só lhes é permitido estar nas áreas designadas a prisioneiros.
Mahkûmlar sadece onlarla konuşulunca konuşmak zorundadırlar.
Os prisioneiros só devem falar quando se fala para eles.
Mahkûmlar hiç bir şart altında gardiyanlara dokunamazlar.
Os prisioneiros não devem tocar nos guardas em circunstância alguma. "
Siz kızların tek bilmesi gereken şey ise şudur. Mahkûmlar kendilerine verilen görevleri hücrelerine asılmış kâğıtlarda bulacaklardır.
A outra coisa que as meninas têm de saber é que "os prisioneiros encontrarão tarefas anexadas em todas as celas".
Mahkûmların bize dokunmaması gerekir.
Os prisioneiros não nos devem tocar.
Bütün mahkûmlar yoklamada bulunmak zorunda.
Todos os prisioneiros devem participar no recreio.
Mahkûmlar seni dinliyor.
Os prisioneiros ouvem-te.
Mahkûmları bölün. Tecrit edelim ki iletişim kuramasınlar.
Dividam os prisioneiros. lsolem-nos para que não possam comunicar.
Deliler, yetimler eski mahkûmlar, serseriler... Aynı benim gibi.
Por dementes, órfãos, ex-prisioneiros, excomungados tal como eu.
Mahkûmların girmesine izin verilmiyor, ekstra güvenlik var.
Não permitem a entrada a prisioneiros. Tem segurança reforçada.
"Özel mahkûmlar bölümü"
"Divisão de Prisioneiros Especiais".
- Mahkûmları getirin!
Tragam os prisioneiros! Tragam os prisioneiros!
- Mahkûmlar getirildi!
Aqui estão os prisioneiros!
Mahkûmları tutun!
Controlem os prisioneiros!